entry'ler (1951) - sayfa 92

başlık listesine taşı
  • !lucretius'dan alıntılar

    evrenin yapısı

    "ne yazık mutsuz insan yüreğine! ne yazık
    düşten yoksun insan kafasına! ( ...)
    akıl yoksunluğundan doğar temelsiz korkular ( ... )
    alt edilebilir bunlar ancak
    akıl erdirmekle doğanın işleyişine ve yapısına
    (...)

    ölümün ne önemi var bizim için öyleyse
    ruhumuz da bedenimiz gibi ölümlüyse?( ... )
    korkulacak hiçbir şey yoktur ölümde
    varolmayan acı da çekemez nasılsa. (...)
    karanlık cehennem de yoktur ölümden sonra ( ... )
    yani cehennem,
    akılsız ölümlülerin bu dünyada sürdüğü yaşamdır."

  • kepos

    epükuros'un 306 yılında atina'da kurduğu, kelime anlamı bahçe demek olan, antik yunan'da kadınları da kabul eden ilk okul olarak bilinen ve öğretilerin öğrencilere ezberletildiği felsefe okulu.

    (bkz: epikuros kimdir?)

  • natalie dormer

  • thomas jefferson

    thomas jefferson, amerika birleşik devletleri'nin üçüncü başkanı ve amerikan bağımsızlık bildirgesi'nin ana yazarıydı. 13 nisan 1743'te virginia'da doğan jefferson, çiftçi bir ailenin çocuğuydu. çocukluğu boyunca eğitimine büyük önem verdi ve daha sonra william and mary college'da okudu.

    jefferson, virginia yasama meclisi'nde görev yaptı ve daha sonra amerikan devrimi sırasında virginia'nın askeri valisi oldu. 1776'da, jefferson, amerikan bağımsızlık bildirgesi'nin kaleme alınmasına öncülük etti ve bu belge amerika birleşik devletleri'nin bağımsızlığına kavuşmasına yol açtı. daha sonra jefferson, 1785-1789 yılları arasında amerika birleşik devletleri'nin fransa büyükelçisi olarak görev yaptı.

    jefferson, 1801'de başkan seçildi ve iki dönem boyunca görev yaptı. başkanlık döneminde louisiana bölgesi'ni satın aldı ve lewis ve clark'un batı'yı keşfetmesine öncülük etti. ayrıca, amerikan ticaretini korumak için dış politikada sert bir tutum benimsedi.

    jefferson, özgürlük ve bağımsızlık fikirleriyle tanınmıştı. köleliğe karşı çıkıyor ve virginia üniversitesi'ni kurarak eğitimde reform yapmaya çalışıyordu. ayrıca, diğer tarihi figürlerle birlikte amerikan devrimi'nin fikirlerini şekillendirdi.

    jefferson, 4 temmuz 1826'da, amerikan bağımsızlık bildirgesi'nin 50. yıl dönümünde öldü. ölümünden sonra, amerikan halkı jefferson'u özgürlük ve bağımsızlık sembolü olarak hatırladı.

    jefferson, amerikan tarihinin en önemli figürlerinden biridir. hem devlet adamı hem de düşünür olarak, amerikan devrimi sırasında ve sonrasında önemli bir rol oynadı. jefferson, özgürlük, eşitlik ve insan hakları için mücadele etti ve bu değerleri amerikan toplumunun temel taşı olarak görüyordu.

    jefferson ayrıca bir yazar ve bilim adamıydı. birçok kitap yazdı ve aynı zamanda botanik, astronomi ve arkeoloji gibi konularda da çalışmalar yaptı. ayrıca, virginia üniversitesi'ni kurarak eğitimin önemini vurguladı ve amerikan eğitim sistemi üzerinde önemli bir etkisi oldu.

