entry'ler (1951) - sayfa 112

başlık listesine taşı
  • tanrı ares kimdir?

    zeus ile hera'nın oğludur. savaş tanrısı olarak bilinir ve romalılardaki karşılığı marstır. ares büyük ihtimalle lanet okuyan anlamına gelir. anayurdu'nun trakya olduğu düşünülmektedir.

    ares'in etkisi altındaki askerler acımasız, korkusuz ve acıya karşı duyarsız hale gelirler. anlaşılacağı üzere genel olarak savaşın değil savaş öfkesinin, yükselen hormonların temsilidir.

    ayrıca aphrodite ile hephaistos'un yuvasını yıkmış itin tekidir.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.227

  • per aspera ad astra

    "zorlukların içinden yıldızlara doğru" anlamına gelen latince veciz.

  • mutlu eden basit şeyler

    kendine koyduğun bir hedefi gerçekleştirmek.

  • 16.01.23 haftası türkiye'de özgürlükçü gündem

    bu başlık tipinde 16.01.2023 pazartesi 22.01.2023 pazar arasında hürriyetçi fikir dünyasında ne konuşulduğunu derleyeceğim. aynı şekilde bu başlık her pazar günü o haftanın pazartesi gününün tarihiyle açılacak. şimdi gelelim bu hafta konuşulanlara.

    öncelikle liberal düşünce topluluğu başkanı ve türkiye özgürlükçülüğünün son entelektüel sütunlarından atilla yayla ile başlayacağız.

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    17 ocak salı günü hür fikirler dergisinde yayla "selahattin demirtaş'a cevap" ismiyle bir yazı yayınladı. bu linkten ulaşılabilir.
    yazının özeti "bence" şu:

    1- kürt sorunu tek parti politikalarının ürünüdür.
    2- erdoğan büyük riskler alarak bu sorunu çözmeye çalışmışken ona bu düşmanlık niye?
    3- kürtler amerika'daki zencilerle kıyaslandığında gördükleri ırkçılık küçük boyutlardadır. devlet kürtleri mülk edinme, iş yapabilme ve adil yargı haklarını vermiştir.
    4- kürt problemi artık kck ve pkk problemidir. pkk ve kck kürt probleminin tüm boyutlarının kamuoyunca görülmesi önünde engeldir. gerçekten gerçekten kürtler kck pkk tarafından yönetilmek ister mi?
    5- karşılıklı fikirler aracılığı ile bu sorunu sadece kürtler için değil çerkesler ve araplar için de çözebiliriz.

    hür fikirler dergisinin ekonomi, uluslararası ilişkiler ve hukuk alanlarında bu hafta bir yazı çıkmamış.

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    ikinci durak olarak mises enstitüsü'ne bakacağız.
    bu hafta üç yazı çıkmış.
    1- anarşi nereye? bu yazı randy e. barnett'in 01/10/1975 tarihli bir makalesinin çevirisi. çevirmen yeşim erdoğan. bu yazıda robert nozick'in anarşizmi çürütmeye yönelik özel ilgisi ele alınıyor ve eleştiriliyor. devleti meşrulaştırmaya çalışan nozick'in akıl yürütmesi değerlendiriliyor ve devletin nozickçi bir yaklaşımda bile meşru olmadığı vurgulanıyor. kesinlikle okunmaya değer bir yazı.

    2- evgin serbest'in çevirdiği bitcoin standardı adlı eserin liberus kitap/liber plus yayınları tarafından yapılan basımından alıntı bir yazı var. tabii ki biz de kitabın orijinal baskısının satın alınmasını şiddetle öneririz. yazı buradaki birinci bölümle başlıyor ve bu hafta gelen son yazı burada . bölüm bölüm ilerleyerek para konusunun tarihi ve gelişimi hakkında çağdaş bir incelemeyi okuyabilirsiniz. mutlaka değerlendirmenizi öneririm.

