entry'ler (1951) - sayfa 106

başlık listesine taşı
  • muhafazakarlık

    karl mannheim'ın tanımıyla " değişmeye yönelik tedbirli bir isteklilik halidir. "

  • !tek cümlelik şakalar

  • michael che

    colin jost ile birlikte ofansif mizahın en tatlı örneklerini sergileyen amerikalı komedyen. işlerinin bir örneğine buradan ulaşılabilir.

  • colin jost

    ofansif esprileri ile bizlerin tatlı gülümsemesi ile kadınların gönlünü çalmış amerikalı komedyen. işlerinin bir örneğine buradan ulaşılabilir.

  • profanum vulgus

    kitleden, vulgar'dan, vasattan nefret etmek anlamına gelen latince deyiş. sözlüğümüzün gizli mottolarından biri haline getirebiliriz bunu *

  • ümit özdağ'ın ortak mutabakat metni yorumu

    buradan izlenebilir. şu şekildedir:

    1- tarikat ve cemaat kavramları bir kez geçmemektedir.
    2- göçmen ve sığınmacı denmiş ancak sığınmacı ve kaçak denmelidir. bunların eğitim çağındaki çocuklarına türkçe öğretilmesi ve okul hizmeti alınması sağlanması bunların burada ilelebet kalması demektir.
    3- khk mağduriyetlerine son vererek devleti fetöye geri verecekler.
    4- iyi partinin ormanların korunması konusunda madem hassas o zaman neden zamanında 14 milletvekili ile akp'nin tasarısına oy verildi?
    5- kktc'nin kazanılmış haklarını koruma ve iki toplumun egemen siyasi eşitliği sağlama hedeflerini gözetmek vatana ihanettir.

    şimdi gelelim bu akıl almaz derinlikteki eleştirinin eleştirisine.

    öncelikle 2300 madde 244 sayfalık bir metinde eleştirilecek 5 madde bulduğuna göre ümit bey'in 2295 maddede mutabık olduğu söylenebilir. kendisini aklın yolundaki bu ilerlemesinden dolayı tebrik ediyoruz. metinle %99 oranında uzlaşı çok iyi bir oran. bu arada gerçek bir değerlendirme için (bkz: ortak politikalar mutabakat metni)

    eleştirilere gelirsek;
    1-öncelikle (bkz: ex silentio nedir?). hangi kavramların geçip geçmediği konusunda eleştiri yapmak zannediyoruz ki türk solu dergisi cinnetinde bir yaklaşım sayılabilir. başka hangi kelimeler geçmiyor? mesela aşk geçmiyorsa metnin aşk hakkındaki düşünceleri konusunda spekülasyon tamamen serbest midir? ya da karagöz kelimesi geçmiyorsa altılı masa karagöz'ü yunanistan'a mı peşkeş çekmek istemektedir? hepsinden öte bu cemaatler denetlenecek diye avaz avaz bağıran muhalefeti bugüne kadar hiç duymaması kulaklarının sağırlığından mıdır yoksa kötü niyetinden mi?

    2- öncelikle (bkz: slippery slope nedir?). pardon ümit bey. yabancıların çocuklarının eğitim almasını sağlamak gibi büyük bir vatan hainliğine nasıl kalkışıldı ben de anlamıyorum. bu millet masası eminim göçmenlerin sağlıklı ve mutlu olması için de çalışmalar yapacak kadar sapıtmıştır da. halbuki insan evlatlarını mancınığa koyup fırlatmak gibi medeniyetin zirve noktalarından önerileriniz varken insanı insan gibi görmek cehaletine nasıl düştü bu masa inanın ben de hayretler içindeyim. bu arada tekrar tebrikler, yabancılara türkçe öğretilmesine karşı çıkarak türk milliyetçiliğe de yeni bir soluk getirdiniz.

