• linkinden izlenebilecek yayındır.

    aşağıda tüm sorular tek tek alınmış ve sorulara götüren linkler verilmiştir. tüm sorular gereksiz konuşmalardan ayıklanarak en temel haline getirilmeye çalışılmıştır. aynı şekilde tüm yanıtlar da kişisel pazarlamalardan olabildiğince ayıklanarak öz olarak verilmeye çalışılmıştır.

    toplam soru sayısı 49'dur. üç buçuk saat yayın izlemek yerine 20 dakikada soruların ve yanıtların okunarak merakın giderilmesi amaçlanmaktadır. aşağıda birkaç girdiye yayılmış olan metin 3897 kelime ve 12 punto 1.5 satır aralığı ile 21 word sayfası tutarındadır. ayrıca kimi bölümlerle ilgili tartışmalar soran başlıklar üzerinden başlatılmıştır. bu başlığı okuyarak ortalama bir insanın dakikada 1 sayfa okuduğunu da varsayarsak hayatınızdan tam 3 saat kâr edebilmeniz mümkündür.

    iyi okumalar dileriz.

    (bkz: oğuzhan uğur'a açık mektup)

    ilk soru
    yani diyor ki; (1) chp niye yanlışa yanlış diyor da doğruya doğru demiyor? (doğru dediği de togg) (2) siz akp kurucususunuz chp'de olmak çelişki değil mi?

    el cevab (1): bazen iş yanlıştır, bazen yapılış tarzı.
    el cevab (2) : ben ilkesel siyaset yaparım, ilkelerimle çelişmiyorum.
    ---------------- ------------------ ------------------ ----------------------- ---------------------- ------------------ -----
    ikinci soru
    yani diyor ki; (1) - altılı masanın anayasa taslağı toplumsal meşruiyetini nereden alıyor?
    (2) - çevre sorunu hakkında muhalefet ne yapıyor?

    el cevab (1): meşruiyetini zaten seçimden sonra halktan alacaktır. şu an meşruiyet konusu konuşulamaz.
    el cevab (2): chp'nin zaten hepinizin bildiği çevreciliği neyse o en uluslararası standartlarda sağlanmaya çalışılıyor.

    ---------------- ------------------ ------------------ ----------------------- ---------------------- ------------------ -----

    üçüncü soru

    yani diyor ki; kemal kılıçdaroğlu aday olmasın istiyoruz gençlik olarak ve adayınızı ne zaman açıklayacaksınız artık kalmış şurada tam zaman için tıklayın kadar zaman!

    el cevab : biz geç kalmıyoruz siz acele ediyorsunuz. önemli olan da seçime hazırlanmaktır. ben kemal kılıçdaroğlu adaylı üzerine konuşmayacağım. (oğuzhan'nın müdahalesinden sonra) emin olun aday olacak olan kazanacağını kesin olduğu için aday olacaktır. ben de altılı masa adayını destekleyeceğim.


    ---------------- ------------------ ------------------ ----------------------- ---------------------- ------------------ -----

    dördüncü. "cem uzan" sorusu.

    cem uzan diyor ki; (1) - aileme kumpas kuruldu/kurdunuz. beni tehdit ettiniz. mallarıma çöktünüz. utanmıyor musunuz? (gözyaşları.. paris'ten... havuzunun altında trilyonlarca liralık telsim zulası çıkmıştı. garip herif.)(2) bu hırsızlık mıdır değil midir? yes or no...

    el cevab: devletin acziyetinden yararlanarak en büyük soygunu sen yapıyordun, fazlasını aldık ama, o kadar da olur. davanı aç süreci takip et. kendi adıma da, kurumlar harekete geçti kardeşim bizden önce. "senin de hiç dostun yokmuş."

    ---------------- ------------------ ------------------ ----------------------- ---------------------- ------------------ -----

  • beşinci soru
    yani diyor ki; altılı masanın deva hariç seçim vaadi yok. chp'nin seçim vaadi nedir? sadece akp'lileri mi yargılayacaksınız yoksa gelecekle ilgili planlarınız da var mı?

    el cevab: vaatler seçim beyannamesinde ortaya konur. seçim beyannamesi de ilkeler üzerinden yapılır. ben 32 senelik siyasi hayatımda chp'den daha fazla projesi olan parti görmedim. iktidara gelmeden önce de erdoğan meydanlarda sürekli çay simit hesabı yapıyordu. ayrıca chp iktidara gelmeden istediklerini yaptırıyor zaten. örneğin, emeklilere bayram ikramiyesi, eyt'liler, sözleşmeliler.

    bizim ilkemiz üretimdir. eğitim ile piyasa arasında bir uyumsuzluk var bu çözülecek. iktidar teknolojiyi ıskalamış durumda, biz buraya odaklanacağız, teşvik edeceğiz. hükümet kadroları da baştan aşağıya yolsuzluk içinde.