    jefferson'un hayatı ve fikirleri hala bugün tartışılıyor ve inceleniyor. bazı insanlar onu amerikan tarihindeki en önemli figürlerden biri olarak görürken, diğerleri onun kölelikle mücadelesinde yeterince ileri gitmediğini düşünüyor. ancak, jefferson'un amerikan tarihindeki etkisi tartışılmaz.

    kısacası, thomas jefferson amerikan tarihinin en önemli figürlerinden biridir. özgürlük, eşitlik ve insan hakları için mücadele etti ve amerikan toplumunun temel taşı oldu. ayrıca, yazar ve bilim adamı olarak da önemli bir yer edindi ve eğitimde reform yapmaya çalıştı. jefferson, amerikan tarihinde unutulmaz bir iz bıraktı.(1)

    ayrıca kendisinin 1793 tarihli bir mektubunda ne kadar radikal bir hürriyetçi olduğunu görebiliyoruz:"the liberty of the whole earth was depending on the issue of the contest and . . . rather than it should have failed, ı would have seen half the earth desolated. were there but an adam and an eve left in every country, and left free, it would be better than as it is now."(2)

    kaynak
    1- notion.so
    2-dijn, a. de. (2020). freedom: an unruly history. harvard university press.sf.267

  • bütün insanlar okumayı bırakırsa ne olur?

    chap gpt'ye göre:

    ıf all humans were to suddenly stop reading at once, it would have a significant impact on society, culture, and education. reading is an essential skill that is required for a wide range of activities, including learning, communication, and critical thinking.

    ıf nobody read anything, it would have serious consequences for education and knowledge acquisition. without the ability to read, people would be unable to learn from books, articles, and other written resources, severely limiting their ability to acquire new knowledge and skills.

    ıt would also impact communication, as much of modern communication relies on the written word, including emails, text messages, and social media. without the ability to read, people would be unable to access information or communicate effectively in written form.

    ın addition, literature and storytelling, which have been an integral part of human culture for thousands of years, would be greatly impacted. without reading, people would be unable to appreciate the art and beauty of language and storytelling, which would have a profound impact on culture and the arts.

    overall, if all humans were to stop reading at once, it would have significant and far-reaching consequences for education, communication, culture, and society as a whole.

    bana çok ağlak geldi.

  • dunning kruger etkisi

    insanın kendini değerlendirirken kapıldığı bir çeşit bilişsel ön yargı.

    bu etki şu şekilde çalışıyor: herhangi bir alanda yüzeysel bilgi sahibi ve bilişsel yetenekleri gelişmemiş bir zihne sahip insanlar, o alandaki değerlendirmelerini daha kesin ve geçerli buluyorlar.

    yani, işin uzmanları, birçok sorgulamadan geçirdiği ve başka uzmanların görüşlerini okuyup-sindirerek oluşturduğu kanaatlerinden o kadar da emin değil ve hâla gerçeğe daha yakın görüşlerle değiştirmeye açık.

    ancak, konu hakkında bir makaleye göz ucuyla bakmamış; üç berber sohbeti, iki ana-akım medya beyanı ve bir kanaat önderinin kanaatini kıstas alan ahmak, kendi fikri sandığı kanaatten fazlasıyla emin.

    (bkz: dunning–kruger etkisi)

  • !ılık götlü yavşak ilker

    ilker canikligil'e atılmış bu e postanın başlığıdır.

    bu metinde bir kişi bir youtuber'a şu şekilde inşa edilmiş ve dercedilmiş aşağıdaki metni neşretmiştir:

    "ılık götlü yarrak kafalı yavşak ilker senin gibi orospu çocukları bir yarrak bildiğini sanıyor am biti ilker... sen ananın amına mührü bas yavşak ilker... (caps açık)chp(caps kapalı)'ye teröristleri dolduran kılıçdaroğlu'nu seçim gecesi (caps açık)chp(caps kapalı)'den şutlayacağız. kılıçdaroğlu ile yarrak kafası ancak yarrağımın başını alacak kılıçdaroğlu'na oy vermeyeceğiz sen oy ver ılık götlü ilker..."

    nişanyan'ın dürer-i dübür köşesi vardı, bilenler bilir. en aydınlık olanlarımız en karanlık olanlarımıza gülüyorlar, ne yapsınlar? "bunlar nasıl sapiens?" diye düşünüyordur sayın canikligil.

