8 entry daha
  • 11. bölüm will we run amok?

    bu bölümde sapolsky "eğer özgür irade yoksa insanlar delirmez mi? nasıl olsa sorumluluk yok deyip canları istediği zaman tuhaf saldırganlıklarda bulunmazlar mı?" nevinden soruları yanıtlayacağını söylüyor. aslında burası benim için çok önemli değil zira zaten herkes biliyor ki kimse gönül kendi aşırı ahlaklılığından değil yakalanma ve cezalandırılma korkusundan ahlaklı davranıyor. ancak yine de elimiz batmışken okuyalım.

    bu arada özgür iradenin olmadığını kendime ispatlamak için başladığım kitaptan özgür iradenin var olabileceğine dair sezgilerle mezun oluyorum. neyse konuya dönelim.

    "collectively, these eeg studies show that when people believe less in free will, they put less intentionality and effort into their actions, monitor their errors less closely, and are less invested in the outcomes of a task." yani deneysel olarak gözlemleyebiliyoruz ki insanlar özgür iradelerinin olmadığını düşündüklerinde davranışların üzerine daha az düşünüyor, hatalarını daha az analiz ediyor ve yaptıkları işin sonuçlarına daha az dikkat ediyorlar.

    dahası var. "thus, undermine someone's belief in free will and they feel less of a sense of agency, meaning, or self-knowledge, less gratitude for other people's kindness. and most important for our purposes, they become less ethical in their behavior, less helpful, and more aggressive." kısacası insana özgür iradesinin olmadığını düşündürürseniz insanlar olduklarından daha boktan bir hal alıyorlar. kendilerine yapılan bir yardıma bile daha az minnettar kalıyorlar zira "eğer bana yardım eden biri yoksa ve yardım biyolojik bir mekanizmanın kaçınılmaz eylemiyse neden buna minnettar olayım ki? ".

    ancak sapolsky buraya önemli bir not düşüp bu etkilerin çok kısıtlı olduğunu ve kolayca tekrarlanmadığını söylüyor. yani insanlara özgür iradenin olmadığı ile ilgili bir bilgi verip sonra onu bir şekilde sınayınca hemen itin teki olmuyorlar ancak iti teki olmaya olan meyilleri hafifçe artıyor. tabii bunu bilimsel bir şekilde gerçekleştirmek mümkün değil. insanları normal şartlar altında iyice sınadıktan sonra onların özgür iradelerinin olmadığına tamamen ikna edip ondan sonra aynı şekilde sınayıp sonuçları bildirmeniz lazım ki bu deney etik sebeplerle gerçekleştirilemez, dünyanın bir yerinde gerçekleştirilse bile tekrar edilemez. o yüzden özgür iradenin olmayışına ikna olan insanların olduklarından daha boktan oldukları tezi hakikate yakın ancak çok çok az bir şekilde diyerek burayı bağlayalım.

    bölüm ateistler ile teistleri karşılaştırarak hür iradenin olmayışının etkileri üzerine düşünmeye başlıyor ortaya çıkan sonuçlar aslında hepimizin öngörebileceği şekilde:

    1- dindarlar kendilerinden olana daha fazla tolerans gösterirken kendinden olmayana daha sert cezalar istiyorlar. sekülerler ise kendilerinden olana da olmayana da aynı şekilde tolerans gösteriyorlar. yani bir dindar kendinden olana 3 kendinden olmayana 1 tolerans gösterirken seküler ikisine de 2 tolerans gösteriyor.

    2- erkekler kadınlardan iki kat daha ateistler. dindarların çoğunluğu yaşlı, varlıklı ve sosyal kadınlarken sekülerlerin çoğu genç, yoksul ve görece asosyal erkekler.

    3- dindarlığın yüksek olduğu toplumda daha fazla çürüme, daha fazla yolsuzluk ve şiddet varken seküler toplumlar bu konuda çok daha iyiler.

    4- dindarlar deneye tabi tutulmadan önce din hakkında düşündürülürse daha iyi oluyorlar. eğer böyle bir şey hatırlatılmazsa yardımseverlik, dayanışma gibi konularda sekülerler ile aynı seviyedeler.

    5- dindarlar sosyal statülerini ve insanlar tarafından sevilmeyi sekülerlere göre daha fazla arzuluyorlar.

    6- milgram deneyi gibi deneylerde - yani bir insanın ahlaki olmayan emirlere nereye kadar uyduğu- aşırı dinsizler ve aşırı dinliler aynı oranda direnç gösterirken ortalama insanlar en çok kötülüğü yapanlar oluyorlar. yani aslında hakiki bir tarikatçı ile hakiki bir ateist aynı oranda ahlaklıyken ikisinin arasında bir yerde "takılan" adamlar en ahlaksız olanları.

    netice olarak, dinli ya da dinsiz olmak gibi hür iradenin varlığına ya da yokluğuna ikna olmuş olmak davranışı kesinlikle değiştirmiyor. yani merak etmeyin insanlar hür irade yokmuş diye saçmalamaya başlamayacaklar.

3 entry daha