    3- mustafa acar'ın çevirdiği frederic bastiat'a ait 1845 yılına ait bir yazı. bastiat burada bolluğu üreten etmenleri ve kıtlığı üreten etmenleri değerlendirerek serbest piyasa ile ilgili temel argümanları açıklıyor. değerli bir giriş yazısı.buradan ulaşılabilir.

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    üçüncü durak serbestiyet gazetesi
    günlük bir gazete formatında çıktığı için epey tüketilebilir materyal var ancak aralarından teorik bağlamda önemli gördüklerimi seçerek sizlerle paylaşacağım.
    1. etyen mahçupyan'ın yazısı 21 ocak 2023 tarihinde "iktidar, yeni ittihatçı ideolojik tercihi bu seçim vasıtasıyla onaylatma, ona meşruiyet kazandırma peşinde." iddiasını paylaşmış.

    2- roni margulies'in yazısı 21 ocak 2023 tarihinde` homo homini lupus` meselesini tartışmış. ve "insan kötü, bencil, şiddete düşkün bir hayvan değil, toplumsal yaşamın yontup şekillendirdiği iyi ve sosyal bir hayvandır, sosyalizm için biçilmiş kaftan bir yaratıktır." sonucuna ulaşmış. arkadaşlar serbestiyet'in özgürlükçü olduğuna emin miyiz?

    3- vahap coşkun'un yazısı 17 ocak 2023 tarihinde devletin kötü kullanımı meselesine odaklanmış. "başını aç içeri hava girsin" diye kadının devlet baskısıyla bir cinayet şüphelisi gibi muamele görmesinin devletteki nöbetleşe zorbalığın bir örneği olduğundan bahsedilmiş. üstelik gerçek cinayet şüphelileri bir türlü bulunamazken.

    4- yıldıray oğur'un yazısı 18 ocak 2023 tarihinde apo için kendini yakan gencin detaylı hikayesini anlatıyor. meseleyi olabildiğince soğuk kanlı bir sosyal bilimci edasıyla irdelemiş ve son cümlesiyle hepimizi ilgilendiren bir nokta koymuş: "diyarbakır annelerinin sembolü hacire akar, devletin yardımıyla oğluna kavuştu ama bu oğlunu kurtarmasına yetmedi.
    bu acı hikayeden herkesin çıkarması gereken dersler var."

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    dördüncü durak karar gazetesi

    karar gazetesi yine aynı şekilde günlük olarak çıktığı için köşe yazıları özellikle tarafıma ulaştırılmazsa değerlendirmeye almayacağım. onun yerine görüşler kısmındaki yazılara odaklanacağım.

    dikkatimi çeken ilk yazı halil turhanlı'ya ait leszek kolakowski - muhalif ve soytarı yazısı. bu yazıda turhanlı "polonyalı düşünür leszek kolakowski'nin ülkesinin 20'nci yüzyılda yaşadığı bütün dönüşümlere etki ettiğini dile getiriyor.". entelektüel mücadelenin önemini kavramak için önemli bir yazı.

    ikinci olarak eski yargıtay birinci başkanı prof. dr. sami selçuk'un 16 ocak 2023 tarihli toplu mahkemelerde görüşme ve oylama ilkeleri ve ülkemizdeki uygulama yazısını paylaşmak istiyorum. ismiyle müsemma olan yazıda hukuk biliminin teknik taraflarına dair iyi bir inceleme yer alıyor.

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------
    beşinci durak özgürlük araştırmaları derneği.

    bloglarına tıklayarak ulaşabilirsiniz. ben de analizler, yayınlar ve raporların arasında sadece blog kısmını dikkate alacağım.

    blog kısmında ise 16 ocak haftasına dair olan tek yazı aşağıdaki.

    mustafa erdoğan'ın yazısı 19 ocak 2023 tarihinde alman sosyolog ferdinand tönnies'in görüşlerini kısaca eleştiriyor.


    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    altıncı durak rothbard kürsüsü.

    siteye buradan ulaşılabilir.

    bu hafta sadece can çini'ye ait bir şiir çıkmış. toplumdan öte isimli kısa şiire buradan ulaşabilirsiniz.

