entry'ler (1951) - sayfa 116

başlık listesine taşı
  • !pavlik morozov'un ilham verici hikayesi

    pavlik morozov stalin'in sovyetlerinde yaşamış bir genç. genç pavlik resmi hikayeye göre, model bir yurttaş, ateşli bir yurtsever. 1932'de akrabaları yerine devleti tercih ediyor, babasını ihbar ederek (karaborsacılıktan) tutuklanıp idam edilmesine neden oluyor. kısa süre sonra da bu genci akrabaları öldürüyor.

    rejimin propoganda sorumluları hikayeyi sahipleniyorlar. genç devrim şehidinin heykelleri dikiliyor, uğruna şarkılar şiirler yazılıyor, okullara adı veriliyor. hatta bir opera besteleniyor ve bir kahramanlık filmi yapılıyor.

    hikayeye göre stalin'e bu gençten bahsediliyor. devletine bu denli bir sadık olan birinden en fazla faydayı görecek olan adamın yanıtı ne oluyor sizce? tennessee üniversitesinden vejas liulevicius'a göre pavlik'in hikayesini öğrenen stalin alaycı bir şekilde gülüyor ve şöyle diyor: "küçük domuza bak sen hele! insan kendi babasına böyle bir şey yapar mı?"

    ahahah stalin'e dair tek pozitif şey bu olabilir.

    kaynak:
    sapolsky, r. m. (2021). davranış: en iyi ve en kötü haliyle insan biyolojisi. pegasus yayınları.s.365-466

  • insan türü tek eşli midir çok eşli mi?

    önce bir şuna bakmanız gerekiyor: (bkz: eril-dişi bedenindeki farklar ne anlama gelir?)
    sonrasında ise şu şakaya maruz kalmanız: (bkz: bonobolara mı daha yakınız şempanzelere mi?)

    bakıp geldiyseniz başlayalım.
    insan erkeği ortalamada kadınlardan %10 daha uzun, %20 daha ağır, %20 daha çok kalori ihtiyacı olan, %6 daha kısa yaşayan, tek eşli primatlara göre daha büyük testisli ve daha çok sperm üreten, çok eşli primatlara göre daha küçük testisli ve daha az sperm üreten ve diğer erkeklerle birinci çatışma sebebi kadınlar için rekabet olan bir varlık.

    sapolsky'nin cümlesiyle: "ne kadar ölçersek ölçelim sonuç aynı. düz tek eşli ya da çok eşli bir tür değiliz. şairlerden boşanma avukatlarına kadar herkesin doğrulayabileceği gibi, özümüzde fazla karmaşığız: biraz çok eşli olmakla birlikte *, iki ucun arasında bir yerdeyiz"

    kaynak:
    sapolsky, r. m. (2021). davranış: en iyi ve en kötü haliyle insan biyolojisi. pegasus yayınları.s.362-363

  • köpek canı mı daha değerlidir insan canı mı?

    insanın kim olduğuna göre değişir.

    yapılan bir araştırmaya göre deneklere basit bir soru soruluyor. bir araba geliyor ve ya bir insanı öldürecek ya da bir köpeği. hangisini kurtarırsın?

    eğer insan kardeş ise %1, dede/nene ise %2, uzak kuzen ise %16 ve yabancı ise %26 oranında köpek kurtarılıyor.

    köpeğin kim olduğuna göre de değişen garip veri: kadınlar %46 oranında yabancı bir turist yerine köpeklerinin hayatını kurtarmayı tercih ediyor.

    sokak köpekleri konusunun yoğun tartışmalara sebebiyet verdiği bir dönemde, türkiye'de de buna benzer bir çalışmanın yapılması gerekiyor olabilir.

    kaynak:
    r. topolski et al., "choosing between the emotional dog and the rational pal: a moral dilemma with a tail," anthrozoös 26 (2013): 253.

