entry'ler (1951) - sayfa 104

başlık listesine taşı
  • cunk on earth

    son zamanlarda izlediğim en iyi komedilerden biridir. tek seferde bitirdiğim için pişman değilim.

    ayrıca (bkz: cunk on britain)

  • parokyalizm

    cahilliğin bilimsel ismi. bir olayı tek bir bağlamıyla düşünmek, kendi sahip olduğu görüşün veya inanışın hiçbir şekilde tartışmaya açık olmadığını düşünmektir.

    cümle içinde örnek/tanım da denis dutton'dan gelsin: "[ kant'ın kozmopolitliğini övdükten sonra ] bunun tersine parokyalizm annenizin dizinin dibinde öğrendiğiniz değerleri mutlak doğrular olarak alır ve bunlar başka insanların ( ve onların annelerinin) değerlerinden tartışmasız üstündür: benim dinim tek doğru din, yalnızca benim adetlerim rafine ve medeni, sadece benim dilim şiir yazmaya müsait, benim müziğim en güzel müzik gibi."

    sanat içgüdüsü, sf.234

  • andrew mitchell

    marymount üniversitesi'nde kamu politikaları bölümü okuyan ve liberalizmin derinliğini anlamamış vasat bir öğrencidir.

    fiyat artışı hem gerekli hem de insanîdir yazısı erdi serdar tarafından mises enstitüsü için çevrilmiştir.

    ilgili yazı.

  • deprem vurdu iktidar yıktı

    türkiye işçi partisi'nin bu videosunun adı. insanları doğruyu görmeye zorlayan bir video olmuştur.

  • demos

    grekçe yetiştin erkek savaşçılar birliği(1). demokrasi kelimesinin kökenidir ve orta uzun vadede ne kadar çok anlam ifade ettiği yine bu sözlük üzerinde ispatlanacaktır.

    1- powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.523

  • !filozof dedikoduları

    locke dediğimiz büyük özgürlük filozofu ise idamdan korkarak 60 yaşına kadar şiirden başka hiçbir şeyi kendi adıyla yayımlamamıştı. locke "restorasyon" döneminde sömürgeleri ve onların insafsız kölelik sistemlerini kuran 5-6 kişiden biriydi aslında. herkes özgür olmalıydı, köleler hariç zira onlar para demekti. malikane sahiplerinin yanında çalışan bahçıvan, aşçı gibi işçiler ise onun nezdinde "kiralık insanlar" idi. bu kiralık insanların itiraz etme hakları da olmamalıydı. aynı şekilde efendisinin yazılı izni olmadan da hareket edemezler. hatta sadece kiralık insanların değil, onların soyları da efendilerine hizmetle mükelleftir. şahane bir özgürlükçü öyle değil mi? tabii bunları savunan bir kimse olarak köle ticareti şirketlerinde hissesi olmasa epey şaşırırdık.

    cohen, m. (2019). felsefi masallar (2. bs). ayrıntı yayınları.

  • !filozof dedikoduları

    aziz thomas aquinas'ın arkadaşları ona "ahraz öküz" diyorlardı.

    descartes daha 23'ünde yeni bir bilim keşfettiğini ve bir kitapta hepsini açıklayacağını ilan ediyor. 35'ine geldiğinde ise henüz ortada bir eser yok, arkasından celebris promissor deniyor. 40 yaşında o meşhur "aklın doğru kullanılması ve bilimde hakikati arama yöntemi üzerine söylev"'ini alelacele toparladığı notlarından oluşturuyor. kitabın ana metni önsöz neredeyse. burada da uzun uzun bu aşırı şahane bilgilere nasıl ulaştığını anlatıyor. matematiksel çıkarımları ise leibniz tarafından kolayca çürütülüyor. tabi meşhur düşünüyorum o halde varım veczine de uğramak gerekir. metnin orijinali şöyledir: "bırakalım bu kötü cin beni olabildiğince aldatsın, bir şey düşündüğüm sürece beni asla hiçbir şey olduğuma inandıramaz. böylece, her şey etraflıca düşündükten sonra şu sonuca vardım: her "ben varım" dediğimde ya da var olduğumu zihnimde tasavvur ettiğimde bu zorunlu olarak doğrudur." ee nerde kaldı cogito ergo sum? ingilizceye çevirenin tatlı katkısından başka bir şey değil aslında.

    hobbes'un eğlenceli tarafı ise hayatını çemberden kare çıkarmaya adaması. literally. uğraştığı şey bir çemberin alanna eşit bir kare çizebilmek. epey kendinden emin bir şekilde çözümünü yayınlayınca beklemediği bir şey oluyor, tüm teorileri dönemin ünlü matematikçisi tarafından ard arda çürütülüyor. bu rağmen ölene kadar iddialarından vazgeçmiyor. belki parlamentonun, onun insan yönetimi üzerine yazmasına yasak koymasına ek olarak; geometri üzerine de yazmasına engel koymalıydı, sırf kendini rezil etmesini engellemek için.

    spinoza'nın ise daha başka bir tuhaf huyu var. zihnini dinlendirmek istediği zaman örümcek dövüştürüyor. dövüştürecek yaratık bulamadığı zaman da bir sineği örümcek ağına atıp "bazen kahkahalarla" izlediği anlatılıyor. hakiki adı da baruch ben michael'dir. sonradan kendisi değiştiriyor ismini.

    kaynak
    cohen, m. (2019). felsefi masallar (2. bs). ayrıntı yayınları.

