favorileri (216) - sayfa 12

başlık listesine taşı
  • defne ormanı

    melih cevdet anday'a ait şiir. aşağıda tam metni verilmiştir:

    köle sahipleri ekmek kaygusu çekmedikleri
    için felsefe yapıyorlardı, çünkü
    ekmeklerini köleler veriyordu onlara;
    köleler ekmek kaygusu çekmedikleri için
    felsefe yapmıyorlardı, çünkü ekmeklerini
    köle sahipleri veriyordu onlara.
    ve yıkıldı gitti likya.

    köleler felsefe kaygusu çekmedikleri
    için ekmek yapıyorlardı, çünkü
    felsefelerini köle sahipleri veriyordu onlara;
    felsefe sahipleri köle kaygusu çekmedikleri
    için ekmek yapmıyorlardı, çünkü kölelerini
    felsefe veriyordu onlara.
    ve yıkıldı gitti likya.

    felsefenin ekmeği yoktu, ekmeğin
    felsefesi. ve sahipsiz felsefenin
    ekmeğini, sahipsiz ekmeğin felsefesi yedi.
    ekmeğin sahipsiz felsefesini
    felsefenin sahipsiz ekmeği.
    ve yıkıldı gitti likya.
    hala yeşil bir defne ormanı altında.

  • benim adım aşk

    cemal safi'nin kaleme aldığı aşkı en iyi anlatan şiirlerden biri.

    var mı beni içinizde tanıyan?
    yaşanmadan çözülmeyen sır benim.
    kalmasa da şöhretimi duymayan,
    kimliğimi tarif etmek zor benim…

    bülbül benim lisanımla ötüştü.
    bir gül için can evinden tutuştu.
    yüreğine toroslar'dan çığ düştü.
    yangınımı söndürmedi kar benim…

    niceler sultandı, kraldı, şahtı.
    benimle değişti talihi bahtı,
    yerle bir eylerim tac ile tahtı,
    akıl almaz hünerlerim var benim…

    kamil iken cahil ettim alimi,
    vahşi iken yahşi ettim zalimi,
    yavuz iken zebun ettim selim'i,
    her oyunu bozan gizli zor benim…

    yeryüzünde ben ürettim veremi.
    lokman hekim bulamadı çaremi.
    aslı için kül eyledim kerem'i.
    ibrahim'in atıldığı kor benim…

    sebep bazı leyla, bazı şirin'di.
    hatrım için yüce dağlar delindi.
    bilek gücüm ferhat ile bilindi.
    kuvvet benim, kudret benim, fer benim…

    ilahimle mevlana'yı döndürdüm.
    yunus'umla öfkeleri dindirdim.
    günahımla çok ocaklar söndürdüm.
    mevla'danım, hayır benim, şer benim…

    kimsesizim hısmım da yok, hasmım da
    görünmezim cismim de yok, resmim de
    dil üzmezim, tek hece var ismimde
    barınağım gönül denen yer benim

    benim için yaratıldı muhammed
    benim için yağdırıldı o rahmet
    evliyanın sözündeki muhabbet
    enbiyanın yüzündeki nur benim.

  • the do

  • otto weininger

    genç yaşında intihar ederek hayata veda etmiş filozoftur. kendisi her ne kadar çok zeki olmasına rağmen ön yargılarının ve (muhtemelen) bazı yaşanmışlıklarının kurbanı olarak ortaya koyduğu eserinde (her ne kadar belli açılardan etkileyici olsa da) birçok yanlış konsept ortaya atmıştır. yahudiler'i(kendisi de bir yahudi'dir) ve kadınları yerin dibine batırmış, hitler tarafından ise(bir rivayete göre) "dünyada tek bir haklı yahudi vardı, o da kendisini öldürdü" yorumunu almıştır.

    kitabına değinecek olursak( sex and character) birçok yanlış konsept gözümüze çarpmaktadır.

