2 entry daha
  • 3

    üçüncü sıçrama ise devlet denen sistemin ortaya çıkışıdır. devlet ne sadece işbirliği ne de sadece zor yoluyla ortaya çıkabilir. ancak ikisinin aynı anda kendi içinde barındırma ihtimaline sahip bir düzen devlet denen karmaşık yapının stabil bir şekilde devam etmesini sağlayabilir.

    devlet, geniş bir akraba grubunun sahip olduğu tarım ve hayvancılık alanlarına dayanarak iki şekilde hareket etmesiyle ortaya çıkabilir.

    a- grubun nüfusu arttıkça yeni tarım ve hayvancılık alanları gerekmeye başlar. grup bu alanları keşfetmek/ele geçirmek için hareke geçer. eğer başarısız olursa sahip olduğu alanları terk etmek zorunda kalır. eğer başarılı olursa ilgili alanlarla birlikte belirli insan grupları da aile birliğine dahil olmaya başlar. bunların kimisi köle olarak kimisi gelin damatlar olarak kimileri de ücretli işçiler olarak. böylelikle tarım alanlarında yerleşik belirli bir grubun idareci/sorumlu yeni gelenlerin/katılanların ise sorumlulara tabii olduğu bir düzen ortaya çıkar. bu süreç bugün devletin ortaya çıkışında zor teorileri olarak bilinen teorilerin temel mantığını da açıklar.

    b- aile grubu elindeki alanlarda verimi/güvenliği artırmak için iş gücüne ihtiyaç duyuyorsa herhangi bir şekilde denk geldiği tüm insanları kendi aile grubu içine dahil etmeye çalışacaktır. avcı toplayıcı hayatın rutini düşünüldüğünde güven içinde uyuyabileceği bir alan ve düzenli yemek karşılığında avcı toplayıcı ailelerin üyeleri mahsulleri korumak ya da tarlalarda çalışmak üzere son derece hevesli olacaklardır. bu süreç bugün devletin ortaya çıkışında iş birliği teorileri olarak bilinen teorilerin temel mantığını açıklar.

    devlet ne sadece bir grubun diğer grubu baskı altına almasıyla ne de grupların her durumda tamamen anlaşıp ortak çalışmaya başlamasıyla açıklanabilir. nüfusun bir kısmının tarım/ hayvancılık yaptığı diğer kısmının ise hala avcı toplayıcı olduğu bir ortamda birbirlerine denk gelen insan grupları o dönemki ihtiyaçları doğrultusunda adım adım birleşir yahut birbirlerini eritirler. bu birleşme nasıl olursa olsun bu grubun içinde güç her zaman örgütlü ailenin elindedir. bu ailenin üyeleri gittikçe genişleyen grupta güvenilir bir ilişkiler ağı kurmaya yetkin tek yapıdır. buna proto-aristokrasi diyebiliriz.

    devletleşme ile birlikte sapiens nüfusları kendi dillerini, dinlerini, ahlaklarını ve sanatlarını standartlaştırıp hayatta kalmaya yönelik bilgilerin kuşaktan kuşağa aktarılmasını kolaylaştırdılar. bu şüphesiz her seferinde ormanın haritasını ormanı dolaşarak öğrenmek zorunda kalan hayvanlara kıyasla muhteşem bir evrimsel avantaj sağladı. ancak aynı şekilde de insanların standartlaşması kalıcı nefretlere, uzun yıllar sürecek savaşlara da yol açtı. fakat savaşların genellikler erkekler arasında yapılması ve kadınların öldürülmek yerine cariye olarak istihdam edilmesi sapiensin temel amacı açısından savaşın önemli bir fark yaratmasını engelledi. hatta devlet sistemini geliştirmesi ve toplumdaki saldırgan birey sayısını azaltmasıyla medeniyete hizmet etmiş bile olabilir. bugün dahi savaşlarda ölenler toplumların cinsel seçilim açısından en güçlü değil en zayıf olanlarıdır.

7 entry daha