en beğenilenleri (35) - sayfa 3

başlık listesine taşı
  • 100. yıl marşı

    fazıl say'ın cumhuriyetin 100. yılı için bestelediği marş.

    şuradan dinleyebilirsiniz

    başıma bir şey gelmeyecekse, pek beğenmedim diyeceğim. müziğini beğendim ama ilkokul çocuğunun bile "bu ne olm" diyeceği sözler müziğe hiç yakışmamış. cumhuriyet, türkiye kelimelerinin geçmediği bir 100. yıl marşı mı olur? hele sözlerini bi didiklemeye kalksam, girdi bitmez.
    coşku moşku duymadım. bak 10'uncu yıl marşına, izmir marşına, her çaldığında akpli değilsen yerinde duramazsın.
    kendimi sokaklarda ver ver ver ver elini diye bağıra bağıra söylerken hayal edemiyorum. dile dolanacak bir şey bulamadım marşta. yazık olmuş bence.

  • boğa köpek balığı

    bilimsel adı carcharhinus leucas olan boğa köpek balığı insanlar için en tehlikeli köpek balığıdır. evet, yanlış okumadınız, büyük beyaz köpek balığından bile daha tehlikelidir. bunun birkaç nedeni var.

    öncelikle, boğa köpek balığı, büyük beyazdan yapı olarak daha küçük olsa da, çene gücü ve ısırığı büyük beyazdan daha fazladır. boğa köpek balıklarının hipopotam veya timsah bile öldürdükleri görülmüş.

    ikincisi, büyük beyazın aksine tatlı sulara girebilirler. boğa köpek balıkları karaciğerlerinin vücutlarındaki tuz oranını ayarlayabilmesi sayesinde hem tuzlu, hem de tatlı suda yaşayabilirler. üstelik, "şu nehirden geçiyordum, biraz burada takılıp soluklanayım, yoluma devam ederim" şeklinde değil. aylar hatta yıllarca tatlı suda kalabilirler. bunun en bilindik örneği, avustralya'daki bir selden sonra bir golf sahasının gölünde mahsur kalan 6 köpek balığı. gölü öylesine benimsemişler ki, azalarak yok olmak yerine serpilip çoğalmışlar gölde *

    haberi burada

    biraz teknik bilgi de verelim boğa köpek balıkları hakkında... köpek balıkları arasında en sıradan tipe sahiptirler. kaplan köpek balığı veya çekiç kafalı veya limon gibi diğerlerinden ayrıştıracak belirgin bir özellikleri yoktur ama diğer köpek balıklarıyla karşılaştırdığınızda daha tıknaz olduklarını görürsünüz. dişileri erkeklerinden daha iri olup, uzunlukları ortalama 3 metreyi, ağırlıkları da 140 kiloyu bulur. daha sıcak okyanusların kıyılarında ve daha önce dediğim gibi nehirlerde ve göllerde yaşarlar. doğal yaşamda insanlar dışında onlara tehdit edecek başka bir canlı yoktur. iucn red list'e göre, neredeyse tehdit altında olarak sınıflandırılmışlardır.

  • yurt dışı milletvekilliği

    deva partisi genel başkanı ali babacan'ın dahiyane (!) fikri. yurt dışında yaşayan vatandaşların sıkıntılarıyla ihtiyaçlarıyla ilgilenecek milletvekilleri olacakmış o plana göre.

    böylece yurt dışında yaşayan vatandaşlar oy verdiklerinde, oyları ülke geneline değil, sadece kendi milletvekillerine gidecekmiş. miş muş.

    euro'yla dolarla para kazanıp, sonra gelip o paraları türkiye'de ezip, yeğenim, türkiye cennet, avrupa'da yaşam çok kötü, sürünüyoruz diyen dayılara ayrı milletvekili tahsis edeceğiz, öyle mi?