  • bonobolara mı daha yakınız şempanzelere mi?

    bonobolar ve şempanzeler primatlar arasındaki en yakın akrabalarımız. yaklaşık 5 milyon yıl önce ortak bir atadan ayrıldık. bonobolarla şempanzeler arasındaki farkı bilmiyorsanız (bkz: eril-dişi bedenindeki farklar ne anlama gelir?) başlığındaki a türü bonobo iken b türü şempanzedir. haliyle hangisine daha yakın olduğumuz sapiens türünün ne olduğu hakkında da bize çok fazla şey söyleyecek.

    uzatmadan yanıt veriyorum: almanya max planck enstitüsünden svante paabo insan genomunun %1.6'sının bonobolarla daha fazla ilişkili olduğunu, %1.7'sinin ise şempanzelerle daha ilişkili olduğunu göstermiştir.

    peki bu ne demektir? yani hangisine yakınız?

    el-cevap: ikisine de eşit uzaklıktayız. *


    kaynak:

    k. prufer et al., "the bonobo genome compared with the chimpanzee and human genomes," nat 486 (2012): 527;

    w. enard et al., "ıntra- and ınterspecific variation in primate gene expression patterns," sci 296 (2002): 340.

  • richard dawkins

    tanrı yanılgısı, gen bencildir gibi kitaplarıyla ülkemizde tanınan britanyalı etolog.

  • genotip ile fenotip arasındaki fark

    richard dawkins'in müthiş metaforuyla: "genotip bir kekin tarifiyse, fenotip o kekin lezzetidir."

  • eril-dişi bedenindeki farklar ne anlama gelir?

    bağlığa sığmayan gerçek soru şu: bir primat türündeki dişi ve erkek arasındaki fiziksel farklar ne anlama gelir ve sadece bu farklara bakarak bu türler hakkında neler söyleyebiliriz?

    yanıta hemen bir örnekle başlamak istiyorum. iki yeni primat türü keşfettik. a primatında kadın erkek bedenleri ölçüler, renkler ve kas sistemi olarak benzer. b türünde ise erkek kadından çok iri, epey kaslı ve renkleri parlak. sadece bunu bilerek bu türler hakkında ne söyleyebiliriz?

    1- b türünde erkekler arasındaki hiyerarşi tamamen kaba kuvvetle ilgilidir ve erkek üyeler arasında bu konuda sık sık çatışmalar yaşanır. a türünde ise saldırganlık istisnai bir durum.

    2- b türünde tüm üreme işlemleri erkeklerin %5'i tarafından gerçekleştirilir. a türünde ise tüm erkekler ömürleri boyunca bir kaç kez üreme şansına sahip olurlar.

    3- b türünde erkek çiftleşmeden sonraki süreçle kesinlikle ilgilenmez. a türünde ise erkeklerin babalık rolü vardır.

    4- b türünde ikiz doğurma yok zira ikiz doğuran kadınlar annelikte tek oldukları için bu çocukları hayatta tutamıyorlar. a türünde ise iki ebeveyn olduğu için ikiz doğumlara daha sık denk geliniyor.

    5- b türünde erkekler "herkesle, heryerde ve her zaman" çiftleşiyor. zira sonuçlarla hiçbir bağlantısı yok. a türünde ise ebeveynlik yapma yükümlülüğü olduğundan erkekler seçici davranıyor, bu da tek eşliliğe sebebiyet veriyor.

    6- b türünde daha büyük testisler ve daha çok sperm var.

    7- b türünde kadınlar kaslara, tüylerin parlaklığına ve erkeğin hiyerarşideki yerine bakıyor. a türünde ise kadınlar ebeveynlik becerileri, istikrarlı ve öngörülebilir davranışlara değer veriyor.

    8- b türü dişilerinde başka bir erkekle görüşmenin ağır yaptırımları var. a türünde ise erkek bebekle ilgilenirken dişinin bol bol boş vakti oluyor. kıps.

    9- b türünde kadınlar erkekler için rekabet etmez zira ortalıkta spermden bol bir şey yoktur. a türünde ise kadınlar erkekler için mücadele ederler zira karakter özelliklerindeki üstünlük kıymeti bilinmesi gereken bir şeydir.

    kaynak
    sapolsky, r. m. (2021). davranış: en iyi ve en kötü haliyle insan biyolojisi. pegasus yayınları.s.352-354

  • evrim nedir?

    sapolsky'nin davranış(1) adlı eserinden özetleyerek aktarıyorum.

    evrim üç aşamaya dayalıdır: a- genetik yollarla belli biyolojik özellikler miras alınır, b- mutasyonlar ve gen kombinasyonları bu özelliklerde çeşitlenmelere neden olur, c-bu varyantların bazıları diğerlerine göre daha çok uyum kazandırır.