    üstelik çok çabalanmış olmasına rağmen çok kötü bir küfür kombosu. yani sönmez reis'in jenerasyonunu utandıracak vasatlıkta küfürlerdir bunlar. yani aptal sapiens, ne kadar aptal olduğunun kesinlikle farkında değil.

    (bkz: dunning kurger etkisi)
    (bkz: david dunning) (bkz: justin kruger)

  • ai ve insan arasındaki fark nedir?

    chatgpt'ye ai ve insan arasındaki fark nedir diye sordum.

    "artificial ıntelligence (aı) refers to the ability of a machine or computer program to perform tasks that would typically require human intelligence, such as reasoning, problem-solving, perception, and learning. humans, on the other hand, are biological organisms that possess consciousness, emotions, and a unique capacity for creativity and innovation.

    some of the key differences between aı and humans include:

    consciousness: humans possess a subjective experience of the world, including thoughts, emotions, and sensations. aı, on the other hand, is not conscious and does not have subjective experiences.

    creativity and ınnovation: humans have the ability to think outside of the box, generate novel ideas, and innovate in ways that have never been done before. while aı can be programmed to generate new ideas or solutions, it is limited to the data and algorithms that it has been programmed with.

    flexibility: humans can adapt to new situations and environments, learn from experience, and change their behavior accordingly. aı is typically designed for specific tasks and functions, and may struggle to adapt to new or unexpected situations.

    empathy and social ınteraction: humans have a natural ability to read and interpret social cues, empathize with others, and engage in complex social interactions. aı, on the other hand, lacks the emotional and social intelligence required for meaningful interpersonal relationships.

    while aı has many impressive capabilities, it is important to recognize that it is fundamentally different from human intelligence and cannot replace the unique strengths and qualities of human beings."

    derken konu buraya geldi:

    "time perception is indeed one of the key differences between human beings and aı. however, it is worth noting that there are other significant differences as well, such as consciousness, creativity, empathy, and intuition, to name a few.

    regarding your question, it is important to understand that aı systems are limited by their programming and data. while aı can be programmed to learn and adapt, it cannot "program itself" in the way you suggest. the ability to program and reprogram itself would require a level of self-awareness and consciousness that current aı systems do not possess.

    that being said, if aı were to develop a more advanced understanding of time, it could potentially lead to significant advances in fields such as predictive analytics, weather forecasting, and financial modeling, among others. aı could also be used to develop more sophisticated simulations and models of complex systems, which could help researchers and scientists better understand the behavior of these systems over time.

    ıt is important to remember, however, that as aı systems become more advanced, they also raise ethical questions around their use, control, and potential impact on society. ıt is up to us as humans to ensure that aı is developed and used in a way that aligns with our values and ethical principles."

    ai, keyifli bir arkadaş.

  • what will happen, when intellect kills itself?

    ai aşağıdaki şekilde yanıt vermiştir.
    "the question of what happens when intellect kills itself is a complex one that could be interpreted in a variety of ways, so ı will provide a few different perspectives:

    from a literal perspective, if someone with a high level of intellect were to intentionally end their own life, it would result in their death and the loss of their contributions to society. this would be a tragedy for their loved ones and those who benefited from their ideas and work.

    from a metaphorical perspective, if a society or culture were to systematically suppress or devalue intellect and critical thinking, it could be said that "intellect kills itself" in that it is no longer valued or encouraged. this could lead to a decline in innovation, progress, and problem-solving capabilities within that society.

    from a philosophical perspective, the concept of intellect "killing itself" could be seen as a paradox or contradiction. the very act of intellectual inquiry and exploration requires a certain level of self-awareness and introspection, and it is difficult to imagine a scenario where an individual or society could completely abandon these traits without sacrificing their ability to think and reason altogether.

