entry'ler (384) - sayfa 5

başlık listesine taşı
  • utanhaz

    'guilty pleasure' kavramının türkçesi olarak önerilen kelime.

  • poor things

    bu da lanthimos'un son şahanesi. nihayet izleyebildiğimiz 2023 yapımı film ama iyi ki vizyonu beklemişim, beklediğimden de iyiydi. yorgos lanthimos bu sırada yeni filmini bile çekti tabi.

    alasdair gray'in 1992'de yazdığı romanın nefis bir uyarlaması. yüzeyde 1800lerin londrasında geçen bir bilim kurgu hikayesi olduğu söylenebilir. bir frankenstein hikayesi. doktor godwin baxter, kendini köprüden atmış henüz taze bir ceset bulur ve beyni yerine bir bebeğin beynini yerleştirerek onu hayata döndürür. adına bella dediği bebeği/kadını himayesine alıp yetiştirmeye başlar.

    dekorundan kostümüne, sinematografiğinden çekim tekniğine her şey harikaydı. ve "suffragette" de dahil daha feminist bir film izlememiş olabiliriz. üstelik wokelukla alakası bile yok. kadının evrimsel süreçte nasıl evcilleştirildiğinin, bugün kazandığı sıradan özgürlüğün bile nasıl göze battığının, kadını büyürken izleyen erkeklerin nasıl çocuklaştığının bir özeti gibi adeta.

    lanthimos büyülü masalsı bir setting yaratmış, başka filmlerinde görmediğimiz bir steampunk havası vermiş, süresi bir tık uzasa da filmin sonunu bunu sorun olarak görmeyeceğimiz kadar iyi bağlamış. emma stone çok başarılıydı; sanırım academy awards'taki kadın oyuncu favorimi değiştirmem gerekiyor.
    müzikleri de çok güzeldi, bahsetmeden olmaz. jerskin fendrix'in müzikleri filmin ruhuna inanılmaz iyi uyum sağlamış.

  • dream scenario

    çok iyi film. nicolas cage'i izlemek için çok güzel bir rol. çok ilginç bir konusu var, festivalde görmek istediğim filmlerden biriydi. 2023 yapımı kristoffer borgli filmi. yönetmenin kısa zaman önce "sick of myself" filmini izlemiş tanıştığımıza memnun olmuştum.

    tabi ki 'rüya' sahnesiyle açılıyor film, çok iyi bir başlangıç. baş karakterimiz hakkında ve filmin geri kalanı hakkında bize çok şey söyleyen bir kesit. bu noktadan itibaren hem ısınmaya ve tanımaya hem düşünmeye ve merak etmeye başlıyoruz. yukarı doğru yükselen ve sonra inişe geçen bir grafik gibi seyrediyor baş karakter paul'un başına gelenler. bu grafik de en çok güncel tüketim toplumunun, sanal yaşam algılarının ve linç kültürünün iniş çıkışlarına benziyor. the triangle of sadness filmiyle (bkz: #1725)karşılaştıranları gördüm, benim de filmi izlerken aklıma gelen bir başka film olmuştu triangle of sadness. ben o filmi de severim ama orada daha oyunlu, daha absürde kayan bir anlatım vardı. bu filmde, yönetmenin önceki filmi benzer temalı sick of myself ile kıyaslandığında da daha ince bir anlatım var.

    filmi yaratan kişinin çeşitli bilim dallarıyla ilgilendiği aşikar. ilgilendiği alanların ilham verici noktalarından yola çıkarak bir hikaye yaratmış gibi. jung ve sapolsky referansları var. hatta belki özgür irade konusundan bile uzak düşünemeyiz bu filmi çünkü tek cümleyle özetlemek gerekirse bir biyoloji profesörünün "tamamen" iradesi dışında yerle bir olan hayatını anlatıyor film. ve yine kendi eylemlerinden bağımsız bir şekilde ödüllendirilip cezalandırılıyor profesör. bence buradan okumak mümkün.

    son perdesi çok tatmin edici olmayabilir ama filmin genel havası ve verdiği mesajlarla uyumsuz görünmüyor. hiç sıkıcı olmayan bir arthouse diyebilirim, tavsiye.

