izmir'de sahafların birinden aldığım ona ait bir şiir kitabında, el yazısıyla bir-iki satır ve imzası bulunan, bu nedenle gözüm gibi sakladığım bir kitaba sahip olmamı sağlayan toplumcu-gerçekçi şiirimizin büyük şairi.
dağ gibi bir adam derler ya, hasan hüseyin benim için işte o dağ gibi adamın ta kendisi.
çok sevdiğim bir arkadaşım, onun şiirlerinden birinin sadece bir dörtlüğünü bestelemişti. devamını getiremedi. o da şimdi çok sevdiği hasan hüseyin'in gittiği ışıklı yolda. şiirin tamamını aşağıya koyacağım ama özellikle şiirdeki dörtlük, işte o dörtlüğü dikkatle okumanızı ve arkadaşımın sesiyle dinlemenizi ne çok isterdim. (şiirin adı kocabebek)
bu demir divriği dağlarından
ben soktum ulan ben soktum
bu namlu divriği demirinden
ben döktüm ulan ben döktüm
bu ak bileklerde bu kara kelepçe
ben dövdüm ulan ben dövdüm
ben dövdüm ateşlerde bu kelepçeyi
bu biçimi bu demire ben verdim
şimdi kaysı çiçekleri tozutur geçer
şimdi şarap düşer kızgın bağlara
şimdi sevdiğimi alır giderler
güz oturur gözlerime daglar uy
varalım diyelim ki heeeey diyelim
nakişcana duralım korolarla diyelim
heeeeey diyelim heeeeey
yıkılır bu düzmeceler yıkılır
köprüler kurulur aydınlıklara
gelir birgün kaşla göz arasında
en gizli tomurcukların ucunda gelir
ekmeksiz evin yalnızlığında
kınasız parmakların bakışlarında
uykusuz gecelerin ardında gelir
halaylarla çıkalım korolarla duralım
heeeeey diyelim heeeeey
bu namlu divriği dağlarından
bu candarma benim kapıbir komşum
bu türkü benim türküm çoğalır kanayarak
kelepçemin karaşında bir ak güvercin
ustam kessin ellerimi benim çocuk ellerimi
dağlar uy
uy dağlar
hoş: tümü
|
bugün
başlıkta ara
-
-
acılara tutunmak, haziran'da ölmek zor gibi şiirleri bestelenmiş usta bir şair. sınıf meselesini dörtyolağzı şiirinde mahirane özetlemiştir.
"bu ne biçim dağıtım bu
bu ne biçim paylaşma
o doğacak kalamış'ta
bense sarıkamış'ta"