  • altıncı " suşehir'li dayı" sorusu
    yani diyor ki; iki dönem suşehirli olarak seçim kampanyanıza destek verdim, sizin için çalıştım.
    chp'ye geçince neden konya'dan aday oldunuz?

    şener soruyu şöyle anladığını ifade ediyor: size çalıştım neden hem şehri hem partiyi bıraktınız?

    buna el cevab: bana oy verilen süre içinde partiyi de şehri de terketmedim. (bkz: parti aday ve seçmen arasındaki zımni sözleşme)

    öte yandan zaten milletvekili dediğin seçildiği yerin değil tüm milletin vekilidirler. ayrıca erdoğan ile gül tam iki saat (00.00 - 02.00 arası) beni ikna etmeye çalıştılar ancak kabul etmedim. ben kimseye gitmedim chp bana gelip konya birinci sırayı ister misin dediler, ben de kabul ettim.

    ikinci soru ise şu : sivas demir çelik sizin yüzünüzden kapalı ne diyeceksiniz?

    el cevab: sivas demir çelik'i kapatmadım. bilakis 600 kişinin çalıştığı bir yer haline getirdim. . sivas demir çelik yıllardır çalışmıyordu, benim sayemde çalıştı. akp'liler benim çalıştırdığım yeri benden sonra çalıştırmayı bıraktı. hepsini geçtim, sivas'ta bakanlar kurulunu da ben topladım ne biçim sivaslısın sen bana sahip çıkmıyorsun!

  • yedinci "özlem gürses" sorusu
    yani diyor ki; öncelikli gazeteciyim bunu herkes bilsin ve duysun! en gazeteci benim gazeteciler tanrıçasıyım! gazetecelik nedir en çok bana soracaksınız!

    ( kabul sayın gürses, (bkz: gazetecilik nedir?) (bkz: gazeteci olmak ne demektir?) (bkz: gerçek haber nedir? ) (bkz: haber alma hürriyeti ne demektir? ) buyrun copy paste'in olmadığı metinler arası bir ortamda bize aklınız açın ve öğretin. vaktiniz mi yok? günde 1 saat youtube yayınınız var, kalan 23 saatinizde neler yapıyorsunuz? (bkz: özlem gürses'in 23 saati) başlığında da görmek isteriz. neyse. ben işime döneyim.

    özlem gürses'in sorusuna geçelim: erdoğan ve akp kurucuları mayıs 2000'de abd'ye gidip ve fettullah gülen'i ziyaret ettiğini söylediniz. turhan çömez, ahmet ergün,` ali ibiş `ziyaretçiler arasında idi. (1)- neden abd'ye gidildi? (2)- icazet mi alındır? (3)- kimler vardı (4)-ne konuşuldu (5)-ne kadarını biliyorsunuz (6)-niye anlatmıyorsunuz? (7)- parti kurucusuyken de bunu biliyor muydunuz?

    el cevab: akp'de fetö'ye bulaşmayan tek kişi var, benim. parti içinde olan herkes her şeyi bilmez, farklı koridorlar vardır ben kendi koridorumdan geçenleri bilirim. (bu arada bakanlar kurulu toplantılarının çoğu boş muhabbet imiş, öğrenmiş bulunduk) fısıltılar önemlidir. koridorlar bu fısıltılar üzerine kurulur bu sebeple benim bilemeyeceğim pek çok şey vardır. parti kurulmadan 3-4 ay önce ben erdoğan'ı yılda 1 ya görüyordum ya görmüyordum. ben abd'ye gittiklerini milletvekili olduktan 1 sene sonra öğrendim.

    evet erdoğan parti kurulmadan önce abd'ye gitmiş ve fetö'den destek istemiş. (ne kadar normal değil mi?) (oğuzhan araya giriyor, bu bir bilgi mi duyum mu? şener deniyor ancak toparlayamıyor, şener'in kaynakları şener'e yalan bilgi vermiyorlarsa bu olay hakikat. son olarak şener, gürses'e kalan soruları siz kendiniz yanıtlayın zira siz daha samimisiniz diyor. özlem hanım dağılıyor. şener için muazzam bir galibiyet: hem soruya detaylı yanıt vermedi hem de ne kadar derin ve güçlü bağlantıları olduğunu ima etti.)

  • sekizinci soru
    yani diyor ki; neden göreviniz bitmeden ayrılmadınız?
    (öncelikle şener zaten bunu açıklamıştı: (bkz: parti aday ve seçmen arasındaki zımni sözleşme) adam tekrar soruyor. ikincisi şener akılsız soranın karşısında soruyu tam kendi istediği şekilde anlıyor ve şuna dönüştürüyor: "akp içindeyken neden muhalefet etmediniz?" işte kötü sorunun bedeli. bir siyasetçi soru aldığı için çok seviniyor. soru yanıtlayacak olanı sarsmıyor bilakis güçleniyor. adam bu soruya o kadar hazırlıklı ki pankart hazıtlayıp gelmiş. ah kamil ah.)

    el cevab: erdoğan beni ısrarla aday yapmak istedi ancak ben olmadım. bu diğer tüm isimlere (ali babacan, ahmet davutoğlu) göre farklı bir şey. ben başbakan yardımcısıyken hükümete muhalefet ediyordum. örnek: başbakan hangi kurumu kime satarsak ne kadar rant elde ederiz peşindeydi ben de ona karşı çıktım. yolsuzluk dosyalarını imzalamadığım için 2 ay küs kaldı erdoğan bana. (kıyamam...) galataport ihalesinde bana rüşvet verdiler, kabul etmedim.

