24 entry daha
  • metin eloğlu'ndan: "ufuklarda yükselen nazenin balon"

    arkamdan laf etmişsin, sana yakıştıramadım;
    beni rezil edip, bir köşeye kodu, demişsin...
    dayını kışkırtacakmışsın da bir gece vakti;
    parayla iki serseri tutup, ibreti âlem için,
    kafamı gövdemden ayırtacakmış!
    dur hele, madem ki iş bu yola döküldü;
    hepsini dinle de gözün gönlün açılsın:

    sana söylediklerimin çoğu yalandı;
    ben kim, fransa'ya gitmek kim...
    hele o tüccarlık masalı?
    nasıl yuttuğuna hâlâ şaşarım.
    samsun'da enişteler,
    zonguldak'ta teyzeler,
    adana ilinde bilmemne hanı;
    koca koca okullardan diplomalar;
    bizi bekleyen aydınlık günler...

    kafana dank desin artık;
    bütün bunlar kuyruklu bir yalandı.
    başka ne yapabilirdim, söylesene!
    yeşilinden tut da mavisine kadar,
    nah! yumruk gibi gözlerin vardı.
    narçiçeği dudaklar, kulağının memesi;
    saç dendi mi aklıma seninkiler geliyor;
    kalçalarının tarifini pek beceremiyorum...

    bana, kaba herifin birisin, diyorlardı;
    seni sevdikten sonra inceliverdim:
    efendim'li estağfurullah'lı konuşmalar;
    kundura boyacısına hergün 15 kuruş;
    -elbette, ne zannettindi-
    sakala perdah, bıyığa rastık;
    entarimsi gömlekler,
    çiklet ilen güneş gözlüğü...
    incele incele hani yok mu ya,
    höt! desen devrilecek oğlanlara benzedim.
    bir şey ikram edildi mi; mersi!
    birine tosladın mı; pardon!
    boncurlar, bonsuvarlar...
    bu arada anamın kefen parasını da yedik;
    belediye'deki sıramız güme gitti.
    iş bunlarla bitse, öpüp başıma koyacağım;
    beni enayi yerine kodun, değil mi?
    senin için iki eşek yükü şiir yazdım,
    dört kamyon rakı içtim,
    gurbetlere düştüm,
    düz ovada yolumu şaştım;
    hadi bütün bunları sineye çektik diyelim;
    ya o belsoğukluğu?

8 entry daha