• gamzedeyim.......-->gamzeli birine aşığım, gamzesinde kaybolmuş durumdayım.
    gam zedeyim.......-->gam; yani acı, üzüntü, sıkıntı içindeyim. (buradaki 'zede' farsça, tıpkı 'depremzede'deki gibi sonuna eklendiği sözcüğü kişileştiriyor, o kişi yapıyor.)
    (ayrıca; zede sözcüğü önündeki sözcüğe bitişik yazılır fakat ben burada ikisinin arasındaki ayrımı daha gözle görünür kılmak istedim.)

    edebiyatta bu sanata, cinas denir, edebi sanatların içinde, sözle ilgili sanatlardan biri olarak geçer. (anlamları farklı iki kelimenin yazılışları ve söylenişleri aynıysa ve bunlar bir uyum içinde bir arada kullanılıyorsa orada cinas var demektir.)

    özellikle 'mani' dediğimiz halk edebiyatı türünde çok sık kullanılır.

    bir örnek daha verelim ve konu daha iyi anlaşılsın:
    "bülbül eder güle naz
    ağlayan çok gülen az"

    şimdi @tevfik lukret hocamla da yazıştığımız bir dizeyi paylaşmak istiyorum sizinle.

    belki üstümüzden bir kuş geçer
    kanadından bir tüy düşer
    iner döne döne gökyüzünden
    hiç bir yüz güzel değil senin yüzünden

    (şarkının linkini de koyayım şuraya, belki okurken dinlemek isteyen olabilir.)

    son dizede belirginleştirdiğim 'yüzünden' sözcüğüne bakınız. önce tevriyede anlaştıysak da sonra ben karar değiştirdim. çünkü tekrarlanmıyor bile olsa şair, burada, iki anlamı birden kastetmiş -bence-.
    hatta daha ileri gidip acaba kinaye olabilir mi diye düşünmedim de değil.

    neyse işte. sizler bilimsel kaynaklı felsefi metinler paylaşırken bizler de bunlarla uğraşıyoruz işte. işin güzelliği de burada. herkes bildiğini/ilgilendiğini yazıyor. burada yazmamın temel nedenlerinden biri de bu. her yazıyı okuyorum, bazen yeni yeni şeyler öğreniyorum ve bu beni gerçekten mutlu ediyor. zaten amacımız da bir nebze mutluluk ve huzur değil mi bu hayatta?
    yazdıklarım sizi zerre kadar ilgilendirmese bile vakit geçirmek için okurken bir şeyler düşündürebilmek de önemli. *

  • "bi' dal kırılır en ince yerinden
    daldı rüyaya gelince derinden
    dal, dal
    bak içeride neler var
    …"
    bu şarkıdaki söz sanatı.

  • değerli @miteherik ile "cinas olması için kelime tekrarı gerekir mi?" sorusuna cevap ararken şöyle bir mesaj atmıştım, izni ile paylaşıyorum:

    "eskiden tekrar gerekmiyor diyorduk, şimdilerde cinas denince iki defa aynı kelime muhakkak geçecek deniyor. tabii ki yazılışı-söylenişi farklı olabiliyor. bunlara "natamam cinas" ya da "natam cinas" deriz.

    harfler de, vurgu da, harekeler de aynı olunca "vücuh-ı erbaa" bir cinas oluyor. ben "cinastır" derken tek seferle cinas olmalıdır anlamında şaka yapmaya çalışmıştım da pek başaramadım, "smiley" yetmedi :)

    tevriye için ise ilk seferinde düşünülmeyen anlamı kast etmek gerekiyor, zaten tevriye de örtmek demek. yani herkes ilk seferde aklına geleni anlayacak ama arif olan ikinci manayı anlayacak. bizim edebiyatımızda böyleydi.

    ama arap ve fars şiirinde türlere ayrılıyor, uzağı anlamak gerekiyorsa bunu önceden metinde sezdirmesi gerekiyor. (bkz: mübeyyene)

    yakın anlamı anlamak gerekiyorsa onu da sezdiriyor (bunun da bir adı var ama unuttum)

    önceden hangi anlamı anlattığına dair bir bilgi yoksa mücerrede tevriye oluyor. yukarıdaki şarkı sözlerindeki için mücerrede bir tevriyedir diyeceğiz böylece."