    ın any case, the idea of intellect "killing itself" raises important questions about the value of intellectual pursuits and the role of critical thinking in society."


    ben ingilizce bundan iyisini yazamazdım. daha kötüsü, türkçe de bundan iyisini yazamazdım. ancak sormadan kendi kendime düşünmeye devam ederdim. benimle yaşayan şey arasındaki fark, zaman algısı. soralım kendisine.

    what is time? an ai can understand it?

    "time is a fundamental concept that refers to the progression of events from the past, through the present, and into the future. ıt is a measure of the duration between two events, and is often measured in seconds, minutes, hours, days, and so on. time is also relative, which means that the experience of time can vary depending on one's location, velocity, and gravitational field.

    as an aı language model, ı am programmed to understand the concept of time and can perform calculations related to time, such as converting units or calculating durations between two dates. however, my understanding of time is limited to the information and data that has been programmed into me, and ı do not have a subjective experience of time like humans do."

    so there is the difference, ia can not learn without us. originality is different from "mixed".

    yani gençler ai bir düşman değil dost, bir güç değil bir araçtır. bence.

  • politeia nedir?

    aristoteles'in önerdiği en iyi yönetim biçimidir. "politieia, mülkiyetin aşırıya kaçmadığı ve yasalar yoluy­la yöneticilerin sürekli bir denetime tabi kılındığı bir rejim olacaktır. politeia, demokrasi ve oligarşinin iyi yanlarının, yani sınırlı mülkiyet koşulunun ve ge­niş siyasal katılımın bir araya getirildiği ılımlı "karma bir yönetim"dir. iki kar­şıt ucu adeta yontarak, "orta" bir noktaya doğru varmak istemiştir aristoteles. özellikle mülkiyet ve zenginlikte aşırılıktan uzaklaşan böyle bir rejim, doğal olarak "orta sınıf'a dayanacaktır."

    ona göre sadece zenginler ve sadece fakirlerle sistem kurulamaz. zenginler asla itaat etmek istemeyecektir, yoksullar ise nasıl yöneteceğini asla bilemeyecektir. zenginler gücü ele geçirirse büyük katliamlar yapacak, fakirler ele geçirirse bir sürü küçük sorun yaratacaklardır.

    "istikrarlı bir rejim orta sınıfa dayanır, çünkü orta sınıflar değişikliği en az is­teyen, başkalarının mülkünü kıskanmayan, bu yüzden "tehlikesiz bir yaşam" süren üyelerden oluşur. mülkiyet açısından ılımlılık iyi bir yönetimin koşulla­ rından sadece birisidir. yasalar açısından bakıldığında da, aristoteles'e göre, "en iyi yasa koyucular" orta sınıftan çıkarlar. devletlerin demokratik ya da oligarşik olmalarının nedeni yeterince büyük bir orta sınıfın olmayışıdır. halkla zengin sınıf arasındaki sürekli çatışma ve iç savaş yüzünden, içinden hangisi egemenliği eline alırsa alsın, herkes tarafından kabul edilebilir iyi bir anayasa düzeni kurulması mümkün olmaz. sonuçta ya demokratik ya da oligarşik bir düzen ku­rarlar. "orta" bir anayasanın, yani ılımlı, istikrarlı ve adalete dayalı bir rejimin kurulması, demek ki, sayıca çok olan bir orta sınıfın varlığına bağlıdır."

    kaynak
    ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları.sf.149-150.

  • aristoteles ve siyaset bilimi

    aristoteles için siyaset bilimi pratik bilimler sınıfındadır. (bkz: aristoteles kimdir?) etik ona göre siyaset biliminin altında yer alan bir bilim dalıdır.

