1 entry daha
  • ksenophones öncelikle milet okulu (bkz: miletos okulu) düşünürlerinden farklı olarak arkhe kavramı ile derinden ilgilenen bir kimse değildir. bu konudaki görüşlerinde de milet okulunun doğa felsefecilerinden daha geride olduğunu söyleyebiliriz.

    #2334no.lu entry'de belirtildiği üzere pythagorasçılığın dini yaklaşımından etkilenmemiş hatta bir şiirinde onlarla dalga geçmiştir.

    ksenophones'in felsefe tarihindeki önemi onun aydınlanma zihniyetini temsil eden ilk filozof olarak düşünülebilmesinden gelir. o doğa sorunlarından ziyade insan ve kültür sorunlarına odaklanmıştır. esas odaklandığı sorun olarak dönemin insan-biçimci (bkz: antropomorfizm) tanrı anlayışı olduğunu söyleyebiliriz. döneminin kültür kurumlarını eleştirisinde hicvi de sık sık kullandığını belirtmekte fayda var. biz filozofun şakacısını severiz.

    ksenophones'in hayatı hakkında elimizdeki bilgiler son derece az olmakla birlikte aşağı yukarı şu şekildedir:

    1- 25 yaşında başladığı ve 67 yıldan beri sürdürdüğü bir gezgin hayatına sahip olduğunu biliyoruz.
    2- memleketi kolophon'dur. i.ö. 570-478 arasında yaşadığı tahmin edilmektedir.
    3- rapsotlar gibi yunan kültürüne ait şiirleri ezberleyip dolaşmadığını kendi şiirlerini okuduğunu bu sebeple de yoksul bir hayat sürdüğünü tahmin ediyoruz. syrakuza kralı hieron'un kendisiyle bu sebepten dolayı dalga geçtiği rivayet edilmekte.
    4- bir şair mi filozof mu olduğu tartışmalı olsa da aristoteles kendisini bir filozof olarak görmekte hatta elea okulu'nun kurucusu olarak tanıtmaktadır.

    ksenophenes'in öğretisi ise aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

    1- tanrılar hakkında pozitif ve negatif olmak kaydıyla iki görüşü vardır;

    1.a. negatif görüş: yunan dini tanrılara kıskançlık, çekememezlik, sadakatsizlik gibi insanlara özgü negatif özellikler yüklemişlerdir ancak bu özellikler tanrıların tanrı oluşları ile çelişkilidir bu sebeple de yanlıştır. insanların tanrılarını kendi özelliklerine sahip olarak düşünmeleri normaldir, öküzler de kendi tanrılarını öküzler olarak düşünmektedirler. bu bakış açısının "tanrıların insanları değil, insanların tanrıları yarattığının" ilk ifade edilişi olarak düşünebiliriz. 19. yüzyılda bu görüş özellikle avrupa'da çok moda olacaktır.

    1.b. pozitif görüş: ksenophones dinli bir kimsedir. ancak ibrahimi dinlerin tanrıları gibi bir tanrı düşünmemek gerekir. onun bir panteist olduğunu varsaymak en doğru yol gibi görünmektedir. zira kendi ifadesiyle tek tanrı tümüyle göz, tümüyle kulak, tümüyle düşüncedir. platon da aritoteles de onun evreni tümüyle tanrıya eş kıldığını söylerler. teophrastos, ksenophones'in tanrıyı küre şeklinde bir varlık olarak düşündüğünü söylemektedir. bu anlamıyla tanrı ksenophones'te hala madde olan bir şeydir.

    2- düşünceyi bedenin ve beden güzelliğinin üstünde tutmaktadır. olimpiyatlardaki atletleri çok bir işlevi olmadığı kanaatindedir. ruh beden ikiliğinde ruhunun hiyerarşik üstünlüğüne inanır.

    3- kozmolojik görüşleri ise bir çocuğununkini andırır şekildedir. güneşin her gün batıda bir çukura düşerek yok olduğunu ve doğudan her gün yeni bir güneşin doğduğunu iddia etmektedir. yıldızlar ise gündüz sönen gece yanan kömür parçaları gibidir, ayrıca dünya düzdür.

    4- kültürün tanrılar tarafından insana verilmediğini insanların onu çalışarak ürettiğini savunur. bu da kendisini ilk kültür filozofu yapar.

    kaynak
    arslan, a. (2011). sokrates öncesi ve yunan felsefesi (4. bs). istanbul bilgi üniversitesi yayınları.sf.165-175.