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    yedinci durak 3h hareketi 3 h ile kasıt hürriyet, hukuk, hoşgörü. ancak ü h'de bir ü, yani üretim eksik. bu hafta hiçbir yazı göremedim. eğer ben ulaşamadıysam lütfen beni bilgilendirin.
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------


    sekizinci durak ekim atay, alperen özmengibi isimleri kadrosunda barındıran ve ilk sayısına hazırlanan vigilia dergisi. ilk sayıları ulaşılabilir olduğunda oradaki yazıları da düzenli olarak takip edeceğiz. sitelerine buradan ulaşılabilir.

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    dokuzuncu durak biz özgürüz hareketi ile yakın ilişki içindeki hür kirpi.

    bu kaynak da kurumuş gibi görünmektedir. en son yazı 30 ekim 2022 tarihli olan hür kirpi umarız en yakın zamanda eski aktif günlerine dönecektir.

    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    hepimize hür günler.
    --------------------------------------------------------------------------------------------------------------------

    not:
    yabancı kaynakları takip etmek için yardıma ihtiyacım var. ingilizce bilen, özgürlükçü olan ve türk özgürlükçülüğü tarihine girmek isteyen arkadaşların başvurularını bekliyorum.

  • 2023 kazım berzeg makale yarışması

    liberal düşünce topluluğu tarafından duyurulan bu linkten ulaşılabilecek, son başvuru tarihi 3 şubat 2023 olan birincilik ödülü: 7.500 tl, ikincilik ödülü: 5.000 tl, üçüncülük ödülü: 2.500 tl olan makale yarışmasıdır.

    konusu liberal perspektiften devletçilik eleştirisi'dir. başvurular üstteki linkten yapılabilir.

  • rüya

    joseph campbell'e göre kişiselleştirilmiş mittir.

  • rüyet

    ing. vision kelimesinin türkçe karşılığı olarak sabri gürses tarafından kullanılmaktadır.

  • joseph campbell

  • tanrı hephaistos kimdir?

    romalılarda volcan olarak bilinen, büyük ihtimalle limni'li, grek öncesi döneme ait bir tanrıdır. ilyada'da geçen hikayesine göre biraz ana kuzusudur. zeusla hera arasındaki tartışmada hera'nın tarafını tutmuş buna karşılık da ceza olarak zeus tarafından olympos'tan aşağıya limni adasına atılmıştır. bir diğer hikayede ise ana kuzusu değil ana mağdurudur. hera çirkinliğinden utanarak evladını olympos'tan aşağıya atar. denize düşen hephaistos'u thetis ve kız kardeşleri nereidler kurtarır. sonra da ona demir işçiliğini öğretirler. hephaistos sonrasında annesinden intikam almak için kimsenin göremeyeceği bir ağ örer ve bunu annesine doğum gün
    hediyesi olarak gönderir. hera bu hediyeye dolanıp mahsur kalır. ağı kimse çözemez ve hephaistos çağrılır. ancak o dönmeyi reddeder. sonrasında ise dionysos tarafından ikna edilir. böylece kovulduğu olympos dağı'na geri döner.


    bu adadaki volkanla bağlatılı olarak ateşle ancak bildiğimiz ateş değil demir ocağının ateşiyle ilişkilendirilmiştir. zaten demirci tanrı olarak da bilinir. demircilerin tanrısı ve piridir.

    demir işçiliği ağır çalışma gerektirdiğinden ve grek aristoiler için çalışmak kölelere ait bir hal olduğundan bu tanrıya biraz yukardan bakılır. aristoiler için aynı zamanda engellik de bir utanç kaynağıydı. hephaistos'un topal olmasının sebebi işte bu bakış açısıdır.

    ayrıca sevimsiz işlere karışmıştır. pandora'yı o meydana getirmiştir, prometheus'u kayalara bağlayan pranga ve zincirleri o dövmüştür. kaderin cilvesi olarak aphrodite'nin kocası olmuştur anca afrodit'in aresle kendisini boynuzlamasına boyun eğmek zorunda kalmıştır.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.221-22

  • tanrı pan kimdir?