    kitabından bir dereceler skalası ayarlayıp bir tarafa erkek karakterini diğer tarafa ise kadın karakterini atmış olup insanların bu karakterler çizgisi üzerinde belirli noktalarda bulunduğundan bahsetmiştir. burada fizyonomiden(pseudoscience) yararlanarak başarı iddia eden kadınların erkek özellikler taşıdığını, daha maskülen olduklarını iddia etmiştir ve erkek karakterini deha ile ilişkilendirmiştir. buna örnek olarak çeşitli kadın yazarları verir ve sanki dedikleri doğru da görünmektedir. ancak bir şeyi gözden kaçırmaktadır. o dönemdeki kadınların evlenme yaşı oldukça düşük olup onlara bir şeyde uzmanlaşma şansı verilmeden evin bütün yükü ve annelik görevleri yüklenmektedir. bu otto weininger'in tabiri ile maskülen özellikler gösteren kadınlar (bence) görünüşlerinden dolayı daha geç yaşta evlenip bir şeylerde uzmanlığa erişmek için yeterli vakti bulmuş kişilerdir. örnek olarak george eliot'un 35 yaşına kadar bir partnerinin ve 60 yaşına kadar bir eşinin olmaması gösterilebilir( karşılaştırma için o zamandaki ortalama evlilik yaşı kadınlar için 20'li yaşlardaydı.).

    sex and character: an ınvestigation of fundamental principles. ındiana university press. 2005. ısbn 0-253-34471-9.
    wikipedia

  • sözlük

    burada tam olarak sözlük konusunda bir girdi değil de sözlükte tanımlar girmek konusunda bir girdi gireceğim.

    julian bernes'in flaubert'in papağanı'nda şöyle bir şey geçiyor.

    "bir ağı bakış açınıza bağlı olarak iki şekilde tanımlayabilirsiniz. normal olarak, balık avlamak için yapılmış, örgülü bir araç diyebilirsiniz. ama mantığa büyük bir hasar vermeden imgeyi tersyüz edip, ağı bir zamanlar şakacı bir sözlükçünün yaptığı gibi de tanımlayabilirsiniz: bu sözlükçüye göre ağ, iple birbirine bağlanmış deliklerden oluşan toplamdır."

  • felsefe gündem

    felsefe ile ilgili etkinlikler, duyurular her türlü haber için takip edilmesi gereken site. buradan ulaşılabilir.

  • !yazarların kızla içilcek içki önerileri

    öncelikle açacağın başlığın yapısını sökeyim. (bkz: yapısökümü nedir?) "kızla içilcek içki" yoktur evladım. "kızla" içki içilmez. içki arkadaşlarla içilir, bir kadınla içilir, arkadaşlar ve bir kadınla içilir, herkesin rızası varsa birden fazla kadınla içilir.

    bir kadınla içki içeceksen, içeceğin içki önce ortama, -belki- yiyeceklere ve nihayet beğenilerinize göre seçilir.

    beraber olduğun kadın kokteyl seviyor olabilir, şarap seviyor olabilir, likör seviyor olabilir, eğer şahane bir kadınsa rakı seviyor olabilir.

    beraber keyifli vakit geçirmek istersen, önce sormak ve dinlemekle başla. ne tür bir mekanda, nasıl vakit geçirmek istiyor? ne tür müzik, ne tür yemek hoşuna gidebilir?

    ürgüp'te oyma taş bir oteldesin örneğin, şöminenin sıcağı odayı ısıtıyor, masada füme etler ve peynirler var. rakı içilir mi? el cevab: zinhar. ne içilir? kırmızı şarap öneririm. ne olabilir?
    manieri montepulciano d'abruzzo, casalforte pinot nero veya merlot, "hazır kapadokya'dayım ve uçhisar'a uğrama fırsatım oldu" diyorsan kocabağ leo's.

    gökçeada'dasın ve güzel bir tavernada inceden rebetiko şarkıları çalıyor. havada deniz kokusu, bembeyaz masa örtüleri üzerinde kalamar, deniz tarağı, girit ezmesi var. votka içilir mi? içilmez. ne içilir? rakı.

