kimsenin seni senin görülmek istediğin gibi görmemesidir.
-
-
özgürlüktür.
-
kimse ile konuşmadan geçebilen günlerdir yalnızlık.
kıyafenin arkasının kirlendiğini kimseden duyamamaktır.
ağzının kokup kokmadığından emin olamamaktır yalnızlık.
hastalanıp da yataya düşünce melankoliden bıkmaktır.
kimsenin arkandan ağlamamasıdır.
ailesizliktir, en yakınsızlıktır. -
güzeldir. ama solitude güzeldir. loneliness kötüdür. biri tercih, diğeri ise değildir çünkü.
ben onla bunla çok sohbet ederim ama yalnız kurtum. yani onla bunla sohbet etmek ve arkadaşlık/dostluk farklı şeyler bana göre.
zaten tüm arkadaş çevrem ankara'da ve korona döneminde oradan ayrıldık. sadece vatsaptan sürdürüyoruz artık dostluklarımızı.
şu alıntıları seviyorum ben yalnızlıkla ilgili:
"a man can be himself only so long as he is alone; and if he does not love solitude, he will not love freedom; for it is only when he is alone that he is really free." - arthur schopenhauer
" loneliness expresses the pain of being alone and solitude expresses the glory of being alone." - paul tillich -
(bkz: yalnızlığın iki çeşidi)
-
duygular sözlüğü'nde bu duygunun başlığı altında hikikomori terimi tanıtılmış. hikikomori japonca'da yoğun aile ve çevre baskısı karşısında anlaşılamama hissiyle kendini dışarı karşı kapatıp içine kapanma hali ve sıkışmışlık hissiymiş.
"yani hikikomori durumunda bir yalnızlık hissi bir diğerini yaratıyor." deniyor kitapta. -
seçimi bize bırakıldığında sevdiğimiz,
mecbur bırakıldığımızda sevemediğimiz durumdur.