    öncelikle akla alçıpanı getirir. *

    kafası keçi, bedeni insan, babası hermes olan tanrıdır.

    pan sürülerin semirmesini sağlayan gücün sembolüdür. anası su perisi dryope'dir. doğduğunda o kadar çirkindir ki annesi onu bırakıp kaçar. bu çirkinliği aslas geçmeyecektir, öyle ki ilerde su perisisyrinks 'e yeşillenecek ancak syrinks onun çirkinliğinden dehşete düşerek kaçacaktır.

    diğer tanrıların aksine olympos'da yaşamaz arkadai'anın tepeliklerindeki mağalarda konaklardı. günü, tepeler arasında dans ederek dolaşarak ve su perileriyle kurduğu korolarla şarkılar söylemekle geçer.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.219-220

  • hermes kimdir?

    kylleneli hermes atlas'ın kızı maia ile zeus'un çocuğudur. hermes kelimesi grekçe "taş yığınından gelen" anlamına gelir. bu anlam bilinmeyen yerlerde yürüyen insanların yol bulmak için işaret olarak kullandığı taşlardan (herma) gelir. yeri gelmişlen kullanalım "iqsözlük bir herma'dır" nereye gideceğini bilmeyenler için bir işaret görevi görecektir.

    hermes'e devam edelim. seyyahların ve medeniyetin kenarında dolaşan yolcuların koruyucusu olan hermes taş yığınının içinde yaşayan ruhun ta kendisiydi. ancak arkadia'daki evinde yaşardı.

    bir özelliği de geceleri dolaşarak istediklerini alan hırsızların ve tüccarların koruyucusu olmasıdır. roma'daki adı merkürdür. ingilizce'deki merchant, commerce, sözcükleri hermes'in latincedeki karşılığından gelir.

    aynı zamanda tanrıların da habercisidir. ibrahimi dinlerdeki cebrail yani. doğal olarak da elçilerin koruyucusudur. elçiye zeval olmaz hermes'in öğütlerinden biri olabilir. aynı zamanda ticaret için, siyaset için, mesajları taşımak ve diplamasi için de retorik gerektiğinde aynı zamanda hatiplerin de tanrısıdır. devlet bahçeli'yi pek sevmez bence.*

    hermes'in son ve en özel görevi ölenlerin ruhlarını bu dünyadan hades'in evine kadar geçirmektir.

    son olarak ikinci adı argeiphontes yani argus 'u yenen tanrı'dır.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.203

  • nah çekmek ne anlama gelir?

    buradaki nah çekmekten orta parmağın kaldırılarak gösterilmesinden bahsediyorum. benim de bugüne kadar bildiğim yaygın hikayeye göre bu işaret ingiliz-fransızlar arasındaki savaştan çıkmıştır. hikaye şu şekildedir: ingilizlerin uzun okları fransızları son derece rahatsız etmektedir. bu sebeple fransızlar esir aldıkların ingiliz askerlerin orta parmaklarını keserler ki tekrar savaşmak istese bile ok atamasın. bu şekilde esirlere işkence eden fransızların ingilizler karşısında geri çekilirken hem parmaklarınızı keseceğiz anlamında, hem de nasıl da parmaklarınızı kesiyoruz anlamında ingilizlere karşı bu işareti kullanması neticesinde ingilizler de aynısını yapmaya başlamış ve iki taraf arasında bir saldırgan sembol olarak nah çekmek dile yerleşmiştir.

    ancak bu hikayeden daha iyi bir açıklama okudum onu paylaşmak istiyorum.