    evdesiniz, çekmişsin kotu, deep purple çalıyor-depeche mode çalıyor, şarap içilir mi? içilmez. ne içilir, votka içilir. peki votka içeceğiz de vişne ile mi içelim? içmeyin. alın adamakıllı bir votka, misalen russki standart, koyun yanına düzgün bir erik turşusu, shot shot götürün.

    sahildesin, elinde ince bir kitap var, denizden serin serin rüzgar esiyor. havlular da denize yakın atılmış, toz toz dalgadan kopan su yüzüne geliyor. ne içilir? bira içilir.

    az önce işten geldin diyelim, çocukları yatırdın, kravatı çıkardın, odana çekildin. pikaptan şu çalıyor. koltuğa yaslandın ve şehrin ışıklarına bakıyorsun. ne içeceksin? viski. hangi viski? meşrebine göre; ben bourbon seviyorum, böylece jim beam single barrel.

    barda oturuyorsun. masada değil, barın barında. çabucak sarhoş olmak istiyorsun. kendine saygını yitirsen de olur. bir gece de kasmadan dans etmek istiyorsun. tekila iç. düzgününden iç ama.

    kadınların beraber içmeye değer olanları, hayatlarına erkeklerden daha fazla değer verdikleri için kaliteli vakit geçirmeyi de önemsiyorlar. tam da bu yüzden, doğru yerde, doğru sohbet ve yemekle içilen tek bir kadeh içkinin, yanlış insanla yanlış yerde içilen on kadehten evla olduğunu hatırla. ve tekraren söylüyorum, "kızlar malibu sever" anlayışıyla hareket edeceğine, beraber olduğun kadının hoşuna giden şeyi bir adım öteye taşı.

    hem sen görgünü arttır, hem o keyif alsın. neticede tek ömrünüz, sayılı gününüz var. mümkün olanın en iyisini yaşamaya çalıştıkça hisler de, ilişkiler de kıvamını buluyor. asıl mesele; hatırlanmayacak kadar sarhoş olmayı bile hissini hatırlayacak kadar güzel yakalayabilmek. şerefe.

  • !evliyalarimiz.com

    sistemlerinde tamı tamına 674 evliya bulunan, isime ve şehire göre arama yapabildiğiniz muhteşem bir e-vliya platformu. eğer siz de evliyalarımızı merak ediyorsanız buradan onlara ulaşabilirsiniz.

    eğer şehrinizde evliya yoksa " aradığınız kriterlere uygun evliya bulunamadı" şeklinde bir hata vermektedir.

  • yunan karikatüristin hepimiz türk'üz demesi

    buradan görülebilecek karikatürdür. dimitris hatzopoulos tarafından çizilmiştir.

    mağduriyet varsa hepimiz mağdur kimse oyuz demek vatan hainliği ise (bkz: hepimiz ermeniyiz) bu yunan karikatürist vatanına ihanet etmiştir. eminim oranın ümit özdağ'ı, nihat genç'i en yakın zamanda çıkıp kendisini vatan hainliği ile suçlayacaktır.

    (bkz: hrant dink)

  • hrant dink

  • !mahalle yanarken müslüman saçını örtermiş

    inanmıyorsanız sizler de benim gibi normal insanlardansınız demektir.

    anormal olanların gerçekliği karşısında dehşete düşmek için buraya tıklayın. deprem bölgesi için başörtüsü ve peçe topluyorlar. e mobil mescit de var. daha devlet, toplum ne yapsın? göçük altındaki insanlara sela dinletmek kadar islami bir hareket gerçekten de.

    islam devleti ve islam toplumu öncelikleri belirlemek konusunda her zaman biraz garip olmuyor mu sizce de?

  • yüksel kasapbaşı kimdir?

