• (bkz: ben erkek değilim) başlığında temel bir erkeklik sorgulaması var. ancak erkek olmanın anlamı gerçekten ilgili şiirde geçen şartları sağlamak mıdır? mesela aile geçindiremeyen, yeni şeyler alamayan, sivilceleri ve küçük çükü olan, futbolu, boksu ve arabaları sevmeyen kişi erkek olmuyor mu? erkeklik nerede başlıyor ve nerede bitiyor? ya da daha doğru şekilde sormak gerekiyor, kadınlıktan bağımsız bir "erkeklik" ve erkeklikten bağımsız bir "kadınlık" var mıdır?

    herkesin bildiklerini bir kenara koyalım ve ortasından başlayalım. erkeklik ne zaman bir sıfat olarak sivrilmiş olabilir? büyük ihtimalle avcı toplayıcı zamandan çok daha öncesinde. neden? çünkü kadın hamileyken ve sonrasında uzun süreler yardıma ihtiyaç duyar ve o yardımı ona yapacak kadar konuyla alakalı tek kişi erkektir. çocuk doğurmak insanlar tarafından nasıl bir kutsal mucize olarak algılandıysa ve yeryüzü tanrılarına dişilik yakıştırıldıysa aynı şekilde gökten gelen fırtına ve yağmurlara da erkeklik yakıştırdılar. uranüs erkek bir tanrı oldu. gaia dişi. bundan sonrası zaten mitoloji, yani insanın bilinen, anlatılan hikayesi.

    uzunca bir süre farklılaşma, yani erkek olmak ve kadın olmak çağa göre cinsler arasında bir mutabakat halinde yürütüldü. zira başka çare yoktu. ramidicus'tan beridir insanların tek eşliliğe yatkın olduğu görülüyor. bu dönemde de pronoun'a dikkat eden değil de iyi taş atan adamlar kadınlar tarafından olabildiğince çok tercih ediliyordu. erkeklik kadınlarla birlikte, onları evrilterek ve onlar tarafından evriltilerek bugüne kadar hep aynı şekilde geldi. taa ki 3. dalga feminizmine kadar.

    bu noktada kadınların temel argümanı şu: artık erkeklerin koruyucu, sahiplenici vs. özelliklerine gerek yok. erkekler bu itkiler yüzünden kadınlara dünyayı dar ediyorlar. bunlardan kurtulmaları lazım. erkeklerin bazıları bunu anlıyor ve bu şekilde kendini modifiye ediyor ancak gerçek dünyada karşılaştığı şey biraz farklı. kurtuldukları şey aslında onlardaki sevilen şeyi de onlardan alıp götürmeye başladı. erkeğin içindeki canavar uyumaya davet edilirken aynı anda da onu güzel yapan her şey de onunla birlikte uyumaya gönderiliyor. bu da hem kadın erkek ilişkilerini hem de her cinsin toplum ile olan ilişkisini etkiliyor.

    işte bu çağda erkek olmak tam olarak bu seçimin arasında savrulmak demek. bir kelebeğin kanadına bile zarar vermeyecek bir insanın, kolları güven vermediğinde sıkıntı içinden çıkılamaz bir hal alıyor.

    tarihteki ve günceldeki tüm erkeklerin tüm hatalı davranışlarının paydaşı olduğunuz yetmezmiş gibi, artık toplum dışı ilan edilmek bir kadının iki dudağı arasında. hetero bir erkekseniz ve hetero bir erkek olmayan herhangi bir aidiyetle herhangi bir şekilde ters düşerseniz artık suçlunun kim olduğu belli.

    ya bir tip kötü olduğu belli olan bir erkek cemiyetin içinde sıkışıp kalacaksınız ya da günün sonunda kadınlar tarafından dayatılmış bir ahlaki normlar manzumesine zımni imzanızı atacaksınız.

2 entry daha