    antik dönemde insanlar yollarını bulabilmek için küçük taş yığınları dizerlerdi. bu taş yığınlarına herma denirdi. o yoldan geçen herkes bu taşlar sayesinde yolunu bulabildiği için bir taş da kendisinden sonraki gelecek olan yolunu bulsun diye bu herma'ya eklerdi. zamanla bu hermalardan herm'ler ortaya çıkmaya başadı. herm, bu taş yığınları yerine konulan insan başlı sütunlara denir. bu sütunların başı sakallı bir erkek olurdu ve genelde erekte bir penisle birlikte taşa oyulurlardı. antik dünyada erekte penisin düşmanların korkutmak için bir yol olduğu düşünülüyordu ki bu aslında bir hakikattir. (bkz: sırtlan ereksiyonu) başlığında bununla ilgili çarpıcı gerçeklere ulaşabilirsiniz. hasılı, fallus'un bu kötülükleri uzak tutan etkisi yüzünden bu herm'ler antik yunan evlerinin girişlerine de konulmaya başlandı. bu kadar yaygın olan bu fallus gücü bugün işte bu nah çekme hareketinin içinde yaşamaktadır. insanlar aslında nah çekerek erekte bir penisin kötülükleri kovma gücünü yardıma çağırmaktadırlar.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.204

  • apollon kimdir?

    apollon zeus ile bir titan olan leto'nun oğludur. zeus hera'yı leto ile aldatır. bunun üzerine hera gün ışığının ulaştığın hiçbir yerin doğacak çocukları kabul etmemesini buyurur. bunun üzerine doğurmak üzere olan leto sancılar içinde doğuracak bir yer arar.

    antik dünyada delos ve ortygia adaları dışında hiçbir yer heranın lanetinden vareste değildir. bu sebeple bu adalar leto'ya kucak açar. apollon bu şartlar altında delos'ta doğar. kardeşi artemis ise ortygia adasında. mini veri leto delos'ta ilk doğumunu gerçekleştirmeden önce 32 yer tarafından reddedilmiştir.

    doğum ise ayrı bir hikayedir. leto, delos'ta dokuz gün boyunca doğum yapmayı başaramaz. hera hariç tüm tanrılar yardıma koşsa dahi doğum olmaz. iris bu süreçte hera'nın ebe kızı eileithyia'yı yardıma çağırmak ister ancak hera izin vermez. sonrasında ise iris hera'yı dokuz metrelik kehribar ve altın bir gerdanlık karşısında ikna etmeyi başarır ve eileithyia hera'nın izniyle doğum yerine ulaşarak apollon'un doğumunu gerçekleştirir.

    bu arada hera ikna olmuş olmasına rağmen şirretliğinden ödün vermez. apollon ve artemis'in doğumunda bir kaç gün sonra gigant tityus'u topraktan çıkarıp leto'ya tecavüz etmesi için yollar. artemis ile apollon bu tityus'u oklarla kevgire çevirirler. sonra da nihayet zeus devreye girip bu yaratığı ait olduğu toprak altına sonsuza kadar orada kalmak üzere gönderir.

    apollon, olimpos dağına ailesi yanına katılmaya gittiğinde kendini göstermek için ozanlık yapar. zeus dahil dinleyen tüm tanrılar ona hayran kalırlar. ozanlar, erkek merkezli geleneksel grek aristokrat kültürünün taşıyısısıydılar. aristoi denilen grek elitler, "ozan" apollın'a kendi öz imgelerini yansıtmışlar ve onu kendi tanrıları olarak benimsemişlerdir.

    apollon okçudur ancak lir çalma hikayeleri de son derece meşhurdur. örneğin bir hikayede satyr marsyas apollon'un lirinie meydan okur. kazanan kaybedene istediğini yapacaktır. apollon zorlanmadan kazanır ve marsyas'ın derisini yüzdürür. apollon küstahlığa karşı acımasız görünüyor, güzel.