    1935 rodos doğumlu, gazeteci ve şair. hürriyet gazetesinde çalışan muzip bir muhabirdir. 1963 yılında 2 gazeteci arkadaşıyla bir arabada donarak ölmüştür. şiirleri sonradan başka bir gazeteci necati zincirkıran'ın çabalarıyla 'ömür boyunca' adıyla bastırılmıştır.

    güngör gençay'ın hazırladığı 'genç şairler antolojisi 2' kitabında (şair 20 yaşındayken): istanbul erkek lisesi mezunudur. 'usta başılık yapmaktadır' diye bir not düşülmüş.

    yaşamak başlıklı şiiri:

    yaşadık,
    emdiğimiz süt burnumuzdan geldi...
    ot yedi koca bir memleket ahalisi
    nice kadınların
    nice günahları sayılamadı
    bilmedi kardeş kardeşin acısını.
    geviş getiren öküzcesine düşünceli
    bir kaplumbağa kadar kendi kendinin
    muza hasret ölen insanlar yaşadı
    yaşadı
    yaşadık
    emdiğimiz süt burnumuzdan geldi...

  • orta çağ araplarından yemek tarifleri

    eski roma'dan yemek tarifleri başlığında verdiğim tariflerin uygulanması, egzotik etlerin temini, domuzun türkiye'de tüketilmemesi gibi sebeplerle çok kolay değil. ancak burada vereceğim tariflerin -zengin malzeme listesine rağmen- denenmesi daha olası*
    .

    bu tarifler için üç tane temel kaynaktan besleneceğim.

    best of delectable foods and dishes from al-andalus and al-maghrib: a cookbook by thirteenth-century andalusi scholar ibn razin al-tujibi (1227–1293)

    nawal nasrallah'ın çevirdiği: "annals of the caliphs' kitchens: ıbn sayyar al-warraq's tenth-century baghdadi cookbook" ve "treasure trove of benefits and variety at the table : english translation, with an ıntroduction and glossary" kitapları.

    ilk tarifimize geçelim, endülüs elitinin sofralarından doldurulmuş tavuk tarifi:

    büyük ve şişman bir tavuğu alıp, tüylerini çıkarıp temizleyin. eti tuzla ovun ve boğaz kısmını dikin.

    taşlık kısmını alın ve güzelce yıkayın. küçük parçalara ayırıp sığ bir kaseye koyun. bu kaseye üç tane yumurta kırın, az miktarda bayat ekmek kırıntısı, karabiber, kişniş tohumu, yine az miktarda rendelenmiş soğan, kişniş ve nanenin aroma vermesi için sıkılmış suyu ve murrinaqi ekleyin. tavuğun içini bu karışımla doldurun ve dikin.

    başka bir tavuğun göğsünü küçük parçalar halinde kıyın. sonra tuzlayın ve toprak bir kapta, zeytinyağına bulayarak kurutun ve yukarıda taşlık için uygulanan işlemi tekrar uygulayın. bu karışımı da bütün tavuğun sol tarafındaki derisi ile etin arasına yerleştirin.

    sonra, başka bir tavuğun yumuşak etlerinden alın (but veya kanat eti), geniş bir havanda dövün ve yine taşlıkta kullanılan karışıma katın. doldurulmuş tavuğun sağ tarafındaki deri ve et arasına da bu karışımı doldurun.

    fırında veya tandırda güzelce, zaman zaman çevirerek pişirin. bu esnada başka bir ufak tencere alın. sirke ve murri ekleyin. karabiber, kişniş tohumu, kişniş suyu ve rende soğanla beraber zeytinyağı ve su ekleyin. kısık ateşte homojenize ederek seyrelip karışmasını sağlayın.

    başka bir tavuk göğsünü (yağ ve sinirlerinden ayıklanmış) biçimde havanda döverek köfteler meydana getirin, yumurtaya bulayın ve başka cilalı bir toprak güveçte kızartarak pişirin.

    doldurulmuş tavuk piştiğinde köfteleri yanına ekleyin küçük kaptaki sosu üzerine dökün. kayısı kıvamında kaynamış yumurtalarla ve nane bitkisinin filizleriyle dekorasyonu tamamlayın. isteğe bağlı olarak üzerine seylan tarçını veya zencefil serpilebilir.

