4 entry daha
  • 5. bölüm - turancılık

    dinçaslan'ın seküler milliyetçiliği:
    1- faydacıdır
    2- sekülerdir
    3- bilimseldir.
    4- uzlaşmacıdır.
    5- düşünme, ifade, mülkiyet, inanç ve rekabet hürriyetinden yanadır.
    6- maduna (eşcinsellere, kadınlara, diğer ırklara, dinlere, etnisitelere) "karşıt" değildir.
    7- adaletçidir. (orta sınıf vurgusu bağlamında bunu sosyal demokrasiye yakındır şeklinde de anlamak mümkün.)

    dinçaslan turancılık bölümüne çok geniş coğrafyaya yayılmış ural altay dillerini konuşan sapiens grupları bir millet midir diye sorarak başlar ve kızgın-üzgün bir tonda türkiye'nin kendi içinde bile bir ulus olmadığını söyleyerek bitirir. ancak bunun üstüne turancılık mümkün müdür dediğimizde "gayet temelli ve makul" olduğunu söyler.

    önce dinçaslan'ın turancılık tanımından başlayalım: "turancılık, türk milliyetinin tamamını kapsayan bir millet halini kazanmak ve bu birlik içindeki ulusların işbirliğinin temin etmek uğraşıdır."

    o halde öncelikle turancılığın bir işbirliği gayreti olduğunu anlıyoruz. dinçaslan türkçü olduğunu iddia edip turancı olmadığını iddia edenlere gayet yerinde bir soru sorarak akıl yürütmesini başlatıyor: "ığdırlı bir türk ile aranda bağ varsa neden ığdır'ın az ilerisindeki ile bir bağlantın olmasın?" bir ığdırlı olarak buna bir destek çıkayım. ben ığdırlı bir türk olarak -ki kendime azeri derim- ve adı turan olan bir babanın evladı olarak düğünlerimizde hala iran'ın maku şehrinden akrabalarımızı ağırlarız. maku şehrinin yerine bakarsanız tık! durumu daha iyi anlayabilirsiniz. türkçe konuşan kabilelerin yayılması maalesef türk milliyetinin pek çok suni sınırlar tarafından bölünmesini kolaylaştırdı. aynı şeyi türkiye'deki kürtler ve araplar için de söylemek mümkün bu arada. bu sebeple türkçü olmak turancı olmaktan bağımsız düşünülemez diyerek bu bahsi burada kapatalım.

    dinçaslan turancılık meselesini şu argümanlarla ele alıyor:

    1- turan sadece türkiyeye değil, tüm türk milliyetine fayda sağlayacaktır. zira sadece türkiye değil, tüm türk milliyeti dünya arenasında yalnızdır.
    2- turan mutlaka tek devlet çatısı altında birleşmek değildir.
    3-turan hayaldir mantığı a- türk devletinin kuruluşundaki temkinlilikten b- turandan çekinen ülkelerin (rusya, iran, çin) espiyonaj faaliyetleri sebebiyle türkiye'de popüler olabilmiştir. esasında turan düşmanı ülkelerin politikalarında turancılık gerçek bir tehdittir ve buna karşı önlemler almaktan asla geri durmamaktadırlar.

    bu üç argümanda da bir sorun göremiyorum. 1. argüman kesinlikle haklı, turancılığın yaratacağı doğu-batı eksenli bir güç odağı olmayacaksa buradaki devletler ya batı bloğuna girecek ya da rusya, iran, çin, ve hindistan etki alanları içinde kalacaklardır ki ne biz ne de orta asya'da yerleşmiş milletler bunu istemez.
    2. argüman daha ziyade bir yaklaşımı gösteriyor. sadece aynı milliyetten olanlar arasında değil tüm insanalar arasında kültürel ve ekonomik faaliyetler geliştirilmelidir ve gelişmektedir. en yakın olanlarla başlamakta herhangi bir mahzur yok. 3. argüman ise bence "turan demek iran, çin ve rusyayı yenebilmek demektir. türkiye bunu yapamaz." şeklinde özetlenebilir. bu açıdan doğrudur türkiye'nin önce ermenistan, sonra iran'ı savaşta yenerek turancılığa girişmesi beklenir. öte yandan, ermenistan'ı azerbaycan aradan çıkarmıştır ve iran batı'nın hedefindedir. rusya ukrayna'da yıkılmış- gününün gelmesini beklemektedir. bu şartlar altında turancılık hayaldir demek biraz sert bir yaklaşım olabilir.

    benim esas söylemek istediğim ise turancılığı büyütmek mümkün mü meselesi? yani turancılığa globalleşme, türkçüye de kozmopolit insan dersek tüm turancılık argümanları aslında tüm insanlar için geçerli değil mi? elbette aynı dili konuşan, aynı kültürel kodlara sahip olan insanlar daha kolay uzlaşacaktır ancak bu şartlar sapiense hala bir milletlerden müteşekkil olarak bakmanın yanılgısı değil midir? daha geniş bir perspektiften tüm insanlar tüm canlılar arasında çok daha birbirine yakın değil midir? böyle bir durumda aslında dayanışma ve birlikte ilerleme fikrini sapiensi dahi aşarak neden "canlılık" olarak düşünüp örgütlemeyelim ki? turancılık tanımına geri dönersek:

    turancılık, türk milliyetinin tamamını kapsayan bir millet halini kazanmak ve bu birlik içindeki ulusların işbirliğinin temin etmek uğraşıdır.

    demek yerine

    globalleşmecilik, insan türünün tamamını kapsayan bir aidiyet halini kazanmak ve bu birlik içindeki bireylerin işbirliğini temin etmek uğraşıdır.

    demiyoruz?

1 entry daha