    (bkz: şener'in latifciğim anektodu)
    (bkz: güçlü lider zayıf toplumun eseridir)

  • dokuzuncu "denizlili dayı" sorusu
    dayımız diyor ki;
    (1): makama mevkiye önem vermeyip öleceğinizi asla unutmadığınız için teşekkürler.
    (2): akp üyesiydim, kendime hiçbir şey istemedim ancak oğlum haksız yere 12 sene hapis cezasına çarptırıldı. sizden de net "siyasi olmayan cevap" istiyorum. ((bkz: siyasi olmayan yanıt talebi üzerine) fetö mağdurlarına yeniden yargılama hakkı tanıyacak mısınız?
    (3): hdp ile neden açık açık konuşulmuyor?

    el cevab(2): hükümet olağanüstü hal yetkilerine dayanarak tüm muhalifleri tasfiye etmiştir. konunun hukukun çerçevesi içinde çözülmesi gerekir. bu mağduriyetin önlenmesi için yargıtay gerekli adımları attı ancak hükümet kasti olarak mani oldu. (bkz: altı ibadet ortası ticaret üstü hıyanet) chp idaresinde bu sorunların hepsi çözülecektir.
    el cevab(3): iktidar kürt sorununun çözmeye çalışmıyor, kim işine yarıyor kim yaramıyor ona bakıyor. iktidar kendisine muhalefet eden herkesi ya fetöcü ya pkk'lı sayıyor. siyasette üstüne iktidardaysanız böyle rastgele laflar söyleyemezsiniz. bunlar fay hatlarını derinleştirir. bu ülkenin başındaki en büyük sorun da insanları ayrıştıran bu hükükmettir.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    onuncu soru

    soran konya gazetecilik öğrencisi.

    soru 1: ücretli staj bulmakta zorlanıyormuş, gel işi öğren diyip bedavaya çalıştırmaya çalışıyorlarmış gencimizi. şener'e çözümlerini soruyor.

    soru 2: konya'yı chp kaderine mi bıraktı? "hiç bayrağı yok" diyor. "hiç mi çalışma yapmayacaksınız?" diye soruyor.

    cevap:
    stajla ilgili mecliste ben çalışma yapacağım, soru önergeleri verip dile getireceğim.

    cevap 2:
    çalışıyoruz. örgütler çalışıyor. "ben de gidiyorum, herkesle selamlaşıyorum konya'da" diyor. "konya da eski konya değil" diyor.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------
    on birinci soru

    soru: fetö çok konuşuluyormuş ama başka cemaatler de var ve aktifler. nurcular diyormuş ki: "hükümet bizden adam istiyor"

    "tarikatlar ile mücadele edecek misiniz?" diye soruyor.

    cevap: cemaat ve tarikatlar her yerde varmış fakat türkiye'deki tarikatler yozlaşmış ve kadrolaşmış haldeymiş. asıl problem buymuş.

    "tekke ve zaviyeler kapatılırken aslında örgütler kapatılmadı, sadece gayrimenkulleri kamulaştırıldı" diyor. "suç işleyenler cezalandırılmalı, politikada olmamalı, ticaret yapmamalılar" diyor.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------
    on ikinci soru

    soru: hdp'ye bakanlık vermeyi düşünüyor musunuz?

    cevap: "hdp yasal bir partidir. mecliste şu an vekilleri var." diyor. "düşmanlaştırma yanlıştır, hukuka uygun bir devlet olmalı, herkese aynı hukuk uygulanmalı" diyor. bir ayetten örnekle "bir kavme, topluma düşmanlığınız sizi adaletsizliğe sevk etmesin" diyor. "barışın ve birliğin, geleceğe duyduğumuz umudun teminatı budur" diyor.

    "bakanlığı da ben dağıtmıyorum ama herkesi kucaklamak zorundayız, herkes eşittir, siyaseti de buna göre yapmalıyız." beyanını verdi, güzel bir eşitlik ve hukuk devleti mesajı.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    on üçüncü soru

    soru: "inançsız insanlara sure ile cevap vermemelisiniz" diye soruya başladı.

