en beğenilenleri (92) - sayfa 6

başlık listesine taşı
  • format hakkında öneriler

    test sonuçlarının bir sonraki aşamada, teste girenlere gösterileceği söylenmişti.

    bir de testi yapanlara, kalanlara kıyasla nasıl bir performansa sahip olduğunu düşündükleri sorulsa güzel olmaz mı?

    böylece `dunning–kruger etkisi` de sınanmış olur.

  • dunning–kruger etkisi

    insanın kendini değerlendirirken kapıldığı bir çeşit bilişsel ön yargı.

    bu etki şu şekilde çalışıyor: herhangi bir alanda yüzeysel bilgi sahibi ve bilişsel yetenekleri gelişmemiş bir zihne sahip insanlar, o alandaki değerlendirmelerini daha kesin ve geçerli buluyorlar.

    yani, işin uzmanları, birçok sorgulamadan geçirdiği ve başka uzmanların görüşlerini okuyup-sindirerek oluşturduğu kanaatlerinden o kadar da emin değil ve hâla gerçeğe daha yakın görüşlerle değiştirmeye açık.

    ancak, konu hakkında bir makaleye göz ucuyla bakmamış; üç berber sohbeti, iki ana-akım medya beyanı ve bir kanaat önderinin kanaatini kıstas alan ahmak, kendi fikri sandığı kanaatten fazlasıyla emin.

  • manyaklar da ondan

  • palyatif

    özellikle tıpta, bakım ve tedavi süreçlerini anlatmak için kullanılan, kısa süreli ve yalnızca semptomları giderici önlem ve uygulamaları anlatan terim.

    kalıcı ve sürdürülebilir çözümler, palyatif çözümler değildirler.

  • streisand etkisi nedir?

    saklamak maksadıyla sansüre uğratılan bir bilginin, çok daha büyük hızla yayılışını anlatan kalıp.

    amerikalı aktris barbra streisand'in, bir gazetecinin çektiği fotoğraflarını sildirmek ve saklamak üzere açtığı dava sonucunda fotoğrafların hiç ulaşmayacak kişilere ulaşması ile bu adı alır.

    3 gün önce yaşadığımız elim depremin sonrasında insanlar twitter üzerinden haberleşmeye ve koordine olmaya çalışırken, muhalefeti ve toplumsal tepkiyi kontrol edip sansüre uğratmak niyetiyle twitter'ın kısıtlanması, böyle bir etki ile karşılanmalıdır.

    bu aymaz kararı alanlar, bir kişinin bile canına mal olan bir iletişimsizlik yaratabileceklerinden farkındalar mıdır bunu yaparken?

    eğer farkında değillerse, bu kararı alacak koltuklarda oturacak akılları, hatta herhangi bir memuriyeti ifa edecek kabiliyetleri yok demektir.

    eğer farkındalarsa, yani, karşı görüşleri ve eleştirileri susturmak, insanların canından daha önemliyse bu kişiler için; eziyetler içinde yıllarca kıvranmalarını dilerim.

    kaynak:
    arthur, charles (2009), the streisand effect: secrecy in the digital age, the guardian, london

  • sagan standardı

    fizikçi carl sagan'ın "olağanüstü iddialar, olağanüstü kanıtlar gerektirir" cümlesini temel alan terim.

  • clarke kanunları

    2001: a space odyssey filminin senaristlerinden biri olan sir arthur clarke'ın tanımladığı üç aforizmadan oluşan önergeler.

    1- deneyimli bir bilim adamı bir şeyin mümkün olduğunu söylüyorsa, -neredeyse- kesinlike haklıdır. imkansız olduğunu söylüyorsa -neredeyse- kesinlikle haksızdır.

    2-mümkün olanın sınırlarını görmek için, mümkün olanın sınırını aşmak ve imkansıza ulaşmak gerekir.

    3- güzide yüksek teknolojiler, büyüden farksızdırlar.

