favorileri (34) - sayfa 3

başlık listesine taşı
  • pseudo-intellectual

    söz konusu ifadedeki pseudo tarifi ingilizcede kullanılan ve sahte, yahut uydurma anlamlarına gelen bir ön ektir (bkz: prefix). südo diye okunur. görüldüğü yerde zinhar uzak durulması, yetmezse topuklanması tavsiye olunur.

    söz konusu ifadenin dilimizdeki argo kullanımı için (bkz: entel). karşıdaki insana kolayca yakıştırılmaması gereken bir ithamdır zannımca, zira ihtisas sahibi, bilim ehlinden ve kendi işinde gücünde olan insanlara yakıştırılması bir bakıma cin olmadan adam çarpmaktır, hafif bir tabirle saygısızlıktır.

  • oidipus kimdir?

    babası laios'tur. elis şehrinde evlerine misafir gelen ailenin oğlunu ormana götürüp tecavüz eder. bunu üzerine oğlanın babası laios'u lanetler. laios oradan kaçarak thebai'ye gider. (bkz: thebai ve thebai'nin kuruluş mitosu) thebai'liler bu sapkın adamı kralları ilan ederler ve onu iokaste ile evlendirirler. laios bir kahinden ölümünün kendi oğlu elinden olacağını duymuştur bu sebeple iokaste ile yatağa girmez. bence gay olduğu için girmez ya, neyse. bir gece çok sarhoş olup iokaste ile yatar. bu birleşmeden bir oğlan doğar. hikaye de aslında burada başlar.

    laios öldükten sonra ruhu ortalıkta dolaşmasın diye bebeğin ayaklarını demir bir çiviyle birbirine bağlatır ve kithairon dağına bıraksın diye bir çobana emanet eder. bebeğe acıyan çoban acıyarak bebeği korinthos'tan gelen bir arkadaşına verir. o da çocuğu olmayan korinthos kralı polybos'a a getirir çocuğu. polybos'un karısı merope'nin çocuğu olmadığı için bu olaya çok sevinir ve çocuğu kendisininmiş gibi sahip çıkar. adına da oidipus yani şiş ayaklı derler. pedagojik eğitimi zayıf kimselermiş. sonrasında çocuk akran zorbalığına uğrar diye hiç düşünmemişler *

    oidipus büyüyünce arkadaşları onunla sen evlatlıksın diye dalga geçerler. oidipus da gidip durumu ailesine danışır ancak onlar konuyla ilgili bilgi vermeyi ısrarla reddederler. o da kahinlere danışmaya delphoi'ye gider. orada rahibe babasını öldüreceğini ve annesiyle evleneceğini söyler. oidipus dehşete kapılır ve asla geri dönmemeye yemin ederek thebai'ye doğru yola koyulur.

    yolda bir at arabası kendisine çarpacak gibi olur. tekeri ayağının üstünden geçer. geçerken de arabacı oidipus'un kafasına elindeki değnekle vurur. öfkeden deliren oidipus elinden kaçmayı başaran bir kişi hariç arabanın içindeki etrafındaki herkesi öldürür. *

    sonrasında sakinleşip yola düşer ve thebai'ye ulaşır. o sırada thebai kargaşa içindedir. typhoeus'un kızlarından biri olan sphinks yakınlardaki bir tepeye çöreklenmiş arada birer ikişer thebai'lileri atıştırmaktadır. vatandaşları yemeden evvel de onlara bir bilmece sormaktadır. bilmece şudur: sabahları 4 ayaklı öğlenleri 2 ayaklı akşamları 3 ayaklı olan şey nedir? kralları laios akıl danışmak için ufak bir hizmetçi ekibiyle delphoi'ye gitmiştir. onun yokluğunda şehri yöneten kardeşi kreon kardeşinin yolda eşkiyalarca öldürüldüğü duyar ve her kim sphinks'in sorusuna doğru cevap verir şehri kurtarırsa kraliçe ile evleneceğini ve şehri onun yöneteceğini söyler.

    zeki oidipus bunu duyunca cevabı hemen bulur! yanıt insandır! ömrünün ilk döneminde emeklerken 4 ayaklı sonrasında 2 ayaklı yaşlanınca da dayandığı değneği ile 3 ayaklıdır. doğru cevabı sphinks'e söyler. kahrolan yaratık kendini uçurumdan atarak ölür. * bunun üzerine oidipus şehre dönerek kraliçe ile evlenir. bu evlilikten nur topu gibi iki oğlu iki kızı olur.

    sonrasında şehre bir hastalık musallat olur. kral oidipus bunu sebebini öğrenmek için doktora değil kahine gider. kahin de sphinks belasından kimsenin peşine düşmediği kral laios'un ruhunun intikam istediği için şehri lanetlediğini söyler. o da şehre dönüp halka seslenir: aranızda bu olayı yapan varsa çıksın ortaya söz öldürmeyeceğim sadece süreceğim. yok eğer bu olayı gören duyan varsa söylesin minnettar olacağım! kim ise bu işi yapan onu da tanrılar huzurunda lanetliyorum!allah belasını versin! iki gözü önüne aksın!

    böylece oidipus kendini lanetlemiş olur. zira cinnet getirip getirip yolda biçtiği heyet babası laios'un heyetidir. evlendiği kadın da annesidir. oidipus evvela inanmaz ve soruşturmaya başlar. bu sırada korinthos'tan bir elçi gelir ve babası polybos'un öldüğünü isterse şehre kral olabileceğini söyler. oidipus yeminli olduğundan reddeder. elçi de aslında sorun olmadığını zaten kendisinin polybos'un öz oğlu olmadığını söyler. oidipus bunu nereden bildiğini sorar. elçi kendisini thebai'den bir çoban arkadaşından alıp getiren kişinin kendisi olduğunu söyler. karısı/annesi iakoste durumu anlar ve hemen odasına koşar. oidipus babasını öldürdüğü katliamdan kaçan tek adamı çağırtır. ne tesadüf ki bu adam da kendisini öldürmeyip arkadaşına veren çobandır.

    oidipus durumu anladıktan sonra deliye döner çılgınca sağa sola koşturmaya başlar. sonrasında karısını yani annesini yani lanet olsun çocuklarının annesini armaya başlar. koşarak iakoste'nin odasına girdiğinde iakoste'yi kendisini asmış şekilde bulur. sonrasında onun elbisesi üzerindeki iğneli tokaları alarak kendi gözlerini kör eder. sonra da mecnun olup dağ bayır gezer. üzücü.

    kaynak
    powell b., klasik mitoloji, çev.sinan okan çavuş, bilge kültür sanat, 2018, istanbul.s.509-513

  • kafes münazarası

    ahahah mantıklı bir yöntemdir. ancak kuralları açıklamak lazım.
    1- iki insan da kafese kitapları ve notlarını getirebilir.
    2- iki insan da fact-checker desteğini kenarda hazır tutar.
    3- kafes münazarası hakemin ilk soruyu soruşuyla başlar bir taraf diğer tarafa haklı derse yahut iki taraf da aynı metin üzerinde uzlaşırsa biter.
    4- uzlaşan taraflar 5'er puan, haklısın dedirten taraf 3 puan, haklısın diye taraf 2 puan, uzlaşamadan masadan kalkanlar ise 0 puan alırlar.
    5- ligler fikir grupları arasında ve fikir grupları şampiyonları arasında iki adet olacak şekilde düzenlenir. örneğin milliyetçilerin ayrı bir grubu vardır oradaki en iyi milliyetçi ile sosyalist gruptaki en iyi sosyalist ile ayrı bir ligde kapışır.
    6- sorular her yıl 10 adet olacak şekilde düzenlenir ve yılın ilk haftası ilan edilir. her ayın son haftasında ise şampiyonlar ligi münazaraları düzenlenir.
    7- yıl sonunda belirlenecek şampiyonun uzlaştığı metinler ve bu süreçte rakiplerinin şerhleri ve itirazları bir kitapta toplanarak baskıya gönderilir.

    daha fazla kural ve yöntem eklendikçe şahane bir youtube formatı doğabilir buradan.

  • beste yapmak ne demektir?

    beste yapmak konusunda düşünenlere john zerzan'ın gelecekteki ilkel (kaos yayınları, 2013) kitabının 7. bölümü olan tonalite ve totalite'yi (s.145) ısrarla öneririm. kitabın tamamını elbette öneririm. beste gerçekten senin besten mi, paylaştığın hisler gerçekten kağıda döktüğün notalara sığıyor mu bir düşünmek lazım. duyduğunu bu kalıplar dışında ifade edebilir misin sorusu aklın bir köşesinde, beste yapmak niyetinde olanlar için bu bölüm üzerine düşünmek ufuk açıcı olacaktır diye düşünmekteyim.

    bölümün son paragrafından alıntı:
    "tıpkı dil gibi, tonalite de tarihsel olarak özgürlük karşıtı oluşuyla karakterize olmuştur. bizi tonal yapan toplumdur; tahakkümün tüm gramerlerinin aşılması ise, ancak böylesi bir toplumun bertaraf edilmesiyle mümkün olacaktır. "

    kitabın bu bölümünü okurken dinlenebilecek önerim:
    estas tonne - internal flight

« / 3