    şener'in cevabı: "inanan inanmayan herkese aynı muameleyi yapmalıyız" oldu. (alkış kıyamet)

    sorunun devamında(soru henüz gelmedi): şener'i "davasını satmış olmakla" itham etti.

    moderatör tarafından akışın sağ-salim devam etmesi için beyanı-sorusu sonraya erteletildi.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------
    on dördüncü soru

    soru 1: chp, canan kaftancıoğlu ve sezgin tanrıkulu gibi alenen pkk'yı destekleyen isimleri neden hala bünyesinde barındırıyor?

    cevap: "pkk'yı sahiplenen kimse yok, türkiye'nin sorunu herkesi terörist ilan etmek, bir kesimi rencide etmek" diyor. "böyle nasıl birlik sağlayacağız?" diye retorik bir soru soruyor.

    soru 2: kılışdar erdoğan'ı kurtarıyor, olmayan sorunları (başörtüsü, kürt sorunu gibi) neden gündeme getiriyor? sürekli kaybeden bir insan neden aday olsun?

    sorunun devamında eski medya çalışanı bahar feyzan sazı aldı ve "hiçbir yerde medya çalışanları gündeme gelmedi" diye sitem etti. "neden başörtüsü gündemde biz değiliz?" diye sordu.

    cevap: "başörtülü olmayanın sorunu da bizim, olanın da." "herkes eşit olmalıdır, biz bütün sorunlara eğiliyoruz ama başörtüsü çıkışı cımbızlanıyor" diye ekledi.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------
    on beşinci soru

    soru: 2018'de seçim ikinci tura kalmamasına rağmen "seçim ikinci tura kaldı" beyanı veren chp'liler hala görevlerine devam ediyorlar. ne düşünüyorsunuz?

    soru2: asıl soru aday değil, seçmen olmalı. sandık güvenliği öncelikli olmalı. seçmen ve sandık ittifakı gündemde mi?

    cevap 1:

    "bazı açıklamalar oluyor, bazen doğru çıkmıyor. binali de yaptı" "binali bir de bunu yerel seçimde yaptı, genelde yanlış açıklama mazur görülebilir" diyor

    cevap 2: "evet ittifak var, sandık görevlileri bir arada hareket edecekler."

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------
    on altıncı soru

    soru: twitter hesabı yokmuş, gündem yaratmak istediğinden sormuyormuş. 1.5 yaşında bir kızı varmış.

    "kızımın geleceğini görmüyorum" herkes "yurtdışına gitmek istiyor", "alayına hakkımı helal etmiyorum" diyor.

    "ekonomik olarak zor durumdayız, ekonomiyi nasıl düzelteceğinizi anlatın" diyor.

    "tüketim toplumu olduk, tarım yapmıyoruz, ne yapacaksınız bu konuda?" diye soruyor

    cevap: üzgünüm, işsizlik çok, sosyal güvence çok az, asgari ücretlimiz çok fazla, enflasyonda dünya lideriyiz.

    bu tablo herkesi yoruyor ve bu durum dar gelirliye büyük bedeller ödetiyor.

    "bunun sorumlusunu iyi tespit etmeliyiz, sorumlusu iktidardır. zira politikayı o belirler ve uygular" diyor.

    soru devamında sorucunun yorumu: "muhalefet, iktidar olmak için değil, muhalefette kalmak için uğraşıyor, yapmayın, etmeyin."

    yoruma cevap: "sihirli bir değnek bekleniyor, izlenecek program bellidir: tarımsal ve sanayi üretimi, teknoloji üretimi desteklenecek" dedi. "üretim seferberliği ilan edilecek, teknoloji teşvik edilecek" dedi.

    "mevcut iktidarın israfı ve peşkeşleri bitince de olumlu etkileneceğiz"i ima etti.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------
    on yedinci soru

    soru 1: osmanlı tarihi kitaplarınızda, ekonomiyi 'günü kurtarmak'la batırdıklarını savlıyorsunuz. akp'de iken aynı türde politikalar izlenirken neredeydiniz?

    cevap: yanlış özelleştirmelere karşı parti içinde mücadele ediyordum.

    soru 2: bu konuda dikkate alınmadınız mı? yabancı basına verdiğiniz bir demeçte "erdoğan ekonomiyi bilmiyordu, ben öğrettim" diyorsunuz. eğer siz öğrettiyseniz ve ekonomi bugün bu halde ise; chp'ye öğrettiğiniz ekonomi ile ne yapacağız acaba?

    cevap: böyle bir cümlem yok. (videoyu aradılar, beyanı bulamadılar)

    soru 3: akp'yi halk "çok danışmanlara sahip" diye eleştiriyor. fakat kılıçdaroğlu'nun da 70 küsür danışmanı var. yarın iktidarda olursa 700 danışmanı olur mu?

    cevap: "bu danışman sayısını nereden buldunuz?" diye sordu. "danışman üzerinden başkan veya politika eleştirisini doğru bulmuyorum" diye ekledi.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    on sekizinci soru

    soru: altılı masada eski akp'liler var ve akp'yi yargılayacağınızı söylüyorsunuz. bu yargılamalara siz, babacan ve davutoğlu da dahil olacak mı?

