dionysos 1. nesil yazar

şehrimin insanı mahsun karaca'nın eseri gişe komedi filmi. maalesef senaryo popülizmin kurbanı olmuş ama ben mahsun'un hicvinin zamanla inceleceğini ve eserlerinin olgunlaşacağını düşünüyorum.

bir fikir teatisi esnasında doğru bir noktayı işaret eden -veya zekice bir şey söyleyen- tarafa bunun anlaşıldığını göstermek için kullanılan fransızca sözlük.

geçerli argümanın onaylanmasını ve kabul edildiğini gösteren bu sözcük eskrim sporundan ödünç alınmıştır. eskrimde alınan puanı anons etmek için de "touche" denir.

geçen yıl sosyal bilimler ansiklopedisi hazırlamışlar. çok yararlı, çok.

mehdi maddesi
kader maddesi

"şeref dedik de... canım nasıl turşu çekti"

-hacivat karagöz neden öldürüldü? buradan

sevişme derken, cinsel sevişme mi? yoksa tarık akan ile adile naşit gibi mi?

sabırla bir zamanların güzelim romanlarını, sinema ve televizyon yapımlarını yazan güzel imlâlı yazar. keyifle okuyorum.

umberto eco'nun son zamanlarında soyadının açılımıdır diye düşündüğü kelime grubu.

"cennetten bir hediye"

necis yazar.

bugün dünyadan ayrılan büyük kantocu. bir jenerasyonunun ömrüne güzel bir renk armağan etmiş çok güzel bir kadındır. hem hemşehrisi olmakla da hep iftihar etmişimdir.

ışıkta uyusun, daim hatırlansın.

albümü

(bkz: alexander alekhine)
(bkz: jose raul capablanca)

klasik tost ekmeği; -birbuçuk- kaşar, sucuk ve çeri domatesin çeyrek santim dilimlenmiş hali içeride.

tost makinesini fazlasıyla kısıyoruz, pişmeye yüz tuttuğunda iki tarafını da tereyağı ile bol bol yağlıyor, bu tostun dış taraflarına şilte gibi çektiğimiz cheddar(yoksa kaşar) ile tekrar iç tost haline getiriyor ve yine -çok bastırmadan- tost makinesinin müşfik ellerine teslim ediyoruz.

afiyet olsun.

@miteherik seçmeni güzel okumuş ama girdinin sonlarındaki umutsuzluğu bir türlü anlamıyorum, sindiremiyorum. niye umutsuzuz?

cebimizden paramızı alıyorlar. özgürlüğümüzü yontuyorlar. bizi aptalca beyanlara ve iki satır hakikatten habersiz yöneticilere mahkum ediyorlar. ama umudumuzu nasıl alabilirler? bu taarruz en iyileştirici duygumuza kadar nasıl ilişebilir?

sen varsın! ben varım! soluğumuz ve buğusunun değdiği, içinden güzel arkadaşlarımızı gördüğümüz kadehlerimiz var. şarkılarımız ve sazlarımız var. yalnız da değiliz çaresiz de.

keyfimiz kaçtı... doğru. ama bu bir son değil. en azından çoğumuz için. genç seneca'nın dediği gibi: "non est ad astra mollis e terris via"

ya da daha bilinen haliyle: "per aspera ad astra"

--spoiler--

çaresizlikten yıldızlara

--spoiler--

(bkz: buhardatmak)

ingilizcede "simmering" diye geçen hafifçe baloncuklar çıkarmadan kaynatma işlemi için önerdiğim kelime.

haşlamalar, çorbalar ve etsuyu, savuksuyu hazırlarken tencereye aroma versin diye eklenen, pişirmeden sonra çıkarılan aromatik buket. aramızda kalsın, bazen buharda pişirdiğim sebzelerin fokurdayan suyuna da ekliyorum.

nelerden oluşur?

çeşitli tarifler var ama ana malzemeleri defne yaprağı, taze kekik ve maydonoz sapıdır. neye aroma verecekse ona göre eklemeler -bazen- çıkarmalar yapılır.

sert kırmızı etler için makul miktarda tarhun kullanılması fena olmaz mesela. balık için geyikotu* neden olmasındır.

taze kişniş kullanılırken dikkatli olunmasını tavsiye ederim zira damak tadımıza pek yabancı gelebiliyor. ayrıca: maydonozun allah belasını versin.