  • cenk & erdem

    ülkemizde goygoy, geyik kültürünü başlattığını, en azından bu kültürü medyaya taşıdığını düşündüğüm ikili. üyeleri cenk durmazel ve erdem uygan'dır. zamanında çeşitli tv ve radyo kanallarında müebbet muhabbet, hötk gibi komedi programları yapmışlardır. ikili aynı zamanda 13.04.2012 saat 15:00 ile 15.04.2012 saat 19:05 aralığında 52 saat boyunca kesintisiz muhabbet ederek dünyanın en uzun muhabbet etme rekorunu kırmıştır. bu yayın internetten canlı yayınlanmıştır. ikili son zamanlarda youtube'da videolar çekmektedir.

  • no wave nedir?

    70'lerin sonunda yükselen, punk'tan daha punk bir müzik akımı. sahnelerden ve müzikten, sinemaya da taşmış, eric mitchell, vincent gallo, vivienne dick gibi yönetmenlere ilham vermiştir.

    ön bilgi için şu başlıklar ziyaret edilebilir:
    (bkz: punk nedir?)
    (bkz: karşı kültür nedir?)

    ingiliz punk'ı okyanusun ötesinde punk kültürünü bambaşka özlerle harmanlayıp kendi karşı çıkış üslubunu oluşturup kitlelere yayarken amerikan punk'ı, o topraklarda doğmasına rağmen –ingiliz punkların haklı şekilde muhalefet ettiği- yumuşak başlı tarzından bir türlü ayrılamıyordu. rock'ı köklerine döndürmek gibi haklı bir gururu taşısa da new york'lu müzisyenler –özellikle lower east side'dakiler- eski rock'tan devşirilmiş riffler ve ritimler ile yapılan müziği gerçek, güçlü başkaldırılarını duyurabilecek bir araç olarak görmedi.

    icracılarının en kayda değer olanları arasında the contortions, theoretical girls, teenage jesus and the jerks gibi grupları sayabileceğimiz bu akım 1970'lerin sonlarına doğru punktan aldığı mirası dönüştürerek müziğin içine atonaliteyi ve gürültüyü yerleştirdi.

    the contortions: https://youtu.be/S1ZCcp3XaiU
    theoretical girls: https://youtu.be/sFHqOWjK8Po
    teenage jesus and the jerks: https://youtu.be/N3-vYg1Prdg

    no wave müzik akımının karakteristiğini tanımlamak için izlediği paternlere bakmak yanlış olacaktır, çünkü no wave müzik belli başlı birtakım ritimler (usuller), riffler veya müzikal temalar takip etmez. bu yüzden no wave müziğe asıl özünü veren şeyleri anlamak için no wave olarak adlandırılan müziğin içine nelerin dâhil etmeyeceğini, müzik yapılırken nelerin reddedilip parçalarda kullanılmadığını incelemek gerekir. no wave; uzlaşılmış geleneksel rock ve blues temalarının yanı sıra punk'ın ve new wave'in müzikal anlayış ve uygulamalarını kullanmamayı seçmiştir. bu düstursuzluk düsturunundan hareket ederek no wave'i nihilist ve anarşist addedebiliriz. zira no wave müzisyenleri estetiği büyük oranda müziğin kısıtlarını reddetmekte buluyorlardı.

    ne var ki; no wave müziği, punk kadar kalıcı ve etkileyici olamadı. bütün o ihtişamlı gürültüler neredeyse bir dekad içerisinde dindiler. fakat no wave; görsel sanatlara, özellikle sinemaya çok büyük bir miras bıraktı. 1976'dan başlayarak yine neredeyse on yıl sürecek olan bir sanat akımına; no wave sinemasına aktardığı birçok huy vardır.

    kaynaklar:
    jim hoberman, village voice, mayıs 1979
    graham hodges, the encyclopedia of new york, yale university press, pp.769-770

« / 15 »