    cevap: "benim alnım açık, yüzüm ak", "15 senedir sürekli olarak eleştiriyorum iktidarı, küçük bir açığımı görselerdi şimdi süründürürlerdi beni. çünkü sizin hakkınızı, milletin hakkını korumak için, ilke ve idealin ne olduğunu göstermek için bakanlık koltuğunu bıraktım."

    masadaki diğer kişiler hakkında: " diğer arkadaşların suç unsuru yaratan bir eylemi olduğunu düşünmüyorum, eğer olsaydı hesap sorarlardı"

  • on dokuzuncu soru

    soru: davutoğlu, babacan gibi kişiler ve siz, "söylersem yer yerinden oynar" gibi demeçler veriyor. neden söylemiyorsunuz?

    cevap: ben öyle bir şey söylemedim.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------
    20.soru

    yani diyor ki; siz ayrıldıktan sonra ali babacan ve ahmet davutoğlu orada kaldılar ve çalıştılar onlar da bu yolsuzluklara bulaştılar mı?

    el cevab: özel olarak kimseyi itham etmiyorum. ancak özellikle babacan'ın yaptığı özelleştirme yanlış bir özelleştirme idi.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    yirmi birinci soru

    yani diyor ki; kemal kılıçdaroğlu'nun koltuk sevdası yüzünden mi altılı masa adayı gecikiyor? geciktikçe "bence" fikir ayrılıkları derinleşiyor. bu şekilde geciktirerek ortak aday çıkarmayı nasıl düşünüyorsunuz?

    el cevab: anketler yapılır potansiyel oylar hesap edilir sonra karar verilir. ben parti yönetiminde değilim o yüzden bilmiyorum.

    (arkadan eşeğin biri bağırıyor) anketlere nasıl inanacağız?
    şener yanıt veriyor: her parti tek anket yaptırmıyor bunların ortalaması hakikate yakın sonucu veriyor. buna dayanarak karar verilecektir ve bu süreçte hata yapılmayacağı kanaatindeyim.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------
    yirmi ikinci "gerçek" soru
    eleman diyor ki; chp genel merkezinde rudaw tv ile röportaj yaparken bayrak kaldırıldı, siz de ses çıkarmadınız. atatürk'ün davasını sattınız mı? (bu adamın neden su katılmamış bir akılsız olduğunu anlamıyorsanız bu sözlük size göre değil demektir. üstüne salon da alkışlıyor. oğuzhan da diyor ki "gerçek soruymuş hakikaten", ah oğuzhan ah salonu hoş tutmak için buna prim verdin ya ne desek boş. )

    el cevab: kişilerin ne dediği her zaman tüm tüzel kişileri bağlamaz. ayrıca rudaw kuzey ırak'taki çıkarları için bir kaç kere özellikle bayrağı yayına sokmak isteyen bir gruptur. kasti olarak yapmadıklarını düşünüyorum.

    (yahu kasti olarak yapsa ne, herkes her yerde türk bayrağını görmek zorunda mı? insanlar yayın politikalarını sizin kutsallarınızı yok sayarak sürdüremezler mi? ey cemaat-i babala siz de müslümanlar gibi semboller üzerinden mi fikir yürütüyorsunuz? (bkz: neden semboller için ölüyoruz?))

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    yirmi üçüncü soru
    soru şu; (1)- aziz nesin'e provokatör dediniz daha önce ve madımak olaylarında aziz nesin'in de suçu olduğunu ima ettiniz. hala böyle mi düşünüyorsunuz?

    yanıt(1):madımakla ilgili tezim olayların arkadasında derin devletin oluşudur. benim ortaya çıkarmaya çalıştığım şey bu oluşumdur. tüm sorular bu tezin hakikatini sorgulamak içindir. devlette sorgulayınca da hiçbir yanıt çıkmıyor sonucunda. o zaman ilk milletvekilliği dönemim şimdiki aklım olsa aziz nesin faktörünü o kadar vurgulamazdım. kantarın topuzunu fazla kaçırmış olabilirim.

    soru (2): neden sedat peker'e reis dediniz? (ah kamil ah)
    yanıt (2): çünkü adamın ismi o.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    yirmi dördüncü soru

    yani diyor ki; kılıçdaroğlu iktidar olursa libya, suriye ve özellikle yunanistan konusunda ne adımlar atılacak?

    el cevab: milli çıkarlarımız neyi gerektiriyorsa onu yapacağız. erdoğan'ın dış politikası 1500 senelik islam tarihinde müslümanların en çok çile çektiği dönemi yaratmıştır. islam tarihinin en günahkar iktidarı akp'dir. erdoğan hükümetleridir. bizim politikamız bop'un uzantısı olmayacak.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    yirmi beşinci soru

    soru şu: (1)partinizin hdp ile olan sıcak ilişkileri hakkında ne düşünüyorsunuz? (oğuzhan bunun yanıtı verildi geç diyor. çocuk da geçiyor. ey vasat çocuk, yanıtının verildiğini biliyorsan neden soruyorsun, bilmiyorduysan orada sabahtan beri ne yapıyorsun?)
    soru (2): demirtaş'ın hapis yatmasını doğru buluyor musunuz? neden?

