• menstrüasyon döneminde kanı herhangi bir şekilde önlemeden, bir hijyen ürünü ya da kap veya muadili ürünü kullanmadan serbest akışa izin verilmesidir. türkçe'ye sanırım serbest kanama olarak çeviriliyor.

    33 aydır deneyimliyorum. kadın sağlığı açısından önemli buluyorum. neden mi?

    öncelikle pek çok kadim gelenekte olduğu gibi kadınların bu dönemi bir inziva tadında geçirmesi gerektiğine inanıyorum. bu dönemde hareketlerin hafifleşmesi, beslenmenin hafifleşmesi gerektiğini, rahim sağlığının kadının ruhani gelişimiyle bağının çok önemli olduğunu ve modern kadın tarafından ivedilikle derinleştirilerek keşfedilmesi gerektiğini düşünüyorum.

    hijyen ürünleri satışındaki "çocuk da yaparım kariyer de", " bu pedle her şeyi yaparım sporcu bile olurum" vurgularının kadın bedeninin ihtiyaçlarıyla uyumlu olmadığını, bu vurgunun kapitalist sistemin kendi bedenine yabancılaşan işçiler ihtiyacına hizmet eder nitelikte olduğunu düşünüyorum. kadınların bu süreci istediği gibi vücuduna ihtiyacı olanı verebileceği şekilde yasal bir izin hakkı olarak tanınması gerektiğine dair görüşleri destekliyorum. elbette erkeklere de adil bir şekilde bu izne karşılık bir hakkın da tanınması gerekliliğini ekleyerek. siz yine çocuk da yapın kariyer de yapın astronot da olun ama ayda 3-4 gün kendimize izin vermek buna engel mi, ne alakası var yahu?

    bu doğrultuda, kendinize bu alanı tanıdığınızda free bleeding aslında modern yaşamda dahi uygulanması çok kolay bir şeydir. her şeyden önce kendi kanımıza olan yabancılaşmayı, bunu tiksinç görmeyi ortadan kaldırır. sağlık açısından havasızlık, hangi ürünü kullanıyor olursak olalım bunu uzun süreler değiştirmemenin ya da gündelikte bunu şu işi de halledeyim ay tuvalet yok burada gibi nedenlerle değiştirememenin vajinal sağlık için pek de hayırlı olduğunu söyleyemeyiz. bu nedenle free bleeding en önemlisi, menstrüasyon sürecinize özen göstermeye iter bizi. hak ettiği de budur.

    kişisel tecrübeme dayalı bir komplo teorim de var bunun için. free bleeding deneyimimde birkaç ay sonra aslında düşündüğüm kadar çok akıntımın olmadığını fark ettim. ped, tampon gibi hijyen ürünlerinde bulunan materyallerin sıkça değiştirilsin, daha çok tüketilsin diye kanı olduğundan fazla gösterdiği (belki çocuk bezlerindeki gibi sıvıyı emerek şişen yapısıyla) şüphesi doğdu zihnimde.

    bunu deneyimlemek isteyen kadınlar için birkaç not:

    * menstrüasyon döneminiz için, temizlik konusunda sizi zorlamayacak koyu renkli kıyafetler, örtüler ayırabilirsiniz. bu dönemde sadece bunları kullanmak iyi bir çözüm. illa aşırı ilkel takılmanıza gerek yok. modern yaşamınıza uygun sizi strese sokmayacak kendinize has yöntemler kullanabilirsiniz. kıyafetlerinizde leke olması pis olduğu anlamına gelmez, bu bir gösteriş ilüzyonudur, kaldı ki regl kanı ya da lekesi saklanması gereken şeyler değildir. doğallığını hep akılda tutun.

    * kesinlikle çekineceğiniz kadar şiddetli bir tabloyla karşılaşmayacaksınız.

    * koku konusunda menstrüasyon ürünleri kullandığınızdan çok daha azıyla karşılaşacaksınız çünkü bu bölgenin hava almasına izin veriyorsunuz. bunu şu açıdan da vurgulamak isterim: kot pantolon, dar taytlar gibi modern kıyafetlerimizin pek çoğu da vajinal floramızın (mikrobiota) değişkenliği ve sağlığı ile ilgili pek çok soruna neden oluyor. anadolu kadınının şalvarı kesinlikle boşuna giymediğini düşünüyorum. vücudun hava alması çok önemli.

