• ''büyük resimler onu kopyalamaya çalışıyor renkleri taklit etmek için.''

    ashes, ismini hatasız yazmak için birkaç defa yazmayı gerektiren canım apichatpong weerasethakul'un yönetmenliğini yaptığı bir kısa film. deneyselciliğin ve hikayeciliğin harmanından çıkan bu film, değişimi almış konu olarak.

    apichatpong'un tayland'ın ilginç ancak negatif bir süreçten geçtiğini düşündüğünü, mubi'de yayınlanmış bir sohbetinde okudum. filmde de buna dair yapılar oluşturmuş. misal filmin iç ısıtıcı, günlük hayat odaklı görsellerinden sonra bir cenazeye geçişini örnek verebiliriz. cenaze sahnesinin filmin geri kalan tüm sahnelerine nazaran dijital kamerayla çekilmiş olması da kendi dediği gibi: "değişim ve ölümden bahsediyor."

    renkleriyle ve sıra dışı çekimiyle güzel bir filmdi. son sahnelerine kadar 35mm'lik lomokino kamerayla çekilmiş ve bu da eski bir görsel zenginlik kazandırmış. basit görünen gündelik fotoğrafların nostaljik birleşimi ve alelade bir saniyenin nadirliği. ayrıca filmde sadece bir diyalog var, bir rüya açıklaması.

    hoş olan diyalog verilirken herhangi sahne bulunmamasıydı ve onca zaman geçse de bu kaldı aklımda. şimdi dönüp baktığımda duyuların böyle ayrışması hoşuma gitti. bu yüzden deneysel filmlere bayılıyorum, verdikleri his daha ön planda oluyor. bir de çekim tarzını kendi tarzımla benzeştirdiğimden de olsa gerek. iki kamera farklılığını da düşününce sinemanın ölümüyle ilgili tartışmalar geliyor aklıma. ama orası bambaşka bir konu.

    son olarak seslerden bahsedeyim. seslerin kendine özgü aralıklarla kesilmesi, aralarda gelen gitar tınıları, kamera sesleriyle güzel bir birleşim olmuş. hayır hayır, filmi bütünüyle ele alırsam yapacağım ilk iş apichatpong'un diğer filmlerini izlemek olur.

    ''memories'' filmini arkadaşlarımla birlikte sinemada izlemiştim. bir de işin içerisinde tilda swinton olunca daha da heyecanlandırmıştı. arkadaşlarımdan çok tepki aldım ''senin getireceğin filmin ben ta..'' diye ama ben hala içerisindeki sembolleri güzel anıyorum. gerçi filmin sonu için gayet haklılardı. sırf bulunsun ve bakılsın diye yazıyorum ''amcam önceki hayatlarını hatırlıyor'' filmini de merak ettiğim bir filmidir.

  • sevgili (bkz: @mabonwaltz)ın önerisiyle bugün seyrettiğim kısa film. öncelikle mabon "senin önereceğin …" * şaka.
    her deneysel çalışma gibi düşüncelerinizin akışını istediğiniz yere yönlendirmenize izin veren bir film bu. severiz.
    --spoiler--
    ben önce rüyalarımı düşündüm. onların renkleri hakkında düşündüm. sonra o görkemli cenaze sahneleri sebebiyle ölüm ve yaşam hakkında düşündüm. ölmek, kalmak, gitmek ve kalanların akmaya devam eden hayatları hakkında… zaten çekim tekniği dolayısıyla bir fotoğraf albümünü karıştırma hissi veriyor. hoş.
    --spoiler--