• yıldız ve gezegenlerin, kişinin doğum zamanı ile ilişkili olarak kişiye etkisini araştıran; bu etkilerin kişinin karakterini, davranışlarını ve başına gelecek olayları belirleyebileceği iddiası da olan sözdebilim.

    astronomi biliminden ziyadesiyle beslenir. klasik antikitede savunucuları bugünkünden -oransal olarak- az değildir. hatta bilim daha emekleme dönemindeyken hipokrat gibi isimler çalışmalarını astroloji ve horoskopu gözeterek geliştirmeye çalışmıştır.

    bununla beraber, septik, rasyonel ve kritik ekolün favorinus, cicero gibi temsilcileri astrolojiyi iyiden iyiye saçma bulduklarını belirmişlerdir. hatta sextus empiricus bu meseleye dair "against the astrologers" isimli bir kitap bile yazmıştır.

    astrolojinin neden var olduğuna ve kanıksandığına dair şahsi görüşüm şu: göğü inceleyerek mevsimleri, taşkınları, rüzgarları, gece-gündüz zamanlarının bulabildiğini keşfeden insan; göğü inceleyerek geleceğin görülebildiğini anladı. bu, görebilen için bir güç -zaman zaman kutsallık da- sağladı.

    mesela eski mısır'da nil nehrinin taşkınlarını hesaplamak ve hayatı buna göre düzenleyebilmek kudretindeki yöneticiler, elbette bunu nasıl yaptıklarını anlamayan halk tarafından tanrısal görüldü.

    düşünelim, biri size güpegündüz güneşin kararacağını söylüyor ve oluyor. nehir üç gün sonra taşacak diyor ve bu da oluyor. siz ise adeta "ekonomi bilmez gayri safi milli hasıla bilmez" bir cahilsiniz. bu bilgiyi nereden aldığını sorduğunuzda verdiği cevaba itiraz etmeniz pek olası değil.

    yalnızca bilime sizden biraz daha aşina olan vatandaş sorunun cevabını veriyor: "bunları düzenleyen benim" ya da "bu bilgiyi tanrıdan aldım". "bu yüzden siz de bana itaat edip söylediklerimi yapın" alın size mısır'daki kut anlayışı hakkında nur topu gibi bir spekülasyon.

    astrolojiye dönelim. madem gökteki cisimlerin hareketi dünyayı etkileyebiliyor, e kişileri de etkileyebilir herhalde? zodiac'la güçlendirilmiş astrolojik sistem de mısır'dan çıkıyor. iskender sonrası mısır'ın roma-yunan bilimi ile kaynaşmasının da etkisiyle meşhur ptolemy (general olan değil, claudius ptolemy) tetrabiblos isimli bir kitap yazıyor. sene milat sonrası 100-150 arası. bu kitapla, taa babil'den getirilmiş astrolojik bilgiler ve mısır'daki çalışmaları da ileriye taşıyarak 1000 yıl boyunca incil'in ardından ikinci olan bestseller'ı yaratıyor.

    kitap "yüzeysel analojiler ve temelsiz iddialar"la dolu. bu kadar sahiplenilip, bu kadar yayılmasının sebebi bu başlıktaki sorunun konusu değil. ancak kısaca öznel bir cevap vereyim: insanlar sıkılıyor.

    peki neden astrolojiyi bir pseudo-science olarak tanımladım ve onu bilimden farklılaştıran nedir? hiçbir gerçekliği yok mu?

    bir pseudo-science* çünkü empirik kanıtlarla yanlışlanmaya açık değil. ayrıca thomas kuhn'la aynı görüşteyim: astrolojinin süreç ve konseptleri de empirik yöntemle gerçekleştirilip belirlenmiyor. (bkz: pseudoscience nedir?)

    hiçbir gerçekliği de yok diyebiliriz: çünkü yapılan bütün kapsamlı bilimsel çalışmalarda toplanan kanıtlar astroloji disiplininin çıkarımlarının tutarsızlığını gösteriyor. yani hem metod yanlış, hem çıkarımlar. hem kel, hem fodul. hem dersini bilmiyor, hem de şişman herkesten.

    wikipedia'nın bilim ve astroloji başlığından edward james'e ait bir alıntıyla bitirmek istiyorum:

    what if throughout astrological writings we meet little appreciation of coherence, blatant insensitivity to evidence, no sense of a hierarchy of reasons, slight command over the contextual force of critieria, stubborn unwillingness to pursue an argument where it leads, stark naivete concerning the efficacy of explanation and so on? in that case, i think, we are perfectly justified in rejecting astrology as irrational. ... astrology simply fails to meet the multifarious demands of legitimate reasoning.


    kaynak:
    dijksterhuis, eduard jan (1969). the mechanization of the world picture. translated by c. dikshoorn. princeton, nj: princeton university press. p. 88.
    hartmann, p.; reuter, m.; nyborga, h. (may 2006). "the relationship between date of birth and individual differences in personality and general intelligence: a large-scale study". personality and ındividual differences. 40 (7): 1349–1362. ( bu çalışma güzel, ilgilisi için doi kodu: doi:10.1016/j.paid.2005.11.017 )
    stephen thornton (2018). "karl popper". ın edward n. zalta (ed.). stanford encyclopedia of philosophy.
    wright, peter (1975). "astrology and science in seventeenth-century england". social studies of science. 5 (4): 399–422.
    james, edward w. (1982). patrick grim (ed.). philosophy of science and the occult. albany: state university of new york press.

  • shakespeare'in julius caesar oyunundan bir parça:

    "why, man, he doth bestride the narrow world
    like a colossus and we petty men
    walk under his huge legs and peep about
    to find ourselves dishonorable graves.
    men at some time are masters of their fates.
    the fault, dear brutus, is not in our stars
    but in ourselves, that we are underlings."