latince adı carcharodon carcharias olan, boyu 6 metreye ağırlığı 1.7 tona kadar ulaşabilen, denizlerin en büyük avcı balığı. atalarının 3.6 milyon yıl önce soyu tükenen megalodon olduğuna inanılıyor.
denizin taşlı dibinde kamufle olabilmesi için gövdesinin üst yarısı gridir ve ismini de alt yarısındaki beyazlıktan alır. görsel
suyun içinde 25 kilometre hızla yüzebilir ve üç kilometre uzaktan bir damla kanın kokusunu alabilirler. çoğu diğer köpek balığının aksine sıcakkanlıdır ve yavrularını doğururlar. ama diğer sıcakkanlı hayvanların aksine, yavrularıyla bir bağ oluşturmazlar.
büyükbeyaz köpek balıkları tam bir avlanma makinesidir. lorenzini ampülü denilen ve çok sayıda kanalcıktan oluşan duyu organı sayesinde avlarının elektromanyetik alanını algılarlar ve harekete geçerler. çenelerinde 48'e yakın diş bulunur ama dişler sadece bununla sınırlı değildir. çenelerinde ayrıca yatay olarak 3-4 sıra diş daha bulunur. avlarını ısırdıklarında kaçmalarını zorlaştırmak ve kırılan dişlerine yerine geçmeleri için. görsel
köpek balıkları kafalarının iki tarafında olan gözleriyle neredeyse 360 derecelik bir görüş alanına sahip olurlar. retinalarında bulunan tapetum lucidum sayesinde kediler gibi loş ışıkta karanlıkta rahatça görürler ve ışık vurduğunda gözleri de parlar. büyük beyazların, avlarına saldırdıkları sırada, göz küreleri arkaya doğru yuvarlanır ve böylece saldırı sırasında hasar almaktan korunur.
dünyanın en eski canlılarından biri olan büyük beyaz köpek balıkları zamanla kendi dna'larını onarabiliyorlar. bu sayede birçok hayvanın aksine, hastalıklara ve kansere karşı çok dirençli olup, uzun ömürlü olabiliyorlar. bilimciler bu köpek balıklarının genomunu ve dnalarını inceleyerek, insanoğlu için de bir takım çareler geliştirmeyi umuyorlar.
son yıllarda ise, güney afrika'nın false körfezindeki seal adasında, büyük beyaz köpek balıklarının sayısının büyük ölçüde azalması ekostistemde büyük değişikliğe yeni bir yırtıcı köpek balığı türünün baskın çıkmasına yol açtı. sevengill, yani 7 solungaçlı köpek balıkları bölgede hakimiyet kurmuş durumda. ancak bu değişikliğin sonuçlarının bölgeyi nasıl etkileyeceği henüz bilinmiyor.
-
-
meşhur jaws filminin hayvanı.
-
aklıma lise 2'de bize okutulan headway advanced ders kitabındaki bir bölümü getirmiş olan korkunç hayvan. bu arada o kitap hem sıkıcıydı hem de bir lise 2 öğrencisi için çok ağırdı (advanced english ulan). ama köpek balıklarıyla ilgili olan konu aklımda kalmış, o ilginçti. bir de on the brink of tranquillity isimli bir bölümü hatırlıyorum net olarak. anadolu lisesinde çok iyi ingilizce öğrensek de gene de bizim için ağır bir kitaptı bu.
neyse, konuya dönersek... o kitapta bir köpek balığı ile denk gelindiğinde ne yapılacağı anlatılıyordu. öncelikle yüzeyde kalın deniyordu ve hızlı ama çılgın hareketlerle su sıçratmadan (avoid frantic splash) kıyıya doğru hızla yüzme öğüdü veriliyordu. eğer köpek balığı size saldırma eylemini başlatmışsa, parmaklarınızı kürek ucu/bıçak gibi birleştirip köpek balığının solungaçlarına, burun ve gözlerine "saplama" hareketleriyle saldırın deniyordu.
gelgelelim işin büyük beyaz köpek balığıyla alakalı kısmı hem ürkütücü hem de biraz komikti. kitaptaki bu bölüm, "eğer karşınızdaki bir büyük beyaz köpek balığıysa, son duanızı etmekten başka yapabileceğiniz bir şey yok." diye sonlandırılıyordu. hahaha.
selakofobim var benim bu arada. yani köpek balığı fobisi. jaws filmleri sebep oldu buna. aslında yüzdüğüm hiçbir denizde köpek balığı saldırısı olmuyor/olmadı bildiğim kadarıyla ama açıldığımda hep tedirgin olurum o filmlerden sahneler geldiği için aklıma. gene de bazen açılırım ama tek başıma, derinlerde huzurla yüzemem. benimki bence salakofobi, yani salakça bir fobi. ama maalesef akıl/mantık dışı olabiliyor insanların fobileri...