• bunun yanıtını bulmak için 1940'lara bilgisayar biliminin kurucularından john von neumann'a kadar gitmek gerekiyor. neumann oyun kuramını geliştiren kişidir. oyun kuramı ise stratejik karar alımı çalışmasıdır. yani ne zaman işbirliği yapılmalı ne zaman hile yapılmalı sorusuna matematiksel bir yanıt arayışı.

    suçlunun ikilemiyle başlayalım. bilmeyenler için oyun şöyle işliyor. a ve b beraber suç işlediler. savcının elinde ikisine de 1 yıl hapis cezası verecek kanıt var ancak ötesi yok. a ve b birbirleriyle iletişim kuramıyorlar. savcı ikisine de aynı teklifi sunuyor: " arkadaşını ihbar et o 3 sene yatsın sen serbest kal". eğer ikisi de ihbar etmeyi reddederse ikisi de birer yıl yatıyor. ikisi de ihbar ederlerse ikisi de ikişer yıl yatıyor. eğer bir taraf ihbar eder diğer taraf etmezse, ihbar edilen 3 sene yatarken ihbar eden serbest kalıyor. siz hangisini seçerdiniz?

    eğer ihbar ederseniz cezanız ortalama bir yıl, eğer işbirliği yaparsanız ortalama 2 yıl yatarsınız. yani bu mantıkla tek bir şans varsa her türlü ihanet etmeniz gerekir. peki ya tek bir şans yoksa, yani oyun sürekli devam ediyorsa?

    bu noktada en basit kural kazanıyor, ilk rauntta işbirliği yap sonrasında ise öteki ne yaparsa aynısını yap. buna misliyle mukabele deniyor ve dört avantajı var: a-işbirliğine davetkârdır b- ezik değildir hainleri cezalandırır c- affedicidir, hain sonraki rauntta tekrar işbirliğine dönerse sen de dönersin d- takibi kolay bir stratejidir.

    peki ya bir yanlış sinyal olursa? yani siz işbirliği isterken karşı taraf bunu hainlik olarak algılarsa? eğer o da misliyle mukabele oyuncusuysa sonsuza kadar bir ihanet çemberi içinde sıkışıp kalırsınız. bunu aşmak için ise yeni bir strateji geliştiriliyor. affedici misliyle mukabele. yani karşı taraf iki round üst üste hainlik yaparsa siz de hainlik yapın. karşı taraf işbirliğine döndüğünde ise siz de dönün.

    bilgisayarlar binlerce kere bu oyunu oynuyor ve nihayetinde şu döngü ortaya çıkıyor:
    1- herkes random stratejiler deniyor ancak misliyle mukabele hepsini orta-uzun vadede alt ediyor
    2- sonrasında misliyle mukabele stratejisini izleyenler oluşan güven sayesinde affedici misliyle mukabeleye geçiyorlar.
    3- sonrasında ise taraflar daima işbirliğine gidiyorlar
    4- bütün oyuncular daima işbirliği stratejisi izlerken araya bir kara kurt karışıp daima ihanet stratejisi ile tüm düzeni alt üst ediyor ve sonrasında tüm süreç en baştan başlıyor.

    peki bu stratejilerin gerçek hayatta karşılıkları var mı? evet var. black hamlet isimli istikrarlı çift bağlılıklarına sahip balık türünde doğum çok maliyetli olduğu için taraflar sırayla dişi rolünü üstleniyorlar. a ve b balıklarını ele alalım. a dişi oluyor ve b ısrarla erkek kalmaya devam ederek a'yı dişilikte tutmaya çalışıyor. bu durumda a da tekrar erkek oluyor ve b dişi olmayı kabul edene kadar erkek kalıyor.

    sonuç olarak misliyle mukabeleci dışında eğer tüm oyuncular daima hain rolünde değilse(ki bu gerçek bir ihtimal değil), orta-uzun vadede misliyle mukabeleci her çatışmayı kaybederek büyük savaşı hemen her simülasyonda kazanıyor.

    kaynak:
    sapolsky, r. m. (2021). davranış: en iyi ve en kötü haliyle insan biyolojisi. pegasus yayınları.s. 342-350

  • burada çok önemli bir soru var, arkadaşım bana da aynı teklifin yapıldığından haberdar mı?

  • en iyisini bilmem ama en kötüsü güvenmektir.