en beğenilenleri (92) - sayfa 3

başlık listesine taşı
  • illicit conversion

    genellemedeki terimlerin yerini değiştirerek, yanlış bir çıkarıma varma safsatası.

    örnek:

    her fetöcünün bank asya hesabı vardır.
    tersine çevirelim.
    her bank asya hesabı olan fetöcüdür.

    olumsuz örneği:
    bazı insanlar erkek değiller. --> bazı erkekler insan değiller.

  • ad passiones nedir?

    duygusallık safsatası. tartışmayı duygulara atıflar yaparak, bağlamından koparmak ve haklı çıkmaya çalışmak. argumantum ad gücendum.

    bu tür bir safsatayı kullanırken, acı-yas gibi olumsuz duygulara atıflarla etki arttırılır. günümüzde woke kültüründe veya lgbt aktivizmi içinde bol bol kullanılan ve 'argument from anecdote' ile yan yana sık gördüğümüz bir yanılgı.

    "it's offensive" kalıbını duyduğumuzda bu safsata ile karşılaşmamız muhtemeldir. zira bir argümanın birini rahatsız etmesi onu yanlış yapmaz.

    politik örnek:

    amerikan seçim kampanyalarında dinleyicilerin duygularıyla bağ kurma klişesi olarak sık sık tekrarlanan "think of the children" söz öbeği.

    erdoğan'dan örnek:

    "istanbul'a belediye başkanı olduğumuzda ne kandıranlardan ne kandırılanlardan olacağız demiştik. istanbul'a karşı her zaman samimi olduk. fatih'in emaneti bu şehre mahcup olmaktansa can vermeyi tercih ederiz."

    kaynak:
    george marcus, russell neuman and michael mackuen, affective ıntelligence and political judgment, university of chicago press, 2000.

  • 1000. entry

    solda popüler konumlar ve gündeme dair sığ yorumlar olmazsa -yani şimdi olduğu gibi kalırsa- çok güzel gittiğini anlayacağım (bkz: !çok güzel gidiyor be!)

    ilginç bir şeyler okuyup, ilginç gördüğümü yazdığım bir yer. bu haliyle de bana keyif veriyor.

    yönetimden de bir ricam var. soran kısmının eklenmesi güzel oldu ama rastgele başlık getiren bir sekme ilginç yazıları keşfetmek için elzem gibi geliyor.

  • onus probandi nedir?

    onus probandi, 'ispat yükü - burden of proof' olarak çevrilen bir konsept. çağdaş hukukta, suçlamayı yapanın ispat sorumluluğunun olması ilkesi gözetilir.

    bu ilke, bir tartışmada gözetilmediğinde de mantıksal bir safsata hâlini alır. yani; önermeyi ortaya koyanın, aksini ispatı etmenin karşı tarafın sorumluluğunda olduğunu iddia etmesiyle.

    özellikle ontolojik tartışmalarda sıklıkla karşımıza çıkar. sagan'ın 'garajımdaki ejder' örneği bu safsatayı açıklamaya yöneliktir.

    yalnız ve güzel ülkemizin hukuk ütopyasından bir örnek:

    kardak krizinde çok önemli bir rol oynayarak krizi askeri bir başarı ile bertaraf etmemizi sağlayan; sat komandosu ali türkşen, balyoz davası kapsamında tutuklanır ve darbe planlamak suçu ile mahkemede savunma yapması beklenir.

    darbe planlamasının yapıldığı(word-excel?) dosyayı mahkemeye kanıt olarak sunan savcıya, ali türkşen; dalış kayıtları ile yanıt verir. zira dosyanın kaydedildiği tarihte ali türkşen dalıştadır ve denizin bilmem kaç metre derinindedir.

    buna rağmen kanıtı yeterli görülmez ve tutukluluğunun devamına karar verilir.

    ---

    evrensel hukuk ilkeleri'nin gözetilmesine dair bir ittifakımız olmadığından, bu tür kötü niyetli yargılamaların dün değerli bir komutana, bugün sana ve yarın bana zarar vermesi çok olası.

    bu olasılıkların bertarafı için de, mümkün olan en küçük yaştan itibaren sistematik bir şekilde değerler eğitimini öneriyorum. eylül'de başlasak otuz yılda fezada zeybek oynarız gibi geliyor.

  • format hakkında öneriler

    yıllardır aradığım, ama girişini bi türlü bulamadığım, gerçek ülkemin kapısını açacak tılsımın, şifrenin ilhamını verdiniz bana.

    https://youtu.be/pNLXfoYYnls?t=4603

    davetinizde de anlattığınız gibi, burayı entelektüel yolculuğun bir not defteri olarak kullanmak çok akıllıca. fakat; sol tarafa baktığımda sofistike başlıklar görmek istiyorsam, bunu yapmamın bir yolu olmalı. tanım başlıklarının soru işaretli başlıkları bastırmamasının bir yolu yok mu?

    söylemek istediğimi anlatamadıysam affola. sözlük daha yolun başında biliyorum ve iyi fikirlerden iyi işler çıkacağına da inancım tam.

    sağlıcakla

  • borsa türkiye

    gizli sabit kurun varlığı yüzünden sağlıklı ilerleyemeyen piyasa.

  • !söyleyenin cahil olduğunu gösteren ifadeler

  • thor heyerdahl

    dünyanın en ilham verici şekilde yanılan adamı.

    okyanusta ilkel bir sal ile yedi bin kilometrelik o meşhur yolculuğu yapışları esnasında yüzme bilmemesi de enteresan bir detay.