    3- (bkz: illicit conversion) khk mağduriyetine son verilmesi ile devletin fetö'ye peşkeş çekilmesi arasındaki bağı keşke biraz daha anlatabilseydiniz. mesela barış akademisyenleri de mi fetö aygıtıdır? bank asya'dan kart çıkarmaya mecbur bırakıldığı için hayatı kayan insanların mağduriyetleri hep fetö'nün gizli oyunları mıdır? mağduriyetlerin giderilmesine bu kadar karşı olmak, akp'li olmadığı için işten atılan, fişlenen insanların kendi yurtlarında tekrardan normal vatandaşlık talebinin vatana ihanet olması sizce de biraz abartılı bir yorum değil mi?

    4- (bkz: whataboutism nedir?) yani, ne desek laf değil.

    5- kktc'nin kazanılmış haklarını koruma ve iki toplumun egemen siyasi eşitliği sağlama hedeflerini gözetmek tam olarak nasıl vatana ihanet haline geliyor? sizce de vatan haini ifadesini biraz fazla kullanmıyor musunuz? annan planı'na evet diyen kıbrıslılar da mı vatan hainidir? hainlerse sadece kıbrıs haini mi sayılmalıdırlar yoksa türkiye'nin de mi hainleri sayılırlar?

    netice olarak, muhalefete muhalefet edeceğim diye kendini rezil etmekten, insanlığın ortak değerlerine yüz çevirmekten, insan hakları ihlalleri konusunda bu kadar rahat konuşmaktan çekinmeyen ümit özdağ'a toplumun cehaletini sömürme konusunda biraz daha dikkat tavsiye diyorum.

  • acımasızlık

    richard rorty'ye göre insanın yapabileceği en kötü şeydir.

  • spinoza ve özgürlük

    eylem canaslan'a göre "her biri iki yönlü üç hat üzerinden tartışılabilir. metafizik-ontolojik, psikolojik-epistemelolojik ve etik politik."

    metafizik-ontolojik hatta, mutlak anlamda özgür olan tek şey töz, tanrı ya da doğa olarak tanımlanan mutlak sonsuz varlıktır.

    psikolojik-epistemolojik hatta, insanın özgür iradesinin olmadığını savunulur. nörobilimci robert sapolsky de aynı fikirdedir. ancak bu özgürlük kavramını tamamen dışarda bıraktığı anlamına da gelmez. özgürlükten ziyade özgürleşme, hatta özgürleşme olasılığıdır spinoza'da önemli olan. insan seçik imgeleme (distincte imaginari) ile içsel belirlenimlerini fark edip yenilerini yaratabilir hatta daha ileri giderek bu doğru fikirleri birbirine bağlayarak nedenleri anlamaya yaklaşabilir ki spinoza özgürleşme süreci derken bunu kastetmektedir. tek cümleyle, özgürlük anlamaktır.

    etik-politik hatta, ise bir kölenin kurallara uyması ile bir yurttaşın devletin kurallarına uyması karşılaştırılır. ikisi de itaat eder ancak farklı sebeplerle. bir tanesi yasalara kendi varlığını devam ettirmek için itaat eder ki bu özgürlükle çelişmez bilakis özgür olmanın koşuludur. diğeri ise korku sebebiyle itaat eder buna ise özgürlük diyemeyiz.

    ileri- ya da düzgün- okuma için kaynak
    öztürk, a., & çevik, c. (ed.). (2022). kavramlar tarihi: özgürlük (1. bs). doğu batı yayınları içinde ahu eylem canaslan'ın yazısı.

  • eylem canaslan

    spinoza'da özgürlük sorunu başlıklı şahane makalesi sayesinde kendisini tanıdığım kırklareli üniversitesi felsefe bölümü hocası.

  • the ayılar

  • denis dutton

    sanat içgüdüsü kitabı türkçeye ayrıntı yayınları aracılığı ile çevrilmiş sanat filozofu. sanatın insana ait olduğunu ve bireysel seçilimde avantaj sağladığı için gelişip yayılmış olduğunu iddia etmektedir.