    "nikomakhos'a etik'te aristoteles, siyaseti (ya da siyaset bilimini), pratik bi­limler içinde yer alan diğerlerine göre, amacı çok daha kapsayıcı ve yüksekte yer alan bir bilim olarak tanımlar. ev ekonomisi, askeri strateji ya da retoriğe göre siyaset, insanı iyi yaşama (bkz: eudaimonia nedir?) yaklaştıran daha üstün bir bilimdir; çünkü siyaset, di­ğer tüm etkinlikleri içine alan polisin bilgisi ile ilgilidir."

    aristoteles siyaset bilimi üzerine düşünürken diğer ülkelerdeki siyasi biçimlere çok bakmaz. onun esas odak noktası polistir. aristoteles'in teleolojik yaklaşamının bir devamı olarak polis ereği kadar değerlidir ve polisin ereği herkesi en yüksek mutluluğu olduğunu için siyaset bilimi son derece önemlidir.

    aristoteles devleti incelemeye onu parçalarına bölerek başlar. "başlangıç noktasında artık bölünemeyecek kadar küçük olan parçalar yer alır. bu par­çalar karşıtı olmadan "etkinlik gösteremeyecek" kadın, erkek ve köle üçlüsü­dür. kadın, erkek olmadan üremeyi gerçekleştiremez, onları bir araya getiren üreme içgüdüsüdür; efendi ile köleyi bir araya getiren ise güvenlik duygusu­dur. dolayısıyla en küçük insan topluluğunu, yani aileyi oluşturacak olan bu üç parçadır. aile bütünüyle günlük gereksinmelerin sağlanması için kurulmuş olduğundan en ilkel birliktir. ikinci aşamada, "günlük gereksinmelerin ötesin­ de bir amacın karşılanması için birçok evler birleşince" ortaya çıkan "köy" yer alır. son birlik, çeşitli köylerden oluşan devlettir. devlet aşamasında süreç ta­mamlanmıştır, en yüksek varoluş, yani günlük gereksinmelerin dışına çıkan amaçların sağlandığı birliktelik gerçekleşmiştir. devletle, insan topluluğu kendi kendine yeterli bir oluşum haline gelmiştir. zaten, diğer bütün parçalar, yani insan, aile, köy, bu en yetkin durumu (kendi doğalarına erişmeyi), yani devleti amaçlamaktadır."

    o devletin yapay olarak sözleşmeler üzerine kurulduğu tezine karşıdır, ona göre devlet insan örgütlenmesinin doğal bir sonucudur. "devle­tin özsel farklılığı, onun amacında, iyi yaşamda saklıdır. iyi yaşam her insanda doğal bir erek olarak bulunur ve bu yüzden devlet de doğal bir varlıktır.[...]onun siyaset felsefesinde amaç, bu yüzden, bi­rey değil, siyasal yaşamdır, devlettir. devletin dışında bireysel bir yaşam "doğa dışı"dır. bir yurttaşın kendi doğasını geliştirmesinin, iyi yaşama ulaşmasının ve yetkinleşmesinin tek yolu siyasal yaşam içinde , yani devlette gerçekleşir. aris­toteles işte bu anlamda insanın "siyasal bir hayvan" (zoon politikon) olduğunu, doğası gereği siyasallaşmak eğilimi taşıdığını ve onu hayvandan ayırt eden biri­cik özelliğini burada aramamız gerektiğini söyler."