  • sakral çakra dengeleme

    tekerleme gibi pratik. (bkz: kartal kalkar dal sarkar)

    üşenmeyip izledim. daha doğrusu dinledim... kapsamlı bir eleştiri yazısı da yazacaktım ama videoya maruz kaldığım süre ile hayatıma verdiğim değer arasındaki ilişkiyi düşününce video hakkındaki düşüncelerimi yazmamın olağandan fazla sabır gerektireceğini düşündüm.

    lütfen bu videodaki öğüt ve düşünceleri ciddiyetle dinleyip kendisi için yararlı bulanlar buraya yazsınlar. o görüşleri samimiyetle merak ediyorum.

  • ivan aivazovsky

    ilk görseldeki resim joseph mallord william turner'ı anımsattı. ertesi yıl bunun bir de "akşam ışığında galata kulesi" versiyonu yapılmış.

    bu da harikulade bir resim. link

  • 28 mayıs 2023 cumhurbaşkanlığı seçimi

    çankaya'daki sandığımızda katılımın seyri geçen turla aynı.

  • köy sandıklarından gözlemler

    şehir sandığından gözlemlerimi yazayım da karşılaştırma fırsatı bulabilelim.

    çankaya'da sandık kurulu üyesiydim ve yarın da aynı sandıkta olacağım. burada görünürde mevzuata aykırı iş yapılmamasına rağmen özellikle akpli sandık kurulu üyesinin enteresan davranışları oldu. her aşamaya dahil olmak istediği için sayımda aksaklıklar yaşandı, sayın ve belgeleme olağandan çok fazla sürdü vb. halbuki diğer partili sandık kurulu üyeleri çıkan erdoğan-akp oylarını kurtaracak müdahalelerde de bulundular.

    başka bir örnek, sandık başkanları olayları tutanağa geçirmemekte diretiyor. başka sandıkta görevli olmasına rağmen oy kullanmaya çalışan bir vatandaşı son anda engelleyebildik ve bunu kaydetmenin -nedense- "ne gereği vardı ki?"

    bir tespit daha: çankaya özelinde akp teşkilatları harıl harıl çalışıyor arkadaşlar. biz oy çuvalıyla beraber gidecek millet ittifakından bir kişiyi bulmak için güçlük çekerken (yine sabah beşten beri ayakta olan ben gitmek zorunda kaldım) akpli genç çocuklar çuvalla gidebilmek için sıra bekliyorlardı. demokrasi aşığı gençler evlerinin rahatında "sandıkları terk etmeyelim!" tweetleri atarken bu tabloyu görmek insanı hayrete düşürüyor.

    son bir not olarak da "oy ve ötesi" gönüllülerine değinmek isterim. hemen hemen hepsinin nazik üslupları dikkatimi çekti. gün boyunca okulun bulunabildikleri her yerindeydiler ve bu fedakarlıkları için büyük bir teşekkürü hak ettiklerini düşünüyorum.

    daha önce de söylediğim gibi en kötü senaryoda bile 1 gün daha umut var.

    "sandıkları terk etmeyelim."

  • bir kedi, bir adam, bir ölüm

    @simit dostumuzun bu detaylı tanıtım yazısı için teşekkür ederim. livaneli'ye mesafeli yaklaşan birisiydim.

    bu yazıdan sonra merakım arttı ve bu kitabını edindim. geniş özet fazlasıyla doyurucu olduğu için öykü hakkında daha fazla yazmayacağım ama kesinlikle okumaya değer bir öykü. livaneli anlatımıyla büyük yazarlarımızın ** dil gücüne yaklaşan ama yine de eksik kalan kuvvetli bir tarzı yakalayabilmiş.

    eksik olan şey de alaycılık bence. hicvi eksik metinler bende tuzsuz yemek etkisi yapıyor.

  • sözlüğe başvuru

    bir önermenin sözlükteki tanımına atıf yapılarak bu tanımın içine sıkıştırılması safsatası.

    örneğin tdk güncel türkçe sözlük evlilik kelimesinin tanımını "evli olma durumu" şeklinde vermiş.

    bu tanıma sıkıştırılırsa evlilik yalnızca evi olma durumunu kapsar ve eşcinsel evliliği de zaten yasal bir zemine kavuşmuş, üzerine konuşmaya değer olmayan bir mesele haline gelir.

    neşe kelimesi de "mutlu olmaktan doğan ve dışa vurulan sevinç" olarak tanımlanmış. yani bu tanıma göre, dışa vurulmayan bir neşe olamaz.

    sağ kelimesinin tanımında da "vücutta kalbin bulunduğu tarafın karşısında olan" yazıyor. böylece kalbi sağda olanların sağı başka mı olmalı?

  • ökeleme safsatası

    kayseri ve adana yörüklerinde birinin zikrettiği ifadeyi özellikle bozuk bir ağızla tekrar ederek dalga geçmeye "ağza ükenmek", "ağzına ökenmek" veya "ağız ökelemek" denir.

    yörenin büyük yazarı yaşar kemal, bu tabirin "öykünmek" kelimesinden geldiğini yazar. internet jargonuna birkaç yıl önce hızlı bir giriş yaparak başımıza bela olan bu çiğ davranış, kullananın bir argümanı yanlışlamak yerine ökeleyerek çürütmeye kalkmasıyla safsata halini alır.

    örnek:
    -milliyetçilik vadesini dolduran bir ideolojidir.
    -möllöyetçölök vodosono doldoran bör ödöolojödör.

    örnekteki cevabın sahibi argümana itiraz ediyor ama neden? doğru düzgün bir itiraz sunmadığı gibi argümanı sunan kişiyi "söylesem tesiri yok, sussam gönül cahille tartışmamaya razı olur" düşüncesine gark ediyor.

    argument by gibberish ismiyle geçen safsataya başlığın anlamı bakımından yakın gözükse de alakası yok, yeni tanımladığım bir safsata olduğu için de katkılarınıza açık.

« / 7 »