• bütün sadakalar merhametten veriliyor olsaydı, dilencilerin alayı açlıktan ölürdü.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.122

  • düşüncelerinin gemisi öyle derinden yüzüyor ki, onunla bu dostane, ciddi, anlayışlı insanların arasında yol alamayacağın kadar derinden yüzüyor. sığ yerler ve kumluklar çok fazla orada: dönmek ve yön değiştirmek zorunda kalacaksın ve sürekli mahcup olacaksın, çok geçmeden onlar da mahcup olacaklar -nedenini çözemedikleri mahcubiyetin yüzünden.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.123

  • cahilliğin, pisliğin, batıl insancın hala cirit attığı, hala ulaşımın güdük, tarımın sefil, ruhban sınıfının güçlü olduğu her yerde ulusal kıyafetler de hala giyilir. tüm bunların karşıtlarının belirtilerinin bulunduğu yerde moda hüküm sürer.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.111

  • en berbat veba bile bir gün kibrin elinden gitmesi kadar zarar vermez insana. kibir ve bencillik olmadıkça nedir ki insan erdemleri? lafı dolaştırmadan söylemek gerekirse, sadece adları ve maskeleridir kibrin ve bencilliğin.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.142

  • en tehlikeli yandaş, yokluğu ile tüm partiyi yok edebilecek olandır: yani en iyi yandaştır.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.145

    bir şey yaşanıldığı sürece, yaşantılanana boyun eğmeli ve gözleri kapamalı; yani hemen burada gözlemciyi oynamamalı. yoksa, yaşantının hazmedilmesine engel olunur: bir bilgelik yerine bir hazımsızlık kalır geriye.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.149

  • zaman zaman insanlara karşı aldırışsız ve soğuk oluşumuz, katılık ve karakter eksikliği olarak yorumlansa da, çoğu kez yalnızca tin yorgunluğudur: bu durumdayken başkaları ve kendimiz de, bize önemsiz ya da can sıkıcı gelir.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.149

    birisi dedi ki: "iki kişi hakkında asla enikonu düşünmedim: onlara duyduğum sevginin kanıtıdır bu."

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.150

  • --en gerekli jimnastik-- küçük çapta kendine hakim olmanın eksikliği yüzünden, büyük çapta kendine hakim olma yeteneği de ufalanır. hiç olmazsa bir kez küçük bir şeyden yoksun kalınmayan her gün kötü kullanılmıştır ve bir sonraki gün için bir tehlikedir: kişi kendisinin efendisi olma sevincini korumak istiyorsa, bu jimnastik kaçınılmazdır.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.151

    aynaya bakmaya alışkın olan hep unutur çirkinliğini.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.154

    [...] oysa vermek daha mutludur sahip olmaktan: nedir ki en zengin kişi bir çölün ıssızlığında!

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.156

    günün en az üçte birini tutkulardan, insanlardan ve kitaplardan uzak geçirmeyen biri, nasıl bir düşünür olabilir ki?

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.157

  • kahramanca olan kişinin büyük bir şeyi, kendini başkalarının önünde, başkaları ile rekabet içinde hissetmeden yapmasına dayanır. kahraman, ıssız ve ayak basılmaz kutsal sınır bölgesini hep taşır yanında, nereye giderse gitsin.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.160

    (nihal atsız çok beğenirdi bu cümleyi büyük ihtimal.)

    çok zeki olmak genç tutar: ama tam da bu yüzden, olduğundan daha yaşlı kabul edilmeye katlanmalı kişi. çünkü insanlar zekanın el yazılarını, yaşam deneyiminin izleri gibi okurlar, yani çok ve kötü şeyler yaşamış olmanın, acı çekmenin, yanılmanın, pişmanlığın izleri gibi. demek ki: kişi insanlar hem daha yaşlı, hem de olduğundan daha kötü görünür, çok fazla zeki olduğunda ve bunu belli ettiğinde.

    friedrich wilhelm, n. (2014). gezgin ve gölgesi insanca, pek insanca-2 (m. tüzel, çev.; 1. bs). türkiye iş bankası kültür yayınları, sf.162