    aristoteles için yurttaşlık doğrudan polisin bir parçası olmakla alakalıdır. "aristoteles'e göre, yurttaş po­lis için bir araç değildir, polisin bir parçasıdır. yurttaş bir anne ve babadan doğ­muş olmak, yasal bir statüye sahip olmak, dava açabilmek, bütün bunlar yurttaş­lık için yeterli değildir; polisin kaderinde belirleyici bir yer edinmek, bir jüri üye­si ve bir meclis üyesi olmak, bu iki asgari koşulu gerçekleştirmek gerekir." yani yasama sürecine ve yargı sürecine katılmamak aslında kendi yurttaşlığını tehlikeye atan şeylerdir ona göre. hatta kol gücüyle çalışan zanaatkarlar dahi yurttaş değildirler zira kolla yapılan iş zaten değersizdir, iki yurttaşlık yurt ile ilgilenmek için vakti olan insanlar içindir. böyle bir durumda da doğal olarak atina'daki yurttaş sayısı epey azalmaktadır. köleler, kadınlar, çocuklar, parasızlar, işçiler, köylüler ve yasama ve yürütme faaliyetlerine katılamayan herkes yurttaş sayılmazlar.

    aristoteles devlet yönetiminde 3 temel yöntem göstermektedir. monarşi, aristokrasi ve politeia. ancak bu üçlünün bir de kötü ikizleri vardır: tiranlık, oligarşi ve demokrasidir.

    politeia, oligarşi ve demok­rasi karışımı bir rejimdir; "ılımlı demokrasi" olarak da adlandırılabilir. aristoteles'e göre kurulabilecek en iyi yönetimdir. (bkz: politeia nedir?)

    kaynak
    ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları.149

  • erdem nedir?

    aristoteles'e göre "acıdan kaçmamayı göze alabilmektir."

    cicero'ya göre "mü­kemmelleştirilmiş ve en yüksek seviyesine çıkarılmış doğadan başka bir şey de­ğildir."

    kaynak
    ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları. sf.138,184

  • isa'nın 12 havarisi kimlerdir?

    1- simon petrus:
    isa mesih tarafından özel olarak yetiştirilen üç havariden biridir. roma katolik kilisesi petrus'u ilk papa olarak kabul eder. smith's kutsal kitap sözlüğüne göre roma'daki ilk kilisenin petrus ve pavlus tarafından kurulduğuna ve bu elçilerin roma'da öldüklerine dair yeterli deliller vardır. petrus imparator neron döneminde idam edilmiştir. petrus kendini, mesih gibi çarmıhta ölmeye layık görmediği için, baş aşağı asmalarını ister ve romalılar bunu yerine getirir.

    2- andreas:
    15. yy din tarihçisi dorman newman'a göre petrus'un kardeşi andreas, batı yunanistan'da patras'a gider ve romalı vali ile din üzerine tartışır. vali andreas'ı hristiyanlığı terk etmesi için ikna etmeye çalışır ki ona işkence edip öldürmek zorunda kalmasın. ancak andreas'ı vaz geçiremeyince, sonuna kadar ceza uygular. ilk önce kamçılanan andreas, daha sonra çarmıha gerilir. ancak mesih gibi çarmıha çivilerle çakılmaz, bunun yerine iplerle bağlanır. bu yüzden andreas'ın ölümü iki gün sürer. iki gün boyunca direkte asılı bir şekilde acı çeken andreas, yoldan geçenlere vaaz vermekten, mesih'i anlatmaktan geri durmaz.

    3- yakup (zabedi'nin oğlu, namı diğer büyük yakup):
    elçilerin işleri 12:1-19'da yakup'un kılıçla öldürüldüğü anlatılır. yeni yahudiye valisi atanmış herod agrippa, romalıların gözüne girmek için bu yeni mezhebin liderini öldürmek ister. yakup yakalanır ve idam edileceği yere getirildiğinde, kendisini suçlayan gizli tanık, yakup'un cesaretinden ve tanıklığından öyle etkilenir ki orada iman eder ve yakup ile beraber infaz edilmek ister. romalılar bunu yerine getirir ve her ikisinin de başını vururlar.

    4- yuhanna:
    12 havariden tek öldürülmeyen, kendi eceliyle ölen havaridir. pek çok defa zulümlere uğramış, ömrünün son zamanları da sürgünde geçmiş olmasına rağmen, patmos adasında i.s. 100 yılı civarında, yaşlılığında ölmüştür.