  • hanlon'un usturası

    "ihmal, cehalet veya yetersizlikle yeterince açıklanabilecek bir şeyi asla kötü niyetle açıklamamayı" öğütleyen felsefi yordam.

    ilhamının "genç werther'in acıları"ndan veya jane west'in "the loyalist" romanından alınması muhtemeldir.

    bu yöntemi seçenler, basiretsiz iktidarlara oy veren seçmen için yapılan, "ya aptalsın, ya kötü niyetli" yorumunda, ilk seçeneği yeğlemelidir.

  • appeal to probability

    ihtimale başvurma safsatası. olabilirliğivarsaolurculuk.

    bir olayın düşük bir olasılıkla dahi gerçekleşme ihtimali varsa, kesin olacağının kabul edildiği safsata türü.

    aykut örneği:

    aykut: benim sevgilim olman, bir ilişkimiz olması hayali beni çok mutlu ediyor.
    merve: böyle bir şeyin olma ihtimali çok düşük. hem meriç'le sevişiyoruz biz.
    aykut: yani ihtimal yine de var. bu "belki" demek, değil mi?
    merve: evet, belki... ama umutlanmanı istemem, çünkü arkadaş olarak görüyorum ben seni.
    aykut: hayır demek, belki demektir. belki demek de, evet. o zaman ben bekleyeyim.

    görüldüğü üzere merve, aykut'un temel mantık safsatalarından bihaber oluşu yüzünden onu yedek kulübesinde tutuyor ve ilgisinden, sevgisinden yararlanıyor. aferin merve, yuh olsun aykut. zavallı aykut.

  • !sevdiğiniz kusurlarınız

    fenerbahçe

  • ad verecundiam nedir?

    otoriteye başvurma safsatası. annen diyorsa doğrudur, anneler bilircilik.

    immanuel tolstoyevski'nin safsatalar ansiklopedisi'nde, muhteşem bir şekilde örneklendirilmiş. erol büyükburç'un çağlar boyunca yankılanacak hezeyanı: "saksı değilim ben!" bu safsatayı çok güzel anlatıyor.

    alanında saygın, bilgi veya güç sahibi birini düşünelim. bu kişinin görüşlerine itiraz etmek, herhangi birine itiraz etmekten daha kolay değil. bu safsata da tam olarak, bu nosyondan besleniyor.

    bilim, bu safsataya rağmen ilerler. einstein; eğer newton'un görüşlerini sorgusuz kabul etseydi, bugün görelilik kuramı belki keşfedilemeyecek, belki daha geç keşfedilecekti.

    başka bir tezahürü: müslümanların nezdinde allah'tan daha büyük bir otorite olmadığı için, söylediği veya emrettiği şeylerin doğru olduğunu kabul edişleri de bu argümanın sonucudur. allah kelamını kendi okumayanlar da arapça bilen ve kitaba aşina olan insanların görüşlerini doğru kabul ederler.

    kanaat önderliği veya şeyhlik kurumu da bu safsatadan beslenir.

    örnek:
    celal şengör 'sömürge' tabiri yerine 'müstemleke' tabirini kullanıyor.
    celal şengör bir sürü ödül almış, mars coğrafyası hakkında çalışabilen uluslararası çapta saygınlığı bulunan bir jeoloğumuzdur.
    böylece; müstemleke tabirini kullanmakta bir sakınca yoktur.

    ayrıca (bkz: başarıya başvuru)

    kaynak:
    tolstoyevski, i. (2022). safsatalar ansiklopedisi: kisaltilmis edisyon. epsilon yayinevi.

    kısa bir okuma:
    https://web.archive.org/...allacies/appeal-to-authority.php

  • ad baculum nedir?

    güç veya şiddete başvurma tehditi yoluyla haklılık iddia etmek. kimse sabrımızı sınamasıncılık. müsamaha göstermeyeceğizcilik. argumentum ad verecundiam'a benziyor, fakat burada başvurulan otorite doğrudan tartışmacının kendisi.

    bu saftsata özellikle dış politikada sıklıkla karşımıza çıkar. zorlayıcı diplomasi her ne kadar yumuşak görünse de, aslında şiddet tehdidi ve krizi tırmandırma kararlılığını göstermeyi içerir.