    bazı yanlışları düzelterek başlayalım.
    1- evrim hayatta kalma ile ilgili olmaktan ziyade üremeyle ilgilidir. (bkz: antagonistik pleiotropi).
    2- evrim gelecekte faydalı olacak özellikler seçmez, o sadece anlık durumlara tepki verir.
    3- evrim daha karmaşık olanları hayatta tutmak için çabalamaz.
    4- evrim bir teori değildir. allah ise bir teori dahi değildir, bir masaldır. evrim hakikatin çerçevesidir, onsuz hiçbir şey anlaşılamaz.(son iki cümle sapolsky'e ait değil)

    evrim bir organizmanın özelliklerini iki yolla şekillendirir. cinsel seçilim karşı cinsi etkileyen özellikleri seçer, doğal seçilim gen kopyalarının başka bir yolla geçişini güçlendiren özellikler seçer (örn. sağlıklı olma, hızlı koşma, toplayıcılık beceriler vs.)

    bazen bu iki yol birbiriyle çatışır. örneğin yaban koyunlarında bir gen erkeklerin boynuz büyüklüğünü etkiler. bu cinsel seçilimi artırırken yaşam süresini kısaltır. peki hangisi kazanır? ara formlar. tavuskuşu da bir diğer örnektir. burada da antagonistik pleiotropi görülür.

    organizmanın seçiliminin 3 ayağını açıklayarak biraz derinleşelim.

    --- bireysel seçilim ---

    genlerin çok sayıda kopyasını aktarmasının en doğrudan yolu üremeyi maksimum seviyeye çıkarmaktan geçer. bunu şöyle özetleyebiliriz " tavuk, bir yumurtanın bir diğer yumurta üretme şeklidir". davranış sadece bir epifenomen, genlerin kopyalarını bir sonraki kuşağa taşıma aracıdır. hayvanlar türlerinin diğer üyelerini umursamaz tek dertleri kendi soy ağaçlarının devam etmesidir. (bkz: langur maymunları neden çocukları öldürür?) (bkz: bruce etkisi nedir?)

    --- akraba seçilimi ---

    kardeşinizle genlerinizin %50'sini paylaşırsınız. yani evrimsel olarak sizin bir çocuk sahibi olmanızla kardeşinizin iki çocuk sahibi olması aynı şeydir. primatlarda dahil pek çok türde açıkça gözlenebileceği gibi akrabalar arasında dayanışma son derece güçlüdür. en iyi örnek vekil annelik konseptinde görülür. yeni doğum yapmış bir dişi ergen bir başka dişiye bazen yavrusunu emanet eder. bu işte iki taraf da kazançlıdır anne bebek sorumluluğu olmadan gıda aramaya gidebilir ergen dişi ise annelik tecrübesi edinir. peki bilin bakalım anneler çocuklarına vekil annelik yapması için kimi seçerler? evet doğru bildiniz, kız kardeşlerini. yani vahşi doğada da teyzeler anne yarısıdır.

    akrabalığın primatlar arasında çokça bilindiğine dair bir diğer veri dorothy cheney ve robert seyfarth'ın araştırmasından geliyor. a primatının yavrusuna kötü davranan b primatına a'nın akrabaları kötü davranıyorlar. üstelik bu durum bazen b'nin akrabalarına kadar kötü davranamaya gidiyor. kan davasının kökeni hakkında da bir şeyler çıkarabiliriz buradan. *.

    sincaplar ve çayır köpekleri ise bir yırtıcı gördükleri zaman ses çıkararak yırtıcının dikkatini çekme pahasına gruplarını uyarıyorlar ancak bunu yakınlarda akrabaları varsa daha çok yapıyorlar.
    (bkz: akraba spermlerin birbirini tanıması mümkün mü?)


    --- karşılıklı özgecilik ---

    canlı formlarının karşılıklı fedakarlıklar yaparak ortaklaşa bir şekilde hayatta kalmaları mümkün mü? insanlarda mümkün olduğunu biliyoruz ki buradayız ancak mesele çok daha temel bir noktada başlıyor. size escherichia coli bakterisi üzerinde yapılan bir çalışmayı anlatmak istiyorum. aynı bakterinin üç türü laboratuar ortamında üretiliyor. bu üçünün birinci bakteri ikinciyi yok edebiliyor. ancak bunu yaparsa üçüncü bakteri de kendisini yok edecek. bu üç bakteri aynı ortama sokulduğunda durumu idrak edip sırf bu üçlü sistemde daha uzun süre hayatta kalabilmek için kendi üremelerini sınırladıklarını görüyoruz(2,3).

