• "felsefenin güdüsü insan varoluşuna özünlü özgürlük olanağı ile tarihsel durum arasındaki eşitsizliktir, gerilimdir."

    aziz yardımlı, tinin görüngübilimi, sf.11

  • kendisine yönelik ilginin bir tercih olarak değil bir zorunluluk olarak ortaya çıktığı faaliyet. herhangi bir insan topluluğunda ortaya çıkması kaçınılmaz olan soruların kestirme ve müphem yollardan yanıtlanmasına karşı duyulan şüphe felsefeyi yaratır. o, karakterindeki oyunbaz çocuğu adına yetişkinlik, olgunluk denilen boğucu, standartlaştırıcı ön kabullerden korumayı başarmış olanların varlıkla sadece kendi dolayımıyla ilişkiye girmeye çalışmasının neticesidir. bu sebepten türer birinci ilke: kendini bil!

    felsefe kendini bil ile başlar ve biter zira kendini bilmek her şeyi bilmek-anlamak imkansızlığından başka bir şey değildir. bu imkansızlığı kuşatmayı ancak bir çocuk düşünebilir; yolda olmaya, kavram yaratmaya, zorunluluğu kavramaya, en uç soruları yanıtlamaya, toplumun içinde nefes aldığı unsurları ortadan kaldır­maya, haya­tın zenginleştirilmesi değil, hayatın reddedilmesine çalışmaya, mümkün sayıltıların bütün evrenini onların birbirleriyle tüm çıkarımsal bağıntıları içerisinde görmeye, aynı anda bilgin, sa­natçı, militan ve aşık olmaya ancak oyun içindeki bir çocuk cüret edebilir.

  • "felsefe kavramlar yaratmaya ve böylelikle aptallığa zarar vermeye dayanır."

    "felsefe olmadığında dünyadaki aptallığın ve sığlığın boyutlarının nerelere varacağını
    tahmin bile edemeyiz"

    abécédaire de gilles deleuze, "r comme résistance", claire parnet et pierre-andré boutang,
    1988-89.
    cogito 82. sayı içinde, gilles deleuze'un "anımsıyorum"u metninde.

  • "felsefe yapmak, felsefecinin kendine, felsefeye, kuruma, topluma ve insanlığa karşı sorumluluğunu yerine getirmektir."

    türkiye'de felsefe cilt 1, ayhan bıçak, doğu batı yayınları, sf.15.