    örnek: firari apo yunanistan'a sığındığında türk ordusu'nun teyakkuz durumuna geçmesi ve yunanistan'a nota verilmesi.

    iç politikada da karşımıza çıkar: iran'daki rejimin muhalif herhangi bir örgütlenmeyi yasaklaması, muhalifleri asması.

    yalnız ve güzel ülkemin aile hayatından bir örnek: saat sekizden sonra eve girersen bacaklarını kırarım.


    okunabilir kaynak:
    https://web.archive.org/...oft/200712/20071221103721774.pdf

  • milliyetçilik

    bir milliyetçi otomatik olarak vatanını sevmez. milliyetçinin, yalnızca milliyetçiliği seven cinsine şovenist denir. bu cinsin daha enteresan bir alt kolu vardır: milliyetçi görünmenin kendisine getirdiği sosyal statüyü, müttefikleri, devlet kadrolarını ve ihaleleri sevenler.

  • gambler's fallacy nedir?

    kumarbazın safsatası. monte carlo fallacy olarak da bilinir.

    monte carlo yanılgısı, bir olayın gerçekleşme olasılığının, olayın geçmişte ne kadar sıklıkla gerçekleştiği dikkate alınarak yanlış bir şekilde tahmin edilmesine verilen isimdir.

    18 ağustos 1913 yılında monaco'daki monte carlo casino'da bir rulet masasında üst üste 26 defa siyah gelmesi, oyuncular akıl yürütürken muhtemelen "artık siyah gelmez herhalde" refleksine neden oldu. halbuki, bir sonraki elde siyah gelme olasılığı, kırmızı gelme olasılığı ile aynıdır, önceki ellerde ne gelirse gelsin.

    ilk olarak martingale sisteminin de mucidi olan matematikçi paul levy tarafından "the gamblers' fallacy: the nature of gambling and the law of probability" isimli bir makalede tanımlandığı hakkında bir bilgi var, ancak bunu doğrulayamıyor veya makaleyi bulamıyorum. bulursanız lütfen benimle de paylaşınız.

    yalnız ve güzel ülkemden bir örnek:

    -akp'nin 20 yıldan fazla iktidarda kalması olanaksız, zira çok partili siyasi hayatta daha önce hiçbir parti bu kadar uzun süre iktidarda kalmadı.

    ayton, p., & fisher, ı. (2004). the gambler's fallacy and the hot-handed fallacy: two faces of
    subjective randomness. memory & cognition. 32, 1369-1378.

  • 14 mayıs 2023 genel seçimleri

    2 gündür ataletin, mutsuzluğun bini bir para.

    250.000 dolara vatandaşlık satan bir iktidara onay veren milliyetçilere neyin anlatılabileceğini düşünüyorum.

    deprem bölgesi için akla gelen "ne olsa iktidarın ülkeyi doğru yönetemediğini anlarlar?" sorusu da cevaplanmayı bekliyor.

    en çok da kızımı düşünüyorum. hangi okulda ne ile karşılaşacak? ben her ne kadar doğruyu aramanın, kendi aklını bile sorgulamanın önemini anlatmaya çalışsam da örneğin diller nasıl oluştu? sorusuna okulda nasıl bir cevap verilecek?

    buradakilerin bildiği üzere çoğunlukla mantık ve akıl yürütme hakkında yazıyorum. ama bu seçim sonuçlarını formel-informel mantık çerçevesinde kendime açıklayamıyorum. fikirlerime güvenen insanlar neden böyle olduğunu soruyorlar.

    bilmiyorum.

« / 7 »