    buradaki kural basit. "sen beni kollarsan ben de seni kollarım. yapmak zorunda olmasam seni kollamayı tercih etmezdim. senin de aynısını yapıp yapmadığını kontrol ediyorum." karşılıklı özgeciliğin örneklerini pek çok farklı türde de görebiliyoruz. balıklar sürü halinde yüzer, kuşlar belirli formasyonlarda uçar, mirketler yırtıcılar yaklaştığında hedef olma pahasına sürüyü uyarır. bu sürecin çalışması için iki temel kural gerekiyor. a- üyeler birbirleriyle tekrar karşılaşacaklarını bilmeliler b- üyeler birbirlerini tanıyabiliyor olmalılar.

    ayrıca canlılar her fırsat bulduklarında hile yaparlar. hilenin doğal olduğu yerde ise ilk özgecilik yapan dezavantajlı duruma düşer. peki nasıl oluyor da canlılar bu ikilemi aşmayı başarıyorlar? burası çokomelli arkadaşlar.

    şurayı hızlıca bi okuyup geliverin.
    (bkz: en iyi işbirliği stratejisi hangisidir?)
    üstteki sorunun yanıtı şu: işbirliği ile başlayın ve sonrasında karşınızdaki işbirliği yaparsa siz de yapın, ihanet ederse siz de edin.

    peki ama işbirliği ilk etapta nasıl başlıyor? ilk işbirliği yapan karşı tarafın daima ihanet et stratejisi ile oynamadığını nereden biliyor? bunu bilmesinin imkanı yok. sapolsky gerçek hayatta karşılaşılan çözümü şöyle örneklendiriyor. diyelim ki 100 kişilik bir grupta iki misliyle mukabeleci 98 adet de daima hain var. misliyle mukabeleciler mahvolacaktır...taa ki birbirlerini bulana kadar. işbirlikçiler birbirini bulduğu andan itibaren daima hainler ya misliyle mukabeleci olacaklar ya da bu iki oyuncu tarafından piyasadan silineceklerdir. bir işbirliği yuvası popülasyon üzerinden dışarı doğru kendini belli edecektir.

    elbette evrim meselesi anlattıklarımla sınırlı değildir hatta üstteki metin evrimin %1'ini bile aydınlatmaz ancak sözlük formatı için bu yazının bile çok uzun sayıldığının farkındasınız. bu sebeple evrim'in temellerinden bahsedip konuyu derinleştirdikçe buralara ilgili soruları ve başlıkları bırakarak sizin de evrimi anlamak için yaptığım bu yolculuğa davet edeceğim. başlığı takip etmenizi öneririm :)


    kaynak
    1- sapolsky, r. m. (2021). davranış: en iyi ve en kötü haliyle insan biyolojisi. pegasus yayınları.
    2- b. kerr et al., "local dispersal promotes biodiversity in a real-life game of rock-paperscissors," nat 418 (2002): 171;
    3- j. nahum et al., "evolution of restraint in a structured rock-paperscissors community," pnas 108 (2011): 10831.

  • en iyi işbirliği stratejisi hangisidir?

    bunun yanıtını bulmak için 1940'lara bilgisayar biliminin kurucularından john von neumann'a kadar gitmek gerekiyor. neumann oyun kuramını geliştiren kişidir. oyun kuramı ise stratejik karar alımı çalışmasıdır. yani ne zaman işbirliği yapılmalı ne zaman hile yapılmalı sorusuna matematiksel bir yanıt arayışı.

    suçlunun ikilemiyle başlayalım. bilmeyenler için oyun şöyle işliyor. a ve b beraber suç işlediler. savcının elinde ikisine de 1 yıl hapis cezası verecek kanıt var ancak ötesi yok. a ve b birbirleriyle iletişim kuramıyorlar. savcı ikisine de aynı teklifi sunuyor: " arkadaşını ihbar et o 3 sene yatsın sen serbest kal". eğer ikisi de ihbar etmeyi reddederse ikisi de birer yıl yatıyor. ikisi de ihbar ederlerse ikisi de ikişer yıl yatıyor. eğer bir taraf ihbar eder diğer taraf etmezse, ihbar edilen 3 sene yatarken ihbar eden serbest kalıyor. siz hangisini seçerdiniz?

    eğer ihbar ederseniz cezanız ortalama bir yıl, eğer işbirliği yaparsanız ortalama 2 yıl yatarsınız. yani bu mantıkla tek bir şans varsa her türlü ihanet etmeniz gerekir. peki ya tek bir şans yoksa, yani oyun sürekli devam ediyorsa?