  • 96. akademi ödülleri

    10 mart 2024 tarihinde los angeles dolby theatre'da jimmy kimmel'in sunacağı törende 2023 yılında gösterilen filmlerin en iyilerinin sahip olacağı ödüllerdir.
    23 ocak itibarıyla duyurulan aday listesi ve kategorileri ise şu şekilde:

    en iyi film:
    american fiction
    anatomie d une chute
    killers of the flower moon
    poor things
    oppenheimer
    past lives
    barbie
    the holdovers
    maestro
    the zone of interest

    en iyi yönetmen:
    anatomy of a fall - justin triet
    killers of the flower moon - martin scorsese
    oppenheimer - christopher nolan
    poor things - yorgos lanthimos
    the zone of interest - jonathan glazer

    en iyi kadın oyuncu:
    annette bening (nyad)
    lily gladstone (killers of the flower moon)
    sandra hüller (anatomy of a fall)
    carey mulligan (maestro)
    emma stone (poor things)

    en iyi erkek oyuncu:
    bradley cooper (maestro)
    colman domingo (rustin)
    paul giamatti (the holdovers)
    cillian murphy (oppenheimer)
    jeffrey wright (american fiction)

    en iyi yardımcı kadın oyuncu:
    emily blunt (oppenheimer)
    danielle brooks (the color purple)
    america ferrera (barbie)
    jodie foster (nyad)
    da'vine joy randolph (the holdovers)

    en iyi yardımcı erkek oyuncu:
    sterling k. brown (american fiction)
    robert deniro (killers of the flower moon)
    robert downey jr. (oppenheimer)  
    ryan gosling (barbie)  
    mark ruffalo (poor things) 

    en iyi kurgu:
    anatomy of a fall
    the holdovers
    killers of the flower moon
    oppenheimer
    poor things

    en iyi özgün senaryo:
    anatomy of a fall
    the holdovers
    maestro
    may december
    past lives

    en iyi uyarlama senaryo:
    american fiction
    barbie
    oppenheimer
    poor things
    the zone of interest


    en iyi kısa film:
    the after
    ınvincible
    night of fortune
    red, white and blue
    the wonderful story of henry sugar

    en iyi belgesel film:
    bobi wine: the people's president
    the eternal memory
    four daughters
    to kill a tiger
    20 days in mariupol

    en iyi kısa belgesel film:
    nai nai & wai po
    the abcs of book banning
    the barber of little rock
    ısland ın between
    the last repair shop

    en iyi sanat yönetmeni:
    barbie
    killers of the flower moon
    napoleon
    oppenheimer
    poor things

    en iyi sinematografi:
    el conde
    killers of the flower moon
    maestro
    poor things
    oppenheimer

    en iyi görsel efekt:
    the creator
    godzilla minus one
    guardians of the galaxy vol 3
    mission impossible - dead reckoning part one
    napoleon

    en iyi kostüm:
    barbie
    killers of the flower moon
    napoleon
    oppenheimer
    poor things

    en iyi makyaj&saç tasarımı:
    golda
    maestro
    oppenheimer
    poor things
    society of the snow

    en iyi orijinal şarkı:
    "the fire inside" (flamin' hot)
    "ı'm just ken" (barbie)
    "ıt never went away" (american symphony)
    "wahzhazhe a song for my people" (killers of the flower moon)
    "what was ı made for" (barbie)

    en iyi film müziği:
    american fiction
    ındiana jones and the dial of destiny
    killers of the flower moon
    oppenheimer
    poor things

    sound:
    the creator
    maestro
    mission impossible - dead reckoning part one
    oppenheimer
    the zone of interest

    en iyi yabancı film:
    ıo capitano
    perfect days
    society of the snow (la sociedad de le nieve)
    the teachers lounge
    the zone of interest

    en iyi kısa animasyon filmi:
    letter to a pig
    ninety-five senses
    our uniform
    pachyderme
    war is over!

    en iyi animasyon filmi:
    the boy and the heron
    elemental
    nimona
    robot dreams
    spider-man: across the spider-verse

  • oppenheimer

    christopher nolan'ın son harikası, 2023 yapımı biyografik denebilecek filmdir.
    pandemiden sonra durma noktasına gelen sinema sektörünü de 2023 yazında gerçek anlamda hareketlendiren iki filmden (diğeri için bkz: barbie) biri olmuştur. tüm dünyada çok konuşulan, çok izlenen bu filmi görenler yönetmen performansı konusunda ikiye ayrıldılar. bir kesim, nolan'ın bu filmini de kendisinin sevilmeyen son iki filmi dunkirk ve tenet ile yan yana koyarken bir kesim "nolan is back" yorumu yapmayı uygun görmüş. ben ikinci taraftayım.

