7 entry daha
  • 9. bölüm a primer on quantum ındeterminacy

    eh artık kitabın yapısını anladınız, a primer bölümlerinde sapolsky önce meselenin ne olduğunu anlatıyor sonrasında da bu yaklaşım üzerinden inşa edilmiş özgür irade vardır iddialarına yanıt veriyor. bu sebeple bölümleri ikişerli inceleyerek gitmek daha mantıklı görünüyor. ben de bu yolu takip edeceğim ayrıca vakit ayırıp böyle bir başlığı okumaya devam ettiğiniz için de yanaklarınızdan öpeceğim.

    bu bölümde sapolsky quantum tünelleme, quantum dolanıklık ve yerelsizlik *, deterministik olmayan rastgelelik ve parça/dalga ikiliğinin ne olduğunu basitçe anlatıyor. bir sonraki bölümde de bunun özgür irade savunucuları için nasıl bir başlangıç noktası olduğunu ve aslında neden olmaması gerektiğini açıklayacak.

    10. bölüm ıs your free will random?

    burada birinci problem aslında aksini iddia etmesi epey zor olan ve roger penrose gibi ağır isimler tarafından da savunulan bir yaklaşım. iddia şu: yukarıda adını andığımız kuantum etkileri elektron seviyesinde birikerek biyolojiyi etkileyebilir ve özgür irade dediğimiz şeyi oluşturabilir. sapolsky'nin yanıtı ise mit'de fizik çalışan max tedmark'ın çalışmasına dayanıyor. yukarıda adı anılan kuantum etkileri o kadar ufak zaman dilimlerinden gerçekleşiyor ki bunların biyolojik bir organizmayı etkilemesi imkansız. ayrıca aşağıda verdiğim makalelerde savlandığı gibi penrose'un tezini dayandırdığı mikrotüpler onun önerdiği şekilde, en azından yetişkin beyninde, çalışmıyor.

    m. tegmark, "why the brain ıs probably not a quantum computer," ınformation science 128 (2000): 155;

    m. tegmark, "ımportance of quantum coherence in brain processes," physical review e 61 (2000): 4194;

    m. kikkawa et al., "direct visualization of the microtubule lattice seam both in vitro and in vivo," journal of cell biology 127 (1994): 1965;

    c. de zeeuw, e. hertzberg, and e. mugnaini, "the dendritic lamellar body: new neuronal organelle putatively associated with dendrodendritic gap junctions," journal of neuroscience 15 (1995): 1587.
    ------

    özgür iradenin random olduğu gösterilen quantum etkileri üzerine inşa edilmesi üzerine bir kaç argüman daha var ancak bunlara tek tek girmek hem sıkıcı hem de anlamsız olacak zira aslında kitabın ilk on bölümünde tekrar tekrar gösterildiği gibi özgür iradeciler teolog gibi hareket etmeye meyilli görünüyorlar. bu onların salt metafizik inançlar üzerinden düşündükleri anlamına gelmiyor sadece özgür irade olarak tanımladığımız şeyi biyolojide kimse bulamadığından -ki böylesi çok daha iyi!- onu bulmak için farklı yollar deneniyor. zira özgür irademizin olmadığını iddia etmek günlük yaşam pratiklerimizle kesinlikle uyuşmuyor. kimi ciddi filozof ve biliminsanları da "özgür irade bir yerde var ve bir şekilde bilimsel olarak temellendirilebilir ancak biz henüz onun nerede olduğunu bilmiyoruz" akıl yürütmesine dayanarak yeni bilimsel gelişmelerde özgür irade için temel olabilecek bir şey var mı diye derinlemesine bakınıyorlar. sapolsky'de bu bakışların iddialı olanlarını ele alıp iddiaların bilimsel olarak neden mezkur anlatının mümkün olmadığını inceliyor.

    onuncu bölümün sonunda da şunları söylüyor:
    "the easy takeaway from the first half of this book is that the biological determinants of our behavior stretch widely over space and time—responding to events in front of you this instant but also to events on the other side of the planet or that shaped your ancestors centuries back. and those influences are deep and subterranean, and our ignorance of the shaping forces beneath the surface leads us to fill in the vacuum with stories of agency."

    yani,

    kitabın ilk bölümünden(ilk on bölüm) çıkarılacak basit sonuç şu: davranışlarımızın biyolojik belirleyicilerinin zaman ve mekana yayılmıştır ve her gün karşımıza çıkan olaylar kadar gezegenin diğer tarafından gelişen olaylar ve yüzyıllar öncesinde atalarımızı şekillendiren olaylara verilen tepkilerdir. bu biyolojik belirleyicileri bilmediğimiz için de davranışlarımızı yöneten bir "ajan" hikayesi yaratmaya meyilliyiz.

4 entry daha