• her şey dinamik. bu biraz kafa karıştırıcı, epey rahatsız edici, fazlasıyla korkutucu. bütün bu dinamizmi, sürekli akış halinde olan bir tablo gibi tahayyül edersek; felsefeyi, bu tabloyu sabit bir çerçeveye oturtma çabası olarak görebiliriz.

  • soru(n)ların bağlamlarını tanımlamak ve tanımlanmış bağlamla örtüşen verilerden bir anlam yaratmaktır.

    veri, bağlamsız bir anlam ifade etmez. eğer felsefenin, anlamın neliğine dair bir iddiası olacaksa bunu ancak sorunun yanıtları arasında, sorunun bağlamıyla en yakın bağlantılı argümanı seçebilecek ortamı inşa ederek yapabilir.

    ya da en azından benim yapabildiğim en münasip tanım an itibariyle budur.

  • düşünme ve sorgulama uğraşı.
    "felsefe, iki arada bir derede olmaktır" diyor meriç bilgiç 'felsefeye çıkış' kitabında. "ne bu ne de öbür yakada koca yapılar inşa etmek derede akmaya yaramaz."

  • felsefe ne tanımlanabilir ne de sabit bir çerçeveye oturtulabilir.

    anlam arayışıdır
    evet felsefe arayıştır.
    evet felsefe soru soruştur.
    evet felsefe düşünceleri didikleyiştir.
    evet felsefe eşyaya anlam yükleme çabasıdır.
    evet felsefe sabiteleri silkeleyiştir.
    evet felsefe bastığınız zemini ayağınızın altından alıştır.
    evet felsefe ... felsefedir.
    evet felsefe tanımladığınızda bitendir.
    felsefe bilim değildir bu yüzden tanımlanamaz felsefe hakkında "bir şeyler söylenebilir" sadece

    sınırsızdır ve sınır belirlemeye kalktığınızda düşünceye sınır koymaya kalkmış olursunuz. bu ne kadar mümkündür ?

  • deleuze ve guattari'ye göre "kavramlar oluşturmak, keşfetmek, üretmek sanatı"dır.

  • russell'a göre "felsefe en uç soruları yanıtlama girişimin­ den başka bir şey değildir"

  • stoacılara göre bir yumurtaya benzer. kabuğu mantık beyazı doğa bilimleri sarısı da etik ve politika.

  • david hume'a göre

    "[kuşkucu felsefeyi] halkın öfke ve nefretine açık hale getiren de onu bu denli masum kılan koşullardır. düzensiz tutkuların hiçbirini pohpohlamadığından, çok az taraftar toplar: birçok ahlaksızlığa ve aptallığa karşı çıkarak, bol bol düşman edinir ve onlar tarafından sefih, imansız, günahkar diye damgalanır."

  • leo strauss'a göre "felsefe toplumun içinde nefes aldığı unsurları ortadan kaldır­ma girişimidir ve bu nedenle toplumu tehlikeye sokar"

    "on a forgotten kind of writing" (1954), what ıs political philosophy?, chi­ cago, 1964, s. 221 [türkçesi: politika felsefesi nedir?,çev. solmaz zelyüt, pa­ radigma, lstanbul, 2000].

  • michael oakeshott'a göre:

    "felsefe haya­tın zenginleştirilmesi değil, hayatın reddedilmesidir.... tam bir tutarlı deneyim dünyası yaratma girişiminde belki de çürümüş, hatta ahlaken bozulmuş bir şey vardır; çünkü böyle bir arayış bizim şu an için iyi ya da kötü denilebilecek her şeyden, değer verilecek ya da değersiz diye reddedilecek her şeyden vazgeç­memizi gerektirir

    experience and its modes, s. 355-356.