entry'ler (384) - sayfa 20

başlık listesine taşı
  • kemal kılıçdaroğlu

    şuradan seçim videosu izlenebilir.
    zapt edilen okulumu da unutmamış. bay kemal, gönlümü çaldınız.

  • 27 mart dünya tiyatro günü

    uluslararası tiyatrolar birliği'nin (international theatre institute) 1961 yılında aldığı kararla 27 mart dünya tiyatro günü olarak kabul edilmiş ve iti merkezleri ile tiyatro grupları tarafından kutlanmaya başlamıştır.
    bugün dünyanın her yerinden tiyatro insanları, yönetmenleri ve yazarları evrensel bildirgeler hazırlayarak paylaşmaktadırlar. dünyada ilk bildirge 1962 yılında jean cocteau tarafından yazılmıştır. ülkemizde ise tiyatroyla ilgili ilk ulusal bildiriyi yazan muhsin ertuğrul olmuştur.

    kaynak:
    1
    2

  • istanbul sözleşmesi

    imzalanmış olduğu ve doğru düzgün uygulandığı tek yıl olan 2011 yılı, 2010dan bu yana türkiye'de kadın cinayetlerinin sayısının en yüksek oranda düştüğü yıl olmuştur.

  • 6284 sayılı kanun

    iktidarsızlık korkusuyla dolu küçücük akıllarına gericilik dayatmaktan başka bir şey gelmeyen aşağılık kompleksli, zavallı, vasıfsız errrkek topluluğunun kaldırmaya uğraştığı kanundur. kaldırılması kadına şiddetin legalleşmesi demektir.

  • şiir çevrilebilir mi?

    sabahattin eyüboğlu diyor ki "paul valéry, şiir bir dilden başka bir dile çevrilmeyen şeydir, der; ama kendisi vergilius'u fransızca'ya çevirmiş. bizim cahit sıtkı, bir şiiri kepaze etmek istiyor musun? bir başka dile çevir, derdi; ama kendisi baudelaire'in, verlaine'in en sevdiği şiirlerini bal gibi çevirdi türkçe'ye. baudelaire kendi şiirlerini ingilizce'ye çeviren bir delikanlıya kızmış, ama kendisi edgar allan poe'nun şiir saydığı öykülerini çevirmek için akla karayı seçmiş; üstelik onunkilere benzer öyküler yazıp şiir diye yayınlamış.
    şairlerin bu söz ve iş tutmazlığını hoş görelim: şiir çevrilmez, derken de haklı, şiir çevirirken de haklıdırlar." (*)

    ben de böyle düşünüyorum ve fakat "şiir çevrilebilir" demeye daha yakınım. çünkü şiir sanatında söz konusu dilin ahengi ve verdiği duygu ise başka bir dile hakkıyla çevrilen şiirler de çokçadır. onları yok saymak olmaz. ama aynı şiiri başka bir dilde yaratmanın ortaya çıkardığının artık bir başka eser olduğu da kesindir. diğer yandan bu yalnızca şiir için geçerli değil. en azından kurgusal her eser, çevirmenin dokunuşlarıyla yeni bir eser olur bence. iyi çevirmen, orijinal esere hiçbir katkı yapmadan olduğu gibi çeviren çevirmen değildir zaten.

    şair jean cocteau ise şöyle diyor: 'bir şiir hiçbir dile tercüme edilemez. hatta yazılmış olduğu dile bile." bence bu şairin ustalığına ve özgünlüğüne dair bir deyiş olmalı ve öyleyse roman yazarları için de geçerli sayılmalıdır.

    (*): şiirler, sappho

  • mabonwaltz

    çiçek gibi