    bu noktada en basit kural kazanıyor, ilk rauntta işbirliği yap sonrasında ise öteki ne yaparsa aynısını yap. buna misliyle mukabele deniyor ve dört avantajı var: a-işbirliğine davetkârdır b- ezik değildir hainleri cezalandırır c- affedicidir, hain sonraki rauntta tekrar işbirliğine dönerse sen de dönersin d- takibi kolay bir stratejidir.

    peki ya bir yanlış sinyal olursa? yani siz işbirliği isterken karşı taraf bunu hainlik olarak algılarsa? eğer o da misliyle mukabele oyuncusuysa sonsuza kadar bir ihanet çemberi içinde sıkışıp kalırsınız. bunu aşmak için ise yeni bir strateji geliştiriliyor. affedici misliyle mukabele. yani karşı taraf iki round üst üste hainlik yaparsa siz de hainlik yapın. karşı taraf işbirliğine döndüğünde ise siz de dönün.

    bilgisayarlar binlerce kere bu oyunu oynuyor ve nihayetinde şu döngü ortaya çıkıyor:
    1- herkes random stratejiler deniyor ancak misliyle mukabele hepsini orta-uzun vadede alt ediyor
    2- sonrasında misliyle mukabele stratejisini izleyenler oluşan güven sayesinde affedici misliyle mukabeleye geçiyorlar.
    3- sonrasında ise taraflar daima işbirliğine gidiyorlar
    4- bütün oyuncular daima işbirliği stratejisi izlerken araya bir kara kurt karışıp daima ihanet stratejisi ile tüm düzeni alt üst ediyor ve sonrasında tüm süreç en baştan başlıyor.

    peki bu stratejilerin gerçek hayatta karşılıkları var mı? evet var. black hamlet isimli istikrarlı çift bağlılıklarına sahip balık türünde doğum çok maliyetli olduğu için taraflar sırayla dişi rolünü üstleniyorlar. a ve b balıklarını ele alalım. a dişi oluyor ve b ısrarla erkek kalmaya devam ederek a'yı dişilikte tutmaya çalışıyor. bu durumda a da tekrar erkek oluyor ve b dişi olmayı kabul edene kadar erkek kalıyor.

    sonuç olarak misliyle mukabeleci dışında eğer tüm oyuncular daima hain rolünde değilse(ki bu gerçek bir ihtimal değil), orta-uzun vadede misliyle mukabeleci her çatışmayı kaybederek büyük savaşı hemen her simülasyonda kazanıyor.

    kaynak:
    sapolsky, r. m. (2021). davranış: en iyi ve en kötü haliyle insan biyolojisi. pegasus yayınları.s. 342-350

  • eşi kuzenle aldatmak

  • üçüncü veya dördüncü kuzenle evlenmek

    izlanda'da yapılan araştırmaya göre en yüksek üreme şansının üçüncü ya da dördüncü kuzenle yapılan evliliklerde görüldüğü saptanmıştır(1).

    pek çok tür üzerine yapılan araştırmada da aynı sonuca rastlanmıştır. çok yakın akrabalarla evlenmek hastalıklara sebebiyet veriyor. uzaktakilerle evlenmek de yavrunun bakımı için daha az ilgi anlamına geliyor. kuramsal modellere göre de en optimal denge üçüncü kuzenlerle yapılan evlilikler olarak görülüyor(2).

    kaynak
    1- a. helgason et al., "an association between the kinship and fertility of human couples," sci 319 (2008): 813: s. jacob et al., "paternally ınherited hla alleles are associated with women's choice of male odor," nat genetics 30 (2002): 175. 25. t. shingo et al., "pregnancy-stimulated neu

    2-theoretical model: b. bengtsson, "avoiding ınbreeding: at what cost?" j theoretical biol 73 (1978): 439.

  • 12 ocak 2023 babala tv barış atay yayını

    4 saat boş muhabbet izleyecek kadar boş vakti olan birinin izleyip özetlemesini çok istediğim yayındır.

  • yücel dursun

    vefatından önce ankara üniversitesi dtcf felsefe bölümünde hocalık yapmaktaydı. benim de masterda spinoza dersime girmiştir. oyunun ontolojisi kitabı felsefedeki oyun teorisi için şahane bir giriş kitabıdır. allah rahmet eylesin.

  • oyunun ontolojisi

  • homo ludens

« / 131 »