    el cevab(1): hdp yasal partidir. ayrıca milletvekilleri meclis içinde gayet sıcaklar zaten birbirlerine karşı.
    el cevab(2): bu siyasal bir davadır ve iktidar partisi yargı sistemine hakimdir. demirtaş'ı içerde tutan tüm suçlamalar erdoğan'a karşı da yapılabilir. bu sebeple demirtaş'ın içerde kalması adalet duygusunu rencide eder.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    yirmi altıncı soru

    soru: partinizin ortağı deva'nın bir yetkilisi türkçülüğü anayasadan kaldıracağız diyor. sizi rahatsız etmiyor mu? atatürk de türkçüydü. eğer bundan rahatsız olmadıysanız sizin chp'de işiniz ne?

    el cevab: bu ifade hürriyetidir, beni bağlamaz, chp'yi bağlamaz, altılı masayı bağlamaz. kelimelerden korkmayın.

    araya girerek soru: siz %100 anlaşmadan ülkeyi nasıl yöneteceksiniz?

    el cevab: koalisyonlar hükümet protokolü yapar onun üstünden hareket ederler. her ortak kendi ajandasını takip eder. bu normaldir.

    (bahar feyzan söz alıyor) demirtaş konusunda böyle düşünüyorsanız chp neden gerektiği gibi oy kullanmadı?

    yanıt: ben mecliste değildim.

    bahar feyzan: erdoğan üçüncü kere aday olabilir mi?
    şener: olamaz. muhalefet de aday olamasın diye çalışıyor zaten.

  • yirmi yedinci soru
    soru şu: (1)erdoğan'ın diplamasını gördünüz mü? (2) görmediyseniz sizin gibi yüksek tahsilli biri bir lise mezununun altında çalışmaktan hiç gocunmadı mı? (3) diplomasını gördüyseniz ekonomi hakkında kendisine ne tavsiye edersiniz?

    el cevab(1): ben var sanıyordum ama yokmuş gibi görünüyor. kendisi muhbir öğrenci olabilir.
    el cevab (2): sormak aklımıza gelmedi. bir sürü süreçten geçmişse var olarak kabul edilir normal olarak.
    el cevab (3): kontrolü kaybetmiş durumda. kadroları yolsuzluk içinde. tavsiyem de aday olmaması. onun dinlenmeye, günahları için nefsini hesaba çekmesine ihtiyacı var.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    yirmi sekizinci soru

    soru: bodrum'da yaşıyorum, bodrum chp'nin kalesi. sürekli yolsuzluklar var. ben bile akp'ye oy versem mi diye düşünüyorum. akp'yi iktidarda tutan chp'nin başarısızlıkları mı? eğer öyleyse sizce bunlar neler?

    yanıt: chp'nin en büyük sorunu chp'li olmayıp chp adına konuşan insanlardır. bu da topluma parçalı, kendi içinde kavga eden bir chp imajı sunuyor. sağın yaptığı chp'nin yapamadığı birlikte hareket edebilme, ortak resim verebilme becerisi.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    yirmi dokuzuncu soru
    soru, erkekler eğer onun saçını görürse onların ve kendinisinin cehennemde yanacağını düşünen ve bu şekilde davranan, yani türbanlı bir genç dişi sapiensten geliyor. bu arada kendisinin gözleri ve ses tonundan çok etkilendim, galiba sırf bu yüzden ikimiz de cehenneme düşeceğiz. neyse, sorusu şu: türbanlı açık şu bu bu ülkeyi nasıl birleştireceksiniz?

    el cevap: "siyasetin en önemli etkisi söylemleri ile oluşturduğu toplumsal kültürdür." kendi partisini güçlendirmek için diğer seçmenlere saldıran siyasal diyalog değişirse birleşme gerçekleşecektir.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuzuncu soru

    soru: hükümeti israfla eleştiriyorsunuz sizin makam arabanızda çok süper?
    yanıt: o benim arabam değil.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz birinci soru

    soru: uzan ailesine yapılan kumpasında neden imzanız var?

    el cevab: hangi belge? (oğuzhan araya giriyor ve cem uzan'ın propogandasını kesiyor)

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz ikinci soru

    soru: tutarsız ve inişli çıkışlı bir siyasi kariyeriniz var. bir sürü partide çalıştınız neden bu yerinde duramamak?

    yanıt: parti kapatılıyor, milletvekilleri olarak bağımsız kalıyoruz yeni parti kuruyoruz. saadet fazilet süreci bundan ibaret. sonrasında ise akp'yi bıraktım hocalık yapayım dedim ona da izin vermediler. sonra kendim parti kurayım dedim param yetmedi. sonunda da chp teklifi geldi. macera bu şekilde.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz üçüncü soru

    soru: saraçhane'de neden tüm muhalefeti toplayıp tek yumruk haline getirmediniz de altılı masa ile sınırlı tuttunuz?