    "anlatılan, okunan, dramatik veya şiirsel olarak performansı yapılan hikayeler yazılı yazısız, ileri teknolojisi olan olmayan tüm bilinen kültürlerde birbirinden bağımsız olarak icat edilmiştir.[…] kurgu sevgisi, kurgu içgüdüsü; hiyerarşi kadar, evlilik, şakalar, din, tatlı, yağ ve ensest tabusu kadar evrenseldir."(dutton 2017, 128)

  • hobbes'un özgürlük tanımı

    "özgürlük veya hürriyet tam olarak engelleme olmamamsı demektir; engelleme ile, hareketin önündeki dışsal engelleri kastediyorum; ve bu rasyonel yaratıklar kadar, irrasyonel ve cansız yaratıklar için de geçerlidir."(1)

    genel olarak hobbes engellenmemek diyor özgürlük için. özgür olduğumu tek yer doğa durumudur ve bu doğa durumunun insana faydasından çok zararı vardır. o halde insanlar bir devlet içinde yaşayarak zaten özgürlükten vazgeçmişlerdir. devlet içinde tek özgür olan kişi mutlak egemen olandır.

    kaynak
    thomas hobbes, leviathan, çev. s. lim, yky, 2004, istanbul, ıı.21, s.154

    ileri okuma için
    öztürk, a., & çevik, c. (ed.). (2022). kavramlar tarihi: özgürlük (1. bs). doğu batı yayınları içinde ahu tunçel'in yazısı.

  • machiavelli

    tam adı niccolo di bernardo dei machiavelli'dir. 3 mayıs 1469 – 21 haziran 1527 yılları arasında yaşamıştır, boğa burcudur *. (bkz: boğa burcu erkeği)

    hakkında çok fazla ön yargı olduğundan önce bunları düzelterek başlamakta fayda var. öncelikle kendisi bir siyaset felsefecisi olarak tanınsa da oyun yazarı olduğu, şiirler yazdığı bilinmez. medici ailesi ile arası kötüdür diye bilinir. gerçekte ise machiavelli mediciler öncesinde de floransa'da önemli bir devlet adamıdır. mediciler yönetimi ele geçirince kendisinden şüphe duyarlar ve bir süre hapiste tutarlar. ancak machiavelli'nin iktidarın değil devletin adamı olduğu anlaşılınca işler değişir. onun oyunlarını izlemeye gider, sanat kariyerini desteklerler.

    söylevler ve hükümdar(prens) kitapları arasında büyük görüş farklılıkları olduğun söylense dahi cemal bali akal hocamız bunun gerçeği yansıtmadığını, machiavelli'nin külliyatı incelendiğinde aslında kendi içinde tutarlı ve tekrar eden temalar olduğunu söyler. bu temeları da talihin engelleyici rolü konusundaki karamsarlık, zaferi yarım bırakmamak gerekliliği (makyavelist şiddet), komşularla sıfır sorun, kendini tanımak ve gücünün sınırlarını iyi bilmektir.

    kendisini özetleyen şahane bir paragrafı yine akal'dan alıyorum: "machiavelli, yönetimi ve yöneticiyi modern siyasi-hukuki kavramlar bütünü içinde düşünmedi. o, şeylerin gerçek nedeni ardına düşüp, meşrulanmamış bir gücü iki yapılanma ve zihniyet arasındaki boşlukta, modernite-öncesinden moderniteye geçilirken beliren sıfır noktasında tüm çıplaklığı ile kavradı. "

    kaynak
    öztürk, a., & çevik, c. (ed.). (2022). kavramlar tarihi: özgürlük (1. bs). doğu batı yayınları. s199

  • gonfaloniere

    cemal bali akay'a göre düz anlamıyla bayraktar. dönemin italyan şehirlerinde seçimle göreve gelen ya da papa tarafından atanan baş yetkili. floransa'da dokuz kişiden oluşan hükümetin başı, roma'da ise daha çok onursal bir ünvan.

  • condottiero

    geç orta çağ italya'sında paralı askerlerin komutanlarına verilen ad.

« / 131 »