2 entry daha
  • hezarfen ahmet çelebi, evliya çelebi'nin seyahatnamesinde bin hünerli, cemşid işli, çok becerikli ve aristo akıllı üstadlar kısmında bahsi geçen bir kişi.

    kendisi hakkında evliya çelebi'den başka bir kaynak yok. evliya çelebi'nin seyahatnamesinindeki olaylar fazlasıyla tartışmalı olduğundan, naklettiği olaya da şüpheyle yaklaşmak gerekir - ki birazdan yaklaşacağız-.

    çelebi, hezarfen'i şöyle anlatıyor: "ilk defa okmeydanı minberi üzere yıldız rüzgarı şiddetinde kartal kanatlarıyla sekiz, dokuz kere göklere kanat açarak talim etti. sonra sultan murad han, sarayburnu'nda sinanpaşa köşkünde seyr ederken galata kulesinin en tepesinden ahmed çelebi lodos rüzgarıyla uçup üsküdar'da doğancılar meydanı'na düşmüştür. sonra murad han bir kesee altın ihsan edip hezarfen ahmed çelebi'yi cezayir'e sürmüştür. orada öldü. murad han: 'her ne istese elinden gelir' diye ahmed çelebi'den pek korktuğundan sürmüştür."

    hikaye incelendiğinde, aerodinamik imkansızlıklar hemen göze çarpıyor. öncelikle galata kulesi'nin yüksekliği, üsküdar'a süzülmek için yeterli değil. çağdaş planörler havada 1:30 süzülme oranı ile giderler. yani 1 metre alçalarak kat ettikleri mesafe 30 metredir.

    35 rakımdaki galata kulesi'nin o dönemde de bugünkü yüksekliğe sahip olduğu düşünülürse, 100 metre yükseklikten -balkondan da değil, en tepeden- uçmaya başlamış olan hezarfen'in, 3250 metre uzağa süzülmesi imkansız görünüyor. çelebi'nin 'lodos' detayını da eklediği düşünülürse( yelken uçuşla irtifayı yeterince arttıracak bir lodos mu bu?) aerodinamik açıdan; çağdaş bir planörle bile bu uçuşun mümkün olamayacağı anlaşılıyor.

    bir sonraki girdide daha enteresan bir karakteri anlatacağım: lagari hasan çelebi.

    evliya çelebi, günümüz türkçesiyle evliya çelebi seyahatnamesi, 2013, yapı kredi yayınları, 1. cilt, s. 426-427.

6 entry daha