    yanıt: böyle şeylere davet gerekmez. biz mitingimizi yaptık onlar dayanışma için gelmediler. siyaset biraz gönül işidir.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz dördüncü soru
    soru: gençler yurtdışına kaçıyor bu konuyla ilgili ne düşünüyorsunuz?

    yanıt: eğer hükümet yurtdışına kaçan insanların çalışabileceği alt yapıyı sağlarsa insanlar zaten gönüllü olarak döneceklerdir. biz chp olarak eğitimle piyasayı uyumlu hale getireceğiz.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz beşinci soru
    soru: celal şengör kılıçdaroğlu'na cahil adam diyor. siz ne düşünüyorsunuz?

    yanıt: çok haksız bir değerlendirmedir. kılıçdaroğlu hesap uzmanıdır ve hesap uzmanlığına girmek çok zordur. maliye bakanlığında görev almıştır. ssk genel müdürlüğü yapıyor ve bunu başarıyla yapıyor. plan bütçe komisyonlarında çalışıyor. şengör jeologdur, maliye iktisat konularındaki yetkinliği nasıl ölçtü acaba? başkanımız iyidir ve partiyi gayet güzel bir şekilde yönetmektedir.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz altıncı soru

    soru: ali babacan zorunlu din dersi olmamalı diyor. davutoğlu ise olmalı diyor. babacan kamu yatırımlarını özelleştirmekten yana, kılıçdaroğlu daha da artırılmasından. akşener istanbul sözleşmesine dönelim derken, karamollaoğlu mevzunun gündeme bile gelmemesi gerektiğini savunuyor. akşener ordunun libya'da olması gerektiğini savunurken kılıçdaroğlu orada olmamamız gerektiğini savunuyor. bu ayrımlara rağmen nasıl ortak paydada buluşulacak ve hizmet edilecek?

    yanıt: bu farklılıklar zararlı değil yararlı. hükümet kurulmadan önce protokol anlaşması imzalanırken hangi politikaların uygulanacağı zaten konuşulacak. bu çoğulculuğu anlamak ve desteklemek gerekir.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz yedinci soru

    soru: (1) liyakat ile ilgili bir projeniz var mı?
    yanıt: sözlü sınav kalkacak konu kapanacak.
    soru: (2) asistan doktorlar çok yıpranıyor. konuyla ilgili çalışmanız var mı?
    yanıt: bu konu kesinlikle aşılması gereken bir konudur. hükümet kasten bu konuya eğilmemektedir. chp iktidarında rahatlıkla aşılacaktır bu sorunlar.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz sekizinci soru

    soru: sizce sizin de ülkenin bu halinde payınız var mı?
    yanıtı oğuzhan verdi: onun payı önemli değil, ona oy verenlerin payı önemli. allahını seven soru sorsun!

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    otuz dokuzuncu soru

    soru(1): şahıs firmaları vergi yükü altında eziliyor bu konuda bir şey yapacak mısınız?
    yanıt: chp vergi reformu yaparak bu tür tüm haksızlıkları ortadan kaldıracağız.
    soru(2): chp iha siha ve togg'a muhalif. atatürk de fabrika kuruyordu. o halde chp atatürk'ün yolundan sapmış mıdır?
    yanıt: chp sanayiye karşı değildir, sanayileşme sürecindeki yolsuzluğa karşıdır.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ -------

    kırkıncı soru
    soru:ilk ve orta eğitimdeki problemler artık dayanılamaz boyutta. göçmenler, ücretler ve rüşvet her yere yayılmış durumda. bunu nasıl düzelteceksiniz?

    yanıt: türkiye'nin göç politikası felakettir. (diğer taraflara değinmedi. artık burada kendisinin de yorulmaya başladığını görüyoruz.)

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------

    kırk birinci soru

    soru: ekonomi hakkında yayınları olan biri olarak türkiye'nin ekonomisi hakkında ne düşünüyorsunuz? iktidara gelirseniz bunu düzeltebileceğinize inanıyor musunuz?

    yanıt: hükümet türk ekonomi tarihindeki en dip noktayı temsil etmektedir, iç borçların faizi iç borç anapara tutarını aşmıştır. evet iktidara gelirsek bunu değiştireceğimize inanıyoruz.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------

    kırk ikinci soru

    soru: kılıçdaroğlu batı ülkelerine ziyaretler yapıyor ve neoliberal politikacılarla uzlaşıp para bulduğunu iddia ediyor. siz kılıçdaroğlu'nun bu bir yanıyla anti emperyalist bir yanıyla neoliberal çelişkisi hakkında ne düşünüyorsunuz?

    yanıt: dünyayı tanımadan küreselleşen dünyada politika üretemezsiniz. bu görüşmeleri pozitif buluyorum. sağlıklı bir politika üretimi için bu ziyaretler gereklidir. (soranın teorik ağırlığı düşük olduğu için yanıtta da buna dair bir şey çıkmadı)

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------
    kırk üçünücü soru

    soru: velelelelele
    yanıt: hay ben senin...