    yahu, daha burada meclisin içini zar zor görmüş, seçim bölgesine gitmemiş milletvekillerini beslemekten bıktık ömür boyu. bi de bunların yurt dışı versiyonlarıyla mı uğraşacağız?

    kaldı ki, yurt dışında yaşayan vatandaşlarla dışişleri bakanlığı, dolayısıyla büyükelçiler ve konsoloslar ilgilenmiyor mu? bi zahmet işlerini düzgün yapsınlar.

    kaynağa buyurun

  • biyolüminesans

    bazı canlıların, kimyasal enerjiyi ışık enerjisine dönüştürmesi ve üretilen ışığın yayılması. yerde, gökte ve suda yaşayan 1500'den fazla canlıda görülür. karada en iyi bilinen örneği yaz aylarında gördüğümüz ateş böceklerinden gelir ama ağırlıklı olarak denizlerde görülür. bir canlının biyolüminesant olabilmesi için o türün lüsiferin üretebiliyor olması gerekir. lüsiferin, oksijenle tepkimeye girdiğinde ışık üreten bir moleküldür. biyolüminesant canlılar ışıklarını ihtiyaçlarına göre kontrol edebilirler ve beslenmek, eş bulmak veya savunma sistemi olarak kullanırlar.

    birçok canlı beslenmek ve avlanmak için ışıklarını kullanırlar. planktonlar bazı ahtapotların ışıl ışıl yanan ağız kısmına kanıp, yem olurlar.
    biyolüminesansın balıklardaki en iyi örneğiyse derinlerde yaşayan fener balığı türüdür. balığın dişisi tepesinden sarkan ışıkla avını doğrudan ağzına çeker.

    bir başka örnek de puro köpek balığıdır. derinlerde bile göbeği ışıl ışıl parlayan bu hayvan biyolüminesans sayesinde nice balinalar ve mürekkepbalıkları avlamıştır. adını da kendinden büyük hayvanları ısırdığında bıraktığı izlerden alır zaten. gerçi ingilizcesi cookie cutter shark ama olsun.

    biyolüminesans ayrıca eş bulmak için de kullanılır. birçok balık ve ahtapot, potansiyel eşleri kendine çekmek, dişi, erkek ayrımı yapabilmek için biyolüminesansı kullanır. mesela şu dişi ahtapotun sarı ışıklı halkası.

    bir başka kullanım alanı da savunmadır. bazı canlılar orduların kullandığı sersemletici flash bang bombaları gibi, yaklaşan bir avcıyı kaçırmak için ışık bombası patlatabilirler. mesela vampir mürekkepbalığı kaçarken ışıklı bir sıvı bırakır.
    veya bir mürekkep balığı cinsi olan octopoteuthis deletron yanar döner kollarını bırakıp, avcının kafasını karıştırıp kaçabilir.

    karnı ışıklı bazı başka balıklar da, yüzeydeki ışığı kamuflaj olarak kullanıp, derinden gelen avcıları atlatabilirler.

    son olarak, izlemeye bayıldığımız ve uğuruna şiirler şarkılar yazılan yakamoz da bir biyolüminesans örneğidir. genelde suyun yüzeyine yakın yaşayan tek hücreli dinoflagellate yani deniz yosunlarının gece dalgalar arasında yüzerken yaydığı ışıkla oluşur.

  • iqsözlük

    nedir, kimdir vs. ve soru işaretiyle biten başlıkları anlayamıyorum. biri açıklayabilirse sevinirim. nereye yazacağımı da bilemedim bu girdiyi. kimseyi hedef almadan hemen gözümün önünden bir örnek vermek istiyorum.

    gastroentrit nedir? buradaki nedir'in amacı ne? sadece gastroentrit diye açılıp, altına gastroentrit ile ilgili bilinenler yazılamıyor mu?

    aynı şey hannibal kimdir? başlığında da geçerli. sadece hannibal diye açılamıyor mu? benim atladığım bir özelliği mi var bu başlıkların?

    görünce kendimi riziko yarışmasında gibi hissediyorum.

« / 3