  • !filozof dedikoduları

    sokrates'in babası heykeltraş annesi ebe. küçük kalkık bir burnu, tüylü kaşları, pörtlek gözleri ve kocaman ağzıyla epey çirkin bir adam. epey sakallı ve net kel. üstelik tıknaz.

    platon hakkında ise daha çok şey biliyoruz. bir kere adı aristokles, platon geniş demektir. geniş omuzlu olduğu için platon şeklinde çağrılıyor arkadaşları tarafından. biraz gerzek arkadaşları var.

    aristo daha eğlenceli. bir kere peltek. metroseksüel ülkücüler gibi elleri yüzüklerle dolu. ılık zeytinyağı ile duş alıp sonra da onu satacak kadar çakal. bilincin merkezinin kalp olduğunu, onun da sadece erkeklerde olduğunu söyleyecek kadar da cinsiyetçi. peki neden kadın aşağılık? e sperm üretemiyor! en fazla bir kız çocuk istemek gerekir o da doğurabilsin diye. ikinci olursa ölüme terk etmekte bir beis yok. üstelik kadınların erkeklerin emrinde olması kadınların da yararına, aynı köpekler gibi. köpekleri doğaya sahipsiz bırakırsak ölürler. o yüzden köpeklerin, kölelerin ve kadınların iyiliği için onların başına birer erkek atamak gerekir. tabi aynı şey barbarlar için de geçerli. ya hepsin ya hiç ya yunanlısı ya p.ç yani.

    köleliğin normal hatta gerekli olduğunu söylemesine girmiyorum bile. ayrıca bir nesne ne kadar ağırsa o kadar hızlı düşer diye düşünüyordu. bu ne bilimsizliktir ya rabbi! üstüne ne kadar yanlış görüşü varsa onlar popüler olduğu için bilimin gelişmesini de yüzyıllarca engellemiş bir adamdır denilebilir.


    kaynak
    cohen, m. (2019). felsefi masallar (2. bs). ayrıntı yayınları. s.25-50

  • !kadın düşmanı metinler

    tüm evcilleştirilmiş hayvanlar için insan tarafından yönetilmek en iyisidir. bu, hayatta kalmaları içindir. aynı şekilde, kadınla erkek arasındaki ilişkide de, doğa bakımından erkek yüksek kadın düşük olduğu için erkek yönetir kadın yönetilir.

    aristoteles

  • 06.02.2023 balıkesir depremi

    balıkesir gönen'de 07.24'te 13 km derinlikte 4.1 şiddetinde gerçekleşmiştir.

  • tamgatürk'ün 1 haftalık yas ilanı

    deprem dolayısıyla 1 haftalık yas ilan etmişlerdir. herkesin katılmasında fayda görüyorum.
    haber

  • 06.02.2023 gaziantep depremi

    7.4 şiddetinde gerçekleşmiştir.

    güncellemeler:

    saat 10.03
    itibarıyla antep'te 531 göçük var
    kilis'te 4 kişi yaralı 1 can kaybı.
    maraş'ta 70 can kaybı 200 yaralı 300 bina çökük, fuat oktay'a göre sayı artacak.
    hatay'da 4 can kaybı 7 yaralı
    adıyaman'da 13 can kaybı, 22 yaralı.
    osmaniye'de 20 can kaybı 200 yaralı.

    saat 10.10
    cumhurbaşkanı yardımcısı fuat oktay : depremde 284 vatandaş hayatını kaybetti, 2323 yaralımız var yıkılan bina sayısı 1710

    saat 14.00
    13:24'te maraş-ekinözü'nde 7.5 şiddetinde
    bir deprem daha meydana geldi. derinlik 16.4 km.


    görüntüler:
    hatay'da polis evi ve hastane yıkıldı.
    hatay'da havalimanı pisti yarıldı
    hatay'daki yıkımın görüntüleri
    tarihi antep kalesi yıkıldı
    malatya'daki yeni camii yıkıldı

  • liberterler kaça ayrılır?

    jason brennan'a göre liberterler üçe ayrılırlar:
    1- klasik liberaller
    2-katı liberterler
    3- neoklasik liberaller

    öncelikle bilinmesi gereken bu sınırlar keskin değildir. kimi hususta bir tarafta iken kiminde diğer tarafa geçilebilir.

