• 70'lerin sonunda yükselen, punk'tan daha punk bir müzik akımı. sahnelerden ve müzikten, sinemaya da taşmış, eric mitchell, vincent gallo, vivienne dick gibi yönetmenlere ilham vermiştir.

    ön bilgi için şu başlıklar ziyaret edilebilir:
    (bkz: punk nedir?)
    (bkz: karşı kültür nedir?)

    ingiliz punk'ı okyanusun ötesinde punk kültürünü bambaşka özlerle harmanlayıp kendi karşı çıkış üslubunu oluşturup kitlelere yayarken amerikan punk'ı, o topraklarda doğmasına rağmen –ingiliz punkların haklı şekilde muhalefet ettiği- yumuşak başlı tarzından bir türlü ayrılamıyordu. rock'ı köklerine döndürmek gibi haklı bir gururu taşısa da new york'lu müzisyenler –özellikle lower east side'dakiler- eski rock'tan devşirilmiş riffler ve ritimler ile yapılan müziği gerçek, güçlü başkaldırılarını duyurabilecek bir araç olarak görmedi.

    icracılarının en kayda değer olanları arasında the contortions, theoretical girls, teenage jesus and the jerks gibi grupları sayabileceğimiz bu akım 1970'lerin sonlarına doğru punktan aldığı mirası dönüştürerek müziğin içine atonaliteyi ve gürültüyü yerleştirdi.

    the contortions: https://youtu.be/S1ZCcp3XaiU
    theoretical girls: https://youtu.be/sFHqOWjK8Po
    teenage jesus and the jerks: https://youtu.be/N3-vYg1Prdg

    no wave müzik akımının karakteristiğini tanımlamak için izlediği paternlere bakmak yanlış olacaktır, çünkü no wave müzik belli başlı birtakım ritimler (usuller), riffler veya müzikal temalar takip etmez. bu yüzden no wave müziğe asıl özünü veren şeyleri anlamak için no wave olarak adlandırılan müziğin içine nelerin dâhil etmeyeceğini, müzik yapılırken nelerin reddedilip parçalarda kullanılmadığını incelemek gerekir. no wave; uzlaşılmış geleneksel rock ve blues temalarının yanı sıra punk'ın ve new wave'in müzikal anlayış ve uygulamalarını kullanmamayı seçmiştir. bu düstursuzluk düsturunundan hareket ederek no wave'i nihilist ve anarşist addedebiliriz. zira no wave müzisyenleri estetiği büyük oranda müziğin kısıtlarını reddetmekte buluyorlardı.

    ne var ki; no wave müziği, punk kadar kalıcı ve etkileyici olamadı. bütün o ihtişamlı gürültüler neredeyse bir dekad içerisinde dindiler. fakat no wave; görsel sanatlara, özellikle sinemaya çok büyük bir miras bıraktı. 1976'dan başlayarak yine neredeyse on yıl sürecek olan bir sanat akımına; no wave sinemasına aktardığı birçok huy vardır.

    kaynaklar:
    jim hoberman, village voice, mayıs 1979
    graham hodges, the encyclopedia of new york, yale university press, pp.769-770