• anarşizm nedir? başlığında bu politik düşüncenin dört büyük kuramcısından bahsetmiştim. ***

    hükümetsiz toplumun ilk savunucusu olan godwin, fransız devrimi'nden sonra sıkça tartışılan "gerçek özgürlük nedir?" sorusuna, 1793'te yazdığı 1793 "an enquiry concerning political justice" adlı eserinde yanıt arar.

    bu eserde "en büyük mutluluk toplamının üretilmesini hedef alan ve aile içi duyguları, minnettarlığı, vaatleri, yurtseverliği, pozitif hakları ve birikmiş mülkiyeti reddeden bir adalet teorisi geliştirir."

    bunu yaparken teorisini üzerine inşa ettiği en büyük kabul: "insanın rasyonel bir varlık oluşudur"

    insan aklına yabancı ve onun sağlıklı işleyişine yönelen yıkıcı güçler olarak anladığı hükümet, devlet ve hukuka saldırır. rasyonalist bir bireycilik anlayışına sahip olsa da mülkiyeti en tiksindirici dağılım şekli olarak tanımlar. fakat bu görüşlerinden godwin'in 'toplum'a karşı çıktığı anlamı çıkarılmamalıdır.

    zira godwin'e göre toplum ihtiyaçlarımızın ürünüyken devlet kötülüklerimizin -en iyimser ifade ile gerekli kötülüklerimizin- ürünüdür.

    godwin'in politik ve sosyal görüşleri dönemin entelektüel çevrelerinde büyük etki uyandıracak bunun yanında çeşitli sanatçılara da ilham verecektir. bu sanatçılardan belki de en önemlisi, percy bysshe shelley'dir. shelley, godwin'in -sonradan frankenstein adlı romanın yazarı olacak- kızı mary ile evlenmesinin yanında, godwin'in ateşli bir takipçisi ve öğrencisidir. godwin'den aldığı ilhamla;

    "rise like lions after slumber
    in unvanquishable number,
    shake your chains to earth like dew
    which in sleep had fallen on you–
    ye are many–they are few"

    dizelerini yazacaktır.

    ufak bir dedikodu da bırakayım: godwin, meşhur eserinde aile mefhumuna uzun uzadıya saldırmasına rağmen, söz konusu kızı olunca, evlenmeden olmazcı bir tavırla genç çifte baskı yapmıştır.


    kaynak:
    peter marshall, anarşizmin tarihi: imkansızı istemek, imge kitabevi, ankara 2003 , s. 287