    klasik liberaller, ilk liberterlerdir. klasik liberal düşünürler arasında adam smith, david hume, john locke, mary wollstonecraft, harriet taylor mill, frédéric bastiat, ve on dokuzuncu yüzyıldan david ricardo,f. a. hayek, james buchanan, gordon tullock, ve yirminci yüzyıldan milton friedman sayılabilir. klasik liberaller açık, hoşgörülü toplumdan, güçlü mülkiyet ve ekonomik haklardan yanadırlar. savaşa, emperyalizme, fetihçiliğe, hükümetin ekonomiye müdahalesine, şirketlerin devletçe kurtarılmasına ve ahbap çavuş kapitalizmine (bkz: crony kapitalism)'e karşıdırlar.

    katı liberterlere nazaran hükümetin problem çözeme kapasitesinin kullanılmasına daha az karşı çıkarlar. milton friedman devletin bireysel olarak çözülemeyecek problemleri çözme kapasitesi olduğunu ancak bu kapasiteyi kullanmanın tehlikeli olduğunu ancak yine de sırf tehlikeli diye bir sorunu devlet eliyle çözmeyi tamamen rafa kaldırmamamız gerektiğini savunur. devletin ulaşım sistemleri ve ulusal güvenlik konularında devrede olması gerektiğini savunurlar.

    klasik liberaller özgürlüğü içinden erdemin, kültürün bilimin ve refahın yetiştiği verimli toprak olarak anlarlar. belirtmekte fayda var ki ilk liberterler kendilerine liberter değil liberal diyorlardı. liberal kelimesinin zaman içinde anlamının kayması, ve sosyal demokratların kelimeye ortak olması dolayısıyla liberter kelimesi türemiştir. günümüz klasik liberalleri amerikan liberallerinin savunduğu hemen her şeye karşı pozisyon alırlar.

    katı liberterler ise klasik liberallerin daha radikal versiyonlarıdır diyebiliriz. genelde üyeleri gençlerde oluşurlar, her radikal harekette olduğu gibi. klasik liberallerden farkları her türlü devlet müdahalesini baskı ve ne amaçla olursa olsun vergiyi hırsızlık olarak görmeleridir. katı liberallerin çoğunluğu devletin sadece adalet sisteminde, yani yargıç ve polis olarak, etkin olması gerektiğini düşünür. minarşisttirler.

    bazı katı liberterler ise doğrudan anarşisttir. tamamen ortadan kaldırılmış bir devletin sosyal hayata katkısının daha fazla olacağını iddia ederler. onlara göre devlet a- şiddet tekelidir b- hukuk tekelidir c-bu tekelleri sürdürecek güce sahiptir. anarşist liberterler piyasa tekellerinin kötü, politik tekellerin daha kötü olduğunu savunurlar. klasik liberallerle bir diğer farkları iyilik vurgularının toplumsal çıktıdan ziyade kişisel faydaya yönelik olmasıdır. kişisel faydanın optimal değil maksimize olmasının doğal olarak topluma da daha fazla fayda sağlayacağını iddia ederler. katı liberterler arasında ayn rand,murray rothbard, robert nozick ve eric mack sayılabilir. karı liberterliğin liberter gelenek için ana akım olmadığını ancak bir yorum olduğunu unutmamakta fayda var.

    neoklasik liberaller ise klasik liberalizm içinde son 30-40 yılda ortaya çıkmıştır. klasik liberallerle aşağı yukarı aynı duyarlılıkları paylaşırlar ancak onları ayıran esas kritik nokta sosyal adalete yaptıkları vurgudur. onlar toplumdaki faydaların ve yükümlülüklerin adil dağıtılması gerektiğini savunurlar. mülkiyet hakkını sonuna kadar savunurlar ancak eğer mülkiyet hakkı kalabalıkları mülkiyetsiz bırakarak mülkü az kişinin elinde topluyorsa bu rejimin meşru olmadığını savunurlar. neoklasik liberallere göre eğer yoksulları umursuyorsak ve sosyal adalet gibi bir kaygımız varsa bunu yapmanın en kolay yolu serbest piyasayı ve güçlü ekonomik özgürlüğü sağlamaktan geçer. yoksullara bir de marksizmle darbe vurmamalı, bilakis müreffeh toplumların ancak serbest piyasa içinden yetiştiğini hep aklımızda tutmalıyız.

    bu üç tip liberteryenizmi sosyal adalete olan bakışlarından ayırabiliriz. neoklasikler özellikle sosyal adalet vurgusu yaparken, katı liberterler sosyal adalet anlayışına şiddetle karşı çıkarlar. klasik liberaller ise bu konuda ikisinin ortasında bulunurlar. ancak özellikle belirtmek gerekir ki klasik liberal sınıfına koyduğunuz adam smith ülkenin zenginliğinin kralın hazinesinden ziyade insanların tok karınlarından ve çocuklarının fırsat zenginliğinden anlaşılacağını söyler.

    kaynak:
    brennan, j. (2012). libertarianism: what everyone needs to know. oxford university press. s.39-47

  • farklı kültürlerden atasözleri

    darryonamu kanyu v zuby nye smotryat.

    hediye atın dişine bakılmaz.

    -rusya

  • farklı kültürlerden atasözleri

    es ist nicht alles gold, was glanzt.
    parlayan her şey altın değildir.

    -almanya

« / 131 »