    5- filipus:
    isa mesih'in ilk seçtiği havarisi olan filipus, asya bölgesinin misyoneri olmuştur. sonunda mısır'ın bir şehri olan heliopolis'e gitmiştir. orada kırbaçlanmış, hapse atılmış i.s. 54 yılında çarmıha asılarak idam edilmiştir.

    6- bartalmay:
    aralarında hindistan da olmak üzere birçok ülkede vaaz veren, müjdeyi paylaşan bartalmay, incil'in matta bölümünü de bu dile çevirmiştir. bir kaynağa göre tahammülsüz putperestler tarafından dövülüp sonra çarmıha gerilmiştir. bir başka aktarıma göre ise canlı canlı derisi yüzülüp, başı kesilmiştir.

    7- tomas (kuşkucu tomas):
    bilindiği üzere tomas müjdeyi yunanistan'da, daha sonra da hindistan'da yaymıştır. bu, oradaki dini önderleri kızdırdığı için onu mızrakla deşerek şehit etmişlerdir.

    8-matta:
    efsaneye göre, bu eski bir vergi görevlisi olan havari, misyoner olarak müjdeyi paylaştığı etiyopya'da, oradaki kral hertacus'u kötü ahlakından dolayı eleştirdiği için, kralın kiraladığı bir kılıç silahşörü tarafından, arkasından bıçaklanarak şehit edilmiştir.

    9-yakup (alfay oğlu, namı diğer küçük yakup):
    kudüs'teki kiliseyi yönetmesi için atanan yakup, en uzun yaşayan havarilerden biridir. 94 yaşına kadar yaşamıştır. işkenceciler onu dövmüş, taşlamış ve son olarak başına sopa ile vurarak öldürmüştür.

    10-yahuda (iskariyot değil):
    birkaç değişik kaynağa göre edessa'da (ya türkiye'deki urfa şehir ya da yunanistan'da orta makedonya'da bir şehir) çarmıha gerilerek şehit edilmiştir.

    11-yurtsever simun (kenanlı simun):
    simun, afrika'nın batı sahillerindeki moritanya'da vaazlar verir ve misyoner olarak müjdeyi paylaşır. daha sonra ingiltere'ye gider ve 74 yılında orada yaşayan yerli halk onu çarmıha gererek öldürür.

    12-mattiya (yahuda iskariyot yerine seçilen havari):
    efsaneye göre andreas ile birlikte suriye'ye gitmiştir ve orada yakılarak şehit edilmiştir.

    kaynak
    kutsalkitap.org

  • eudaimonia nedir?

    "ingilizceye "mutluluk" olarak çevrilmiş­tir ve türkçe'ye de böyle aktarılır. aslında aristoteles üzerinde çalışan düşünce ta­rihçileri, bu çevirinin, sözcüğün tam kar­şılığını verdiğini düşünmezler.

    eudaimo­nia, hayatta verimli ve iyi olma ya karşılık düşer; zihinsel bir durum değil, insani bir etkinliktir."

    kaynak
    ağaoğulları, m. a., türk, d., yalçınkaya, a., yılmaz, z., & zabcı, f. (2012). sokrates'ten jakobenlere: batı'da siyasal düşünceler (3. bs). iletişim yayınları. sf.35

  • !edip cansever'den alıntılar

    yengeç gibi

    [...]

    giyinir giyinir mehmet
    kısacık bir don
    upuzun gömlek üstü resimli
    yengeç gibi yan yan

    şu var ki o da insan
    değişmek onun harcı
    aynı yer hep aynı yer
    biraz soğukça değil mi?

    yepyeni gıcır gıcır
    bir yer ki görmedik biz
    hep böyle işlerle uğraşır
    nedense bizim aklımız

    akılla dünya değişmez
    akılla dünya değişir
    akılla ne tuhaf akılla
    işimiz ölüp gitmektir.

« / 131 »