zamanın birinde -kim olduğunu şimdi unuttum- birisi, yahya kemal için 'miskin' demiş. o da durur mu, "ben miskin değil sakinim." diye cevaplamış.
1-miskinle sakin aynı arapça kökten geliyor. (şimdi baktım, ikisi de arapça ama aynı kökten gelmiyorlar. miskinde, sefil, zavallı anlamları varken, sakinde ise, bir yerde oturan, hareket etmeyen -dolayısıyla dingin- anlamları var. yani sadece kafiyeli sesler içeriyorlar.)
2-yahya kemal geniş adam. (hem gerçek hem mecaz anlamda:) romalılar gibi uzun yemek sohbetlerini çok severmiş, bedava sofra bulunca asla kaçırmazmış. üstü başı da -özellikle koca göbeğinin üstü- hep yemek lekeleriyle dolu olurmuş.
bunu yazınca aklıma yine sözcük oyunlarını pek seven necip fazıl kısakürek geldi. kendisi sık sık çeşitli kişilerle girdiği polemiklerle tanınır.
polemiğe girdiği bir yazara; "sana alçak diyemem, alçak da bir seviye gösterir. sen çukursun çukur." dediği rivayet edilir.
hoş: tümü
|
bugün
başlıkta ara