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------

    kırk dördüncü soru

    soru: fizyoterapistler işsiz. napacaksınız?
    yanıt:sorun fizyoterapistlerin işsizliği değil, genel bir talan düzenidir. bunu değiştirdiğimizde emekleriyle para kazanan insanların hakları yenilmeyecektir.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------

    kırk beşinci soru

    soru: sürekli teknolojiden bahsediyorsunuz ancak türkiye microsoft tarafından ele geçirilirken siz dahil kimsenin sesi çıkmadı. şimdi size nasıl inananlım? her gelen kendi liyakatsiz kadrolarını devlete dolduruyor. memurlar çalışmıyor, yeteneksizler ve çok kalabalıklar. bunun oluru nedir?

    yanıt: kurumların tamamı bozulmuş durumdadır. devlet sistemi dağılmıştır. (devlet kadrolarının şişirilmesi sorusunda gerçek bir sosyal demokrat gibi sıyrılmıştır. zira kendi tarafı iktidara geldiğinde liyakatsiz devlet kadroları azalmayacak bilakis patlayacaktır. yayındaki nadir gerçek sorulardandır ve yanıtlanmamıştır. oğuzhan keşke sorulardan şikayet ettiği kadar yanıtlanmayan soruların da takipçisi olsa)

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------

    kırk altıncı soru

    soru: ilk soru aynı soru olduğundan oğuzhan tarafından geçildi ikinci sorusu şu: ben 21 yaşımdayım ilk defa oy kullanacağım neden chp'ye oy vereyim?

    yanıt: chp geleceğin partisidir. büyük fedakarlıklar yaparak geniş bir masa oluşturmuştur. ayrım yapmayacaktır, torpil yapmayacaktır, soygun yapmayacaktır, ısrafı sonlandıracaktır. bu şekilde de gürbüzleşen bir türkiye ortaya çıkacaktır.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------

    kırk yedinci soru

    soru: hayvan hakları, çevre hakları ve lgbt+ hakları konusundaki görüşleriniz nelerdir?

    yanıt: insanlar veganlığa doğru gidiyor. zamanında nasıl kölelik vardı sonradan ayıp sayıldı yine aynısı olacak. (bkz: abdüllatif şener'in vegan olması)

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------

    kurban eti tartışması

    müslümanlar arası gereksiz diyaloglar

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------

    kırk sekizinci soru

    soru: çocuk tacizi - istismarı ve akran zorbalığı ülkede çok yaygın bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?

    yanıt: çocukları istismar edenleri asalım. akran zorbalığı hususunun temeli eğitim sistemi ve kültürel yapıdır. devletin yoğun bir bilgilendirme ile bunun üstesinden gelmesi gerekir.

    --------------------------- ------------------------- -------------------- ---------------------- ------------------ ------
    kırk dokuzuncu soru

    soru: neden erbakan'ı yalnız bıraktınız?

    yanıt: partilerimiz zayıf olduğu için kapatılıyor. güçlü olursak partilerimiz kapatılmaz diye düşündüm ve bu yüzden herkesi kucaklayacak bir partinin, tek başına iktidara gelebilecek bir partinin gerekli olduğunu düşündüm bu sebeple akparti'ye katıldım.

  • yayınlandığı ilk gün izlediğim program. abdüllatif bey benim tahmin ettiğimden çok daha birikimli ve tecrübeli, vicdanlı, ilkeli birisiymiş. bunu fark etmemi sağladı. o anda adamı cumhurbaşkanlığına yakıştırdığımı fark ettim.
    ama daha ilginç bir şey oldu. konu ile alakalı ekşi'de açılan başlığı bu sabah okurken bu sözlüğün bu başlığına verilen bir linkle karşılaştım. bu yeni sözlüğü böylelikle öğrenmiş oldum ve bugün itibariyle aranızdayım. umarım burası da ekşisözlük gibi sonradan çerçöp yığınları arasında kaliteli bir şeyler bulmak için madencilik yapmak zorunda kaldığımız bir platforma dönüşmez.
    mesela sözkonusu babala tv yayını ile ilgili başlıkta bazı ekşi yazarları haklı olarak seyircinin ve sorularının kalitesizliğinden ve tekrarından yakınmışlar. sonra aynı başlık içerisinde aynı cümlelerle başka yazarlar aynı yakınmaları tekrar etmeye başlamış ve sonrakiler o aşağıladıkları seyircinin durumuna düşmüşler. ben başlığı tamamen okuyup farklı bir yaklaşım, bakış açısı, farklı bir bilgi, tecrübe bulmaya çalışıyorum ama çöp yığınları arasında dolaşan biri gibi bir hisse kapılıyorum.