    apollon'u bilmek demek doğal olarak delphoi tapınağını da bilmek demektir. apollon geleceği görür, kaderlerden haberdardır. onları değiştiremez ancak onları aktarabilir. böylece kendisine bu yeteneği kullanması için bir tapınak alanı bakmaya başlar. buralarda gelişen pek çok olay var onlara girmeyeceğim. sonunda delphoi adası'nda karar kılar. ancak bu ada ıssız ve verimsizdir bu yüzden kendisine rahip lazımdır. bir gemiye yunus kılığında atlar. gemiciler için bu uğursuzluk demektir. sonra geminin dümenine geçer ve denizcilerin korku dolu bakışları arasında gemiyi delphoi adasına götürür. sonrasında ise yakışıklı bir adama dönüşerek durumu anlatır. delphoi adasının isminin de yunus anlamına gelen delphis kelimesinden türetildiği düşünülmektedir.

    apollon'un bir diğer özelliği kadınlar konusundaki başarısızlığıdır. bunun da sebebi kadınların taleplerini, kendi talepleri yerine gelmeden karşılamasıdır. (bkz: modern erkekteki apollon sendromu) örneğin kassandra'ya aşık olur. kassandra geleceği görme becerisi karşısında apollon ile aşk yapacağını söyler. apollon kabul eder ancak kassandra sözünden cayar. apollon da ceza olarak yeteneği geri almak ama kimsenin ona inanmamasını sağlar. böylece kassandra olacakları her zaman görecektir ancak kimse ona inanmayacaktır. troya'nın düşeceğini de söyler, atı almayalım der ama kimse inanmaz. kendisi de sonra agamennon'a esir düşer ve orada ölür zaten.

    ikinci kadın vakası kumaili sibyl ile ilgilidir. bu sefer pazarlık uzun ömür için yapılır. apollon kabul eder. sibyl sözünden cayar. apollon da onu uzun yaşama ancak normal yaşlanmaya mahkum eder. sibyl bir kaç on yıl içinde ölmek için yalvarmaya başlar.

    elbet bir de daphne olayı var. burada apolloın gemi iyice azıya almıştır. gencecik kızı resmen dağ bayır kovalamaya başlar. daphne kaçamayacağını anlayaınca tanrılara yalvararak bir ağaca çevrilmek ister. bu olay üzerine defne apollon'un kutsal ağacı olur ve apollon ile ilişkilendiren yüksek sanat dallarında başarı gösterenlerin başına defne yaprağından taçlar takılır. ürpertici bir hikaye.

    apollon aynı zamanda şifadan sorumludur. hamile bıraktığı ölümlü kadından grek tıbbının ve doktorların babası olan asklepios doğar. ancak hamile kadın apollon'dan hamileyken başka bir erkekle de birlikte olur. bunun üzerine apollon gelip kadını öldürür ancak pişman olur ve bebeğin hayatta kalmasını sağlar ve ona iyileştime gücü verir. sonra da onu tıp sanatından en iyi anlayan kentaur khiron'un yanına verir. khiron'dan her şeyi öğrenen asklepios isa gibi ölüleri bile diriltecek kadar yetenekli bir doktor olur. bir asanın etrafındaki yılanlarla temsil edilir ki bugün dahi eczacıların sembolünün yılan olması bu olayla bağlantılıdır.

    son bir veri olarak apollon'un çok tanrılı dinlerdeki şaman rolünün tanrılaşmış hali olduğu yorumları yapılmaktdır. şaman geleceği görür, şaman hastaları iyi eder, şaman sanattan anlar. bu özellikler doğrudan apollon'a geçmiştir. bu becerilere sahip olan apollon aynı zamanda barbarların tanrılarına karşı aklın yolunu da temsil eder. nietzsche'de göreceğimiz apollon dionysos karşıtlığı da bu yorum üzerine inşa edilmiştir. apollon genç grek aristoi'lerinin dinamikliğini ve bilgeliğini simgeliyordu. olympia'dakli zeus tapınağında apollon sakalsız, büyük bir sükunet ve cesaretle kolunu kaldırmış kentaurlara karşı grek kadınlarını korurken resmedilmiştir.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.184-202

  • adytum nedir?

    delphoi tapınağı'nda tapınağın sıradan insanlara yasak olan bölümü.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.194

  • pythia kimdir?

    delphoi'nin kadın kahinlerine, ejder python'a ithafen pythia denir.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.194

« / 131 »