    * sindirim sistemi vücudun işlevlerini gerçekleştirirken en çok enerji harcadığı bölüm. ağır yiyecekleri hazmederken vücut genellikle bütün dikkatini buraya verir. en nihayetinde ne yiyorsak o olduğumuz için besinlerin ayrıştırılması, ihtiyaç olan yerlere gönderilmesi vs hayati işler olduğundan bu normaldir. basitçe, sindirim sisteminin yükünü azalttığımızda, vücudun diğer bölgelerinde ne olup bittiğine bakmasına, iyileştirme süreçlerini hızlandırmasına da izin verdiğimizi söyleyebiliriz. bu nedenle menstrüasyon döneminde yiyecekleri hafifletmek, cravinglerin aksine ve çikolata cipse yüklenmek yerine birkaç günlüğüne de olsa hafifçe hazırlanmış (mesela haşlayarak ya da çiğ) meyve sebzeye yönelmek, vücudun bu döngüye odaklanmasına ve üreme sisteminin bu süreci tamamlarken ihtiyacı olanı almasına yardımcı olacaktır. free bleeding de bunu gözlemlemek epeyce mümkün hale gelebiliyor. asıl konu izin vermek.

    * hareketleri yavaşlatmak da oldukça etkili. zaten sürecin zorluğuna hakimiz. koşturmaca yerine vücudun menstrüasyonu baskılamadan saklamadan deneyimlemesine izin vermek gerçekten güzel bir deneyim. ne oluyor vücudunuzda?

    * ayın döngüsünü takip edebilirsiniz. ayın hangi halinde regl oluyorsunuz? biraz araştırın ve senkronize olmakla ilgili okuyun derim. dolunayda regl olmanın zorlayıcı, yeni ayda regl olmanın daha dingin olduğunu keşfedebilirsiniz belki :) bu döngüyle senkronize olmanın en güzel yollarından biri güne uyumlu yaşamayı denemek. güneşi takip etmek. illa gün batınca uyumak zorunda değilsiniz ama hareketliliğinizi dengeleyebilirsiniz. ağrılarınızda fark görebilir, ruh halinizin, pms sürecinizin daha usul usul olacağını keşfedebilirsiniz.

    * yine kendi tecrübemden bir parça: besinleri hafifletmek, menstrüasyonda kendimi izlemek, hareketimi azaltmak ve bunu bir nevi inzivaya çevirmek kırılganlığımı keşfetmemde önemli bir rol oynadı. inziva derken, ulvi işlere kafa yoracağınız zoraki bir durumdan, illa ki meditasyona oturup yogaya düşmekten falan da bahsetmiyorum. menstrüasyona odaklı olarak gününüzü olabildiğince düzenlemek de olabilir. hep güçlü olmaya teşvik edildiğimiz şu medeniyette kırılganlığımızı hatırlamak başta "zayıf" hissettirse de zamanla iyi geliyor insana. kırılgan kalabilmek güzel. varoluşun döngüsünü bedenimizde hissetmek güzel. bu kanın asla ve asla kirli bir kan olmadığını idrak etmenin getirdiği özgüven de cabası. belki de aradığımız özgüven reklamlarda ped takınca voleybol bile oynarım hissi değil de, vüdumuzda bu döngünün varlığını, yaratım enerjisini kutlayınca gelecek olandır, ne dersiniz?

    * internette free bleeding hareketine öncülük yapan kiran gandhi, steph gongora gibi isimlerin yanı sıra pek çok bilgiye ve insana erişebilirsiniz.

  • serbest kanama. tam da geleneklere dönüyor-muş gibi görünürken tersine modern feminist hareketlerin getirisi olan aşırı bir kavram olduğunu düşünüyorum. tıpkı kıyafet modasında birbirini döngü şeklinde izleyip tekerrür eden trendler gibi.

    köyde falan yaşıyorsanız deneyimleyebilirsiniz tabi ama şehir hayatına uygun görmüyorum. regl kanamasını hiçbir zaman gerici bir zihinle "kirli" görmedim (tabi ki) ama günlük hayatımda gömleğimin üzerinde de onun rengini değiştiren herhangi bir izle dolaşmam şahsen. (lol) bunun çabasızlık gibi görünen bir ekstra "çaba" olduğu çok açık. benim örneğin bir kurşun yaram olsa ve sızıntı yapıyor olsa onu bandajlamak bandajlamamaktan çok daha konforlu devam etmemi sağlayacaktır hayatıma. bir cinsiyeti vücudunun doğal tepkileri yüzünden ayrıştırmayalım derken bir cinsiyeti vücudunun doğal tepkilerinden dolayı ayrıştırmış oluyoruz bana kalırsa. erkek cinsine mensup biri herhangi bir şekilde kanasa kıyafetlerine kanamasına izin mi vereceğiz? (lol)

    menstrüasyon dönemimde neden koyu renk kıyafet tercih etmek zorunda kalayım ki mesela beş yüz yıl öncesinde yaşıyormuş gibi?

    not: yaşadığı yüzyıldan pek memnun bir kadın.