ruhlarından taşan rengarenk hayat motiflerini izleyebildiğimiz küçük insanlar.
entry'ler (236)
-
çocuk
-
duende nedir?
dinleyenin ve saklısını dışa vuran icracının simalarına da yansır. örnek
-
nîmhande
(bkz: tebessüm)
-
vatman
ömür adamdır.
-
iqsözlük
eski tüfeklerde bir atalet var ama yine de az olsun bizim olsun.
-
oruç aruoba
ingiliz dilinin alelade bir şairi.
-
istiskal
hoşnutsuzluğu, irrite olmayı belli etmek.
-
1 metre ne uzunluktadır?
(bkz: bir metre ne kadar uzundur?)
-
cinas
değerli @miteherik ile "cinas olması için kelime tekrarı gerekir mi?" sorusuna cevap ararken şöyle bir mesaj atmıştım, izni ile paylaşıyorum:
"eskiden tekrar gerekmiyor diyorduk, şimdilerde cinas denince iki defa aynı kelime muhakkak geçecek deniyor. tabii ki yazılışı-söylenişi farklı olabiliyor. bunlara "natamam cinas" ya da "natam cinas" deriz.
harfler de, vurgu da, harekeler de aynı olunca "vücuh-ı erbaa" bir cinas oluyor. ben "cinastır" derken tek seferle cinas olmalıdır anlamında şaka yapmaya çalışmıştım da pek başaramadım, "smiley" yetmedi :)
tevriye için ise ilk seferinde düşünülmeyen anlamı kast etmek gerekiyor, zaten tevriye de örtmek demek. yani herkes ilk seferde aklına geleni anlayacak ama arif olan ikinci manayı anlayacak. bizim edebiyatımızda böyleydi.
ama arap ve fars şiirinde türlere ayrılıyor, uzağı anlamak gerekiyorsa bunu önceden metinde sezdirmesi gerekiyor. (bkz: mübeyyene)
yakın anlamı anlamak gerekiyorsa onu da sezdiriyor (bunun da bir adı var ama unuttum)
önceden hangi anlamı anlattığına dair bir bilgi yoksa mücerrede tevriye oluyor. yukarıdaki şarkı sözlerindeki için mücerrede bir tevriyedir diyeceğiz böylece." -
hazır ol cenge ister isen sulh-u salah
abdülhak molla'nın beytinden atasözlüğe terfi etmiş veciz.
"bu mesel ile bulur cümle düvel fevz-ü felâh;
hazır ol cenge eğer ister isen sulh-ü salâh."
(bkz: !kökeni bilinen atasözleri)
(bkz: si vis pacem para bellum) -
turgut uyar
büyük romalı şair ve filozof lucretius'un "de rerum natura" isimli eserini eşi tomris uyar'la beraber dilimize kazandıran kıvrak zekalı ve yakışıklı ikinci yeni şairi.
32 yaşındayken basılan "dünyanın en güzel arabistanı" kitabı, türk şiirinde garip'ten sonra gelen en büyük dönüşümün son müjdecisidir. bu kitaptan bir yıl önce cemal süreya ve edip canseverbugün fazlasıyla popüler olan üvercinka ve yerçekimli karanfil kitaplarını yayınlamışlar, turgut uyar da bu "ikinci yeni" tavrın evrenselleşmesine, bireyi layık olduğu gibi anlatabilmesine giden yolu açan lirizmi yaratarak katkıda bulundu.
edebiyatımızın ruhuna bu kadar etki etmiş bir insanın sanatı hakkında değil de eşiyle ilişkisi hakkında kalem oynatılması bana ayıp geliyor. edebiyat dedikoduları ilgi çeken şeyler olabilir ama çoğu zaman aslolanı kaçırmamızı sağlarlar.
turgut uyar, geyikli gece ile, ölümlü yaşamaya hergünkü çağrı ile ve daha nice güzel satırları ile hatırlanmaya değer çok yetkin ve etkili bir şairdir. insana onun gözüyle bakabilmemi sağlayan güzel dilimi bir kez daha sevmemi sağlamış, zamanının her delikanlı şairi gibi sirozdan gittiğinde de "bazı durumlarda" aklıma gelen güzelim dizeleri hatırama armağan etmiştir.
ben de ona borcumu arada onu hatırlayıp "göğe bakarak" öderim. umarım huzurlu bir uykudur şimdiki hali. -
bebeğe hediye alırken hegel'e gönderme yapmak
bu cümlenin şarkı hali de var.*
(bkz: hep sonradan gelir aklım başıma) -
trt telaffuz sözlüğü
yeni haberdar olduğum geç kalınmış güzel bir çalışma. yapanların ve yaşatanların ellerine sağlık.
link -
tavzih
"berraklaştırma, aydınlatma" anlamında, arapça "vuzuh" kelimesinden gelen sözcük. aynı zamanda iki dizelik bir can yücel şiirinin başlığıdır.
"köpek, mülkün sahibi değil
köpeğidir" -
halkî
satırları bugünleri de aydınlatan bir can yücel şiiri:
kaç güz-yıl geçti bre halkım
sen düğünsüz kamber olalı
şu halk-lor peyniriyle
nefis körleterek
nefesin tükeninceye dek
nefretîler tarafından
boşuna düşmedi boşluğa nef'î
bir konağın damından öbür dama atlarken
ve nedamet için asılmadığına göre nedim