• 6284 sayılı kanun başlığını da burayı da okurken bu metinlere itiraz eden kişilere karşı infiale kapıldım. (bkz: ben başka bir metin mi okuyorum?)

    sözleşme burada, kanun da burada. şimdi bu metinlerin neresinde masumiyet karinesinin ihlalinden bahsediliyor?

    iki metinde de şiddet mağdurunun beyanıyla önleyici tedbirler alınması ve soruşturma başlatılması ön görülmüş. kadın beyanı esastır derken bu beyanın suçu ispatladığı kastedilmiyor ki.

    kadın vurgusunun niye yapıldığı malum, kadınlar daha çok şiddet görüyorlar. hangi bahane ile şiddete uğramış veya uğrama tehlikesi bulunan kadınlar için önlem alınmasına, -bir de niye?- karşı çıkalım ki? vahşi miyiz biz?

    akp'nin son dönemde yaptığı çok az doğru işten biri bu sözleşmenin tarafı olmaktı. bu durum "bir takım çevreler"i rahatsız etti ve sözleşme fesh edildi. şimdi gelinen noktada da bu sözleşmenin kanundaki karşılığına el atılmış durumda. hüda-par ve yeniden refah partileri ile yapılan ittifakın ülkenin "kadın" nüfusuna etkisi bu tartışmalar oldu. yazık.

  • imzalanmış olduğu ve doğru düzgün uygulandığı tek yıl olan 2011 yılı, 2010dan bu yana türkiye'de kadın cinayetlerinin sayısının en yüksek oranda düştüğü yıl olmuştur.