" 'avant-garde' teriminin kökeninin askeri vokabulere ait olduğu iyi bi linir. bu terim, savaş meydanına öncü olarak giren birlikler için kullanılırdı ve geriden gelen birliklere güvenli yollar açmak, yeni cepheler oluşturmak, düşman tuzaklarını temizlemek ve bu amaçlar için ölümü göze almak, hatta gerekirse ölmek, yani kendi bireysel varlığını cephe gerisindeki yığınlar için feda etmek, askeri avant-garde'ın tanımlayıcı eylemleriydi.
terimin orijinal içerikleri, sanat alanında mecazî anlamda da olsa büyük ölçüde muhafaza edilmiştir. anahatlarıyla, geleneğin sanatına karşı yürütülen büyük modern mücadelede ön saflarda çarpışmak, sanatta yenilikler meydana getirmek, yeni estetik ideler yaratmak, geleceğin sanatçılarına geleneğin tüm yükünden kurtarılmış yeni bir sanatın ve estetiğin yolunu açmak, geleneksel kurumlaşmış sanatın yüksek zirvelerine tırmanabilme imkânından mahrum bırakılmış kitleleri kendilerini yurtlarında hissedecekleri yeni eserlerle tanıştırmak; ve bu uğurda, mecazî olarak, belki fiziksel varoluşunu değil ama, estetik varoluşunu veya sanatçı kimliğini tehlikeye atarak yaygın beğeninin onayıyla kendi idam hükmüne boyun eğmek; fakat bunu yaparken nihaî zaferin kendi lehine tecelli edeceğine yürekten sarsılmaz bir inanç beslemek, kendi zamanının değilse bile gelecek çağın ve kuşakların bu yeni sanatın veya sanat anlayışının damgasını taşıyacağının bilinciyle hareket etmek; kısaca bugün değilse bile yarın sanat ile hayatın zorla koparılmış bağının yeniden kurulabileceği yönündeki devrimci düşünceye tutkuyla sarılmak — işte tüm bunlar estetik bir avant-garde olmak için yerine getirilmesi gereken görevlerdir."
hünler, hakkı. (2011). estetik'in kısa tarihi: modern kültür ve sanat üzerine felsefi bir araştırma (m. m. zorbay, ed.). doğu batı yayınları. sf.431.
hoş: tümü
|
bugün
başlıkta ara