    filmin sinematografisi çok iyi. hikaye anlatımı çok başarılı. hikaye anlatım formülünü takip etmiyor olmasına rağmen çok iyi çalışan bir dinamiği var anlatının. kurgu çok başarılı. ekşi'de "iki ileri bir geri giden saçma sapan olay örgüsü" falan gibi komik yorumlar var. "garip garip ses efektleri" yazmış biri. :) hatta bundan daha komik yorumlar da var, gülmek için bakabilirsiniz. bence film kurgu ve ses ödüllerini kesinlikle hak ediyor. ve de cillian murphy'nin oyunculuğu çok takdir topluyor.

    tabi ki siyaseten de bu denli önemli olan bir olayın filmde yanlı mı anlatıldığı, nasıl yorumlandığı, günah mı çıkardığı bir mesele ama benim takıldığım bir yer değil.

  • barbie

    greta gerwig imzalı 2023 yapımı pembiş film ve barbenheimer akımının "barbie" ayağı.

    çok keyiflik, çıtırlık, eğlenceli bir film. marvel'ın mizahlı filmlerinin havasını veriyor, deadpool falan gibi. tabi konu da barbie olunca her yaşa hitap edecek şekilde dizayn edildiğini zannediyorum. verdiği mesajların çok göze parmak olduğu yönünde eleştiriler var ama bazen yetişkinlerin dünyasında bile o mesajları o açıklıkla dile getirmemiz gerekiyor zaten. feminizm o kadar klişe mi gerçekten? 2024 dünyasında yepyeni halleriyle doğmaya devam ediyor patriyarka. yok pick up artistler yok incel toplulukları.. modern dünyanın bokları. bari eğlenerek anlatalım demişlerdir. filmin yüzeysel olması bilinçli bir tercih bence. greta gerwig ve noah baumbach ikilisi istese derin bir öykü de yaratabilirdi. ama filmin satılış şeklinden de belli böyle tercih edildiği. fakat mesajı gerçek.

    sinemada pembeler giyip izleyen kesim de, bir zamanlar barbie evinde yaşamayı hayal eden kız çocukları da eminim keyif almıştır. önyargısız izlendiğinde keyif veren film kısacası. müzikleri güzel, en iyi şarkı dalında adaylıklar alacaktır.

  • priscilla

    sofia coppola'nın bizzat priscilla presley'nin yazdığı kitaptan uyarlayarak yazıp yönettiği 2023 yapımı filmdir. filmekimi'nin de açılış filmi olarak gösterilen biyografik film bir festival filmi olarak sönük kalan bir yapım.

    aşık bir kadın ve onun yalnızlığı, seyretmek için ilgi çekici bir hikaye olsa da yer yer senaryo eksikleri ve durağan sahneler var. örneğin film çok hızlı başlıyor; danny 14 yaşındaki priscilla'nın yanına gelip elvis'in onunla tanışmak istediğini söylüyor ama bunun nasıl gerçekleştiği hakkında bir fikrimiz yok.

    film, dönemi kostümleri ve settingi ile iyi yansıtıyor. çekimler de hoş. jacob elordi'nin elvis performansı mükemmel olmasa da beklediğimden daha iyi. cailee spaeny ise bu rolüyle venedik film festivali'nde en iyi kadın oyuncu ödülü almış ama bana kalırsa pek parlak bir performans olduğu söylenemez.

  • killers of the flower moon

    scorsese'nin son harikası, 2023 favorilerinden olan film. başrollerini canlandıran robert de niro ve leonardo dicaprio nefis performanslara sahip. golden globe'u kadın oyuncusu lily gladstone aldı ama ben kendisinin pek numarasını görmedim.

    film, 1920lerde geçen bir western hikayesi. kızılderililerin petrol kaynaklarına konmaya çalışan beyazları konu alıyor. senaryo david grann'ın aynı adlı non-fiction kitabından uyarlanmış ve biraz önce maestro'yu yazmışken iyi senaryo nasıl olur diye göstermek gerekirse bu film gösterilebilir. hikaye uzunsa da böyle ilmek ilmek işlemek gerekir. hikayede hiçbir twist olmamasına rağmen yazarın-filmin sona giden yolları nasıl ayrıntılarla döşediğini bilmek istiyorsunuz.

  • maestro

    bradley cooper'ın senaryosunu josh singer ile beraber kaleme alıp yapımcılığı ve yönetmenliğini de yaptığı 2023 yapımı biyografik film. besteci müzisyen, orkestra şefi leonard bernstein'in yaşamını anlatan filmde bernstein'i de bizzat bradley cooper canlandırıyor. filmin yapımcıları arasında martin scorsese ve steven spielberg de var.

    çekimlerin ve oyunculukların beğenildiği film, oscar adaylıkları alacak gibi görünüyor. ayrıca ben öyle yaşlandırma makyajı görmedim, çok iyiydi. yalnızca film boyunca sizi olmamış bir şeyler dürtüklüyor. büyük ihtimalle kötü senaryo. kötü senaryodan iyi film çıkarmak pek mümkün olmuyor. filmi bradley cooper'ın partneriyle döktürdüğü oyunculukları sırtlıyor.

    film, bernstein'in kariyerinden çok eşi felicia ile olan birlikteliklerine odaklanıyor. çünkü zaten eşi olmadan savrulacak, belki kaybolacak bir sanatçı leonard bernstein. aralarındaki aşk ve ilişki hastalıklı ama tutku hele de sanatçı tutkusu biraz böyle bir şey. aslında aktris olan felicia, kariyerini bir tarafa bırakıp leonard ile bir aile kuruyor. onu çekip çeviriyor. leonard hiç vermeden hep alıyor ve en sonunda kaçınılmaz şekilde felicia'yı kurutup solduruyor.

  • bicameral mind nedir?

    binlerce yıl önce insan zihninin bilişsel fonksiyonlarını beyindeki bir tarafın konuşarak ve diğer tarafın ise ona itaat ederek gerçekleştirdiğini savunan hipotezdir.

    insan bilincinin kökenini bulmak isteyen julian jaynes'in bu hipotezine göre; beyindeki bu ikiliğin yıkılmasıyla birlikte insan bilinci bugünkü formunu kazanıyor. yani bilinçlilik en baştan sahip olduğumuz değil sonradan geliştirdiğimiz bir özellik. julian jaynes 1976 yılında "the origin of consciousness in the breakdown of the bicameral mind" -"bikameral (iki odalı) zihnin çöküşünde bilincin kökeni" başlıklı bir kitap yazıyor ve "bilinç düşünsel hayatımızın bilincinde olduğumuzdan çok daha küçük bir kısmını oluşturur, zira bilincinde olmadıklarımızın bilincinde olamayız." diyor.

    bu teoriye göre; geçmişte sağ beyindeki wernicke bölgesi yaptığı mantık hesaplamalarını sol beyne gönderiyor. bilginin kaynağının ne olduğunu bilmeyen sol beyin bu bilgileri halüsinatif bölgesinde ve "ses dosyaları" halinde işliyor. böylece insan gaipten gelen ve kendisine emirler veren birtakım sesler duymuş oluyor.

    jaynes konuyu araştırması kapsamında antik dönem metinlerini inceliyor. homeros'tan, eski ahit'ten, ilyada'dan örnekler veriyor ve dönemin metinlerinde insanda öz bilinç, öz farkındalık, nedenlendirme, mantık yürütme gibi kavramların olmadığını söylüyor. örneğin ilyada'da kendi kendine düşünen, karara varan insanlar yok ve fakat kendilerine "tanrılar" tarafından emredileni yapan insanlar var.
    jaynes, beynin bu ikili sisteminin, metaforik dilin gelişimiyle beraber yıkıldığını öne sürüyor.

    tabi pek çok karşıt argümanın olduğu ve görünen o ki gerçekliği hakkında yeterli kanıtın bulunmasının pek mümkün olmadığı bir teori bu.


    kaynak:
    1) bicameralism
    2) bilincin kökeni
    3) julian jaynes ve tragedya
    4) julian jaynes

  • neredesin firuze

    adı geçince kafamızda "ya evde yoksan" şarkısı çaldıran film.

  • saltburn

    emerald fennell'in yönettiği 2023 yapımı film. çok acayip bir filmdi, dolayısıyla çok sevdim. hem çok rahatsız edici hem seyir zevki çok yüksekti aynı anda. sinematografi güzeldi, çekimler güzeldi, soundtrack güzeldi.

    --spoiler--
    filmin her bir perdesi birbirinden ayrı filmler gibi hissettiriyordu. oxford'da tanışan ve fakat farklı sosyal sınıflara mensup iki öğrenci, birinin diğerinin evine -malikanesine- misafir oluşu… okulda tanışmaları ve paylaşımları ayrı bir hikaye, sonrası ayrı bir hikaye gibiydi. burslu öğrenci oliver, felix'in saray gibi evinde kalmaya başlar. fakat geldiği yer deliler evidir. buradaki karakterlerle kurduğu ilişkiler bambaşka bir hikaye. ama bir yandan da sessiz, dürüst ve içten, alçakgönüllü oliver'ın bir weirdoya dönüşmesini izleriz. burada olay örgüsündeki tuhaflıklar çok ilgi çekici olduğu gibi filmde estetik açıdan yapılan numaralar da nefisti. son perdede ise hikayemiz bambaşka bir yere gidiyor ama sonunu ne yazık ki zayıf buldum.
    --spoiler--

    son olarak jacob elordi olay, kızlar tadını çıkarsın.

  • the holdovers

    2023 yılının en tatlış filmi. herkesin ortak fikri çok tatlı bir film olduğu yönünde. klasikler arasına girebilecek bir film çekmiş alexander payne. ya da 1970li yıllarda geçtiği için, açıp eskilerden hem de kült olanlardan bir şey izliyormuşsunuz gibi bir his veriyor. tıpkı home alone gibi noel zamanı geldiğinde tekrar tekrar izlenebilir. ama kesinlikle bir kış gününde -tercihen karlı havada- izlenmesi tavsiye edilir.

    birbirinden alakasız üç kaybedenin bir araya gelişinin hikayesi. oyuncuları hali hazırda golden globelar aldılar, akademi ödüllerinde de adaylıklar alacaktır film sanıyorum. özellikle da'vine joy randolph'un bu rolle aldığı son ödül olmayacaktır. filmin ayrıca ışığı, renkleri de çok çok güzel.

  • inshallah walad

    amjad al rasheed'in çektiği 2023 ürdün-fransa ortak yapımı film. kocasının ani ölümünden sonra hem kızının velayetini hem emek ve para koyduğu evini kaybetmemek için mücadele veren nawal'ın hikayesi.

    orta doğu belası, hakkı olanı almak için savaşmak zorunda kalan kadın karakter. nawal'a bir nevi süper kahraman havası verilmiş. abartmadan, göze sokmadan, nawal bir şeyden şikayet etmeden ama bizim içimize sıkıntılar vererek sürdürüyor uğraşını. yönetmen iyi iş çıkarmış, sinematografik açıdan başarılı bir film olmuş.

    fakat genel anlamda çok tatmin edici değil. --spoiler--
    filmin sonunda süper kahraman nawal'a meryem ana vasfı da yükleniyor. film daha çok sonu ile bazı eleştiriler alıyor. bir kadın mücadelesini anlatan filmin sonunda umutları yeşertmek için yine bir erkeğe -henüz doğmamış bir erkek bebeğe- bel bağlamak zorunda kalıyoruz. üstelik pek gerçekçi bir son da değil, demek ki daha yaratıcı bir çözüme de gidilebilirdi. belki bu filmi bir kadın çekseydi…
    --spoiler--

  • how to have sex

    molly manning walker'ın yazıp yönettiği 2023 yapımı film. festival seçkisinden ama verdiği his tam olarak festival filmi gibi değil. öbür yandan cannes'da un certain regard ödülünü almış ve bu ödülü alması mutlu edici. feminist bir bakış açısı var filmin. merkezinde de rıza inşası mevzusu var ama çok gerçek bir yerden anlatmış; birtakım dersler vermekten ya da bir ithamda bulunmaktan uzak. hissettirdiği duygularsa çok net. bu konuya dair muhasebenizi kendi kendinize yapabilirsiniz, eğer isterseniz. sizinle konuşan da filmden bir karakter ya da anlatıcı değil, içinizdeki ses olacaktır. ekşide errkekler de gömmüş zaten, belli ki hiç fena film değil. mubi'de izlenebilir.

« / 26 »