12 entry daha
  • "felsefenin enerjisi, ciddi ve sistematik -başka türlüsü yoktur- bir filozofun er ya da geç birbiriyle içsel olarak ilişkide olan konulardan oluşan bütün bir dönügyle iş yapmasını gerektirir ki bu da kaçınılmaz olarak eğer bu döngünün kapsamına giriyorsa sanat üzerine de düşünmek demektir."(1)

    "zira felsefe gerçekliğin, onu elde etmek için, bir tür mesafede tutulmasını ve dolayısıyla da bir tarafına gerçekliğin, diğer tarafına da evrensel olarak ona karşıt olduğu düşünülen başka bir şeyin yerleştirildiği bir aralık gerektirir."(2)

    ikinci alıntıya örnek olarak danto, felsefenin hint ve yunan uygarlıklarında ortaya çıkmasını bu toplumlarda gerçeklik ile görünüş arasındaki farkın saplantı haline gelmiş olmasına bağlıyor. tabi bu çin'in dışarda bıraktığı gibi mısır, mezopotamya gibi yerlerdeki felsefi sayılabilecek davranışların tümünü ıskartaya çıkarıyor. felsefenin gerçekliği tanımak için hareketlenmesini gerçeklikten farklı bir gerçeklik yaratmış bir toplumla koşullandırmak ne kadar doğru emin değilim. ben felsefenin gelişimini daha çok iktisadi ve sosyal olarak belirli bir refaha/adalete ulaşabilmiş toplumsallaşma ile bağlantırmaya yakınım. yunanlılar ve hintlilerde farklı olan anlamanın derinliği üzerine de tartışmaya girmiş olmalarıdır. acele yoksa, anlamaya devam etmenin bir diğer motivasyonu olmalıdır ki bu da bilgiye duyulan sevgi yani felsefedir. sanatın salt sanat için olması ile felsefenin salt felsefe için olmasındaki benzerlikten yola çıkarak sanat ile felsefeyi aynılaştırmaya çalışmak bana çok doğru gelmiyor. ama emin de değilim bu söylediklerimden, sadece freestyle düşünüyorum şimdilik.

    1- arthur, d. (2019). sıradan olanın başkalaşımı (e. berktaş & ö. ejder, çev.; 2. bs). ayrıntı yayınları.sf.75
    2- arthur, d. (2019). sıradan olanın başkalaşımı (e. berktaş & ö. ejder, çev.; 2. bs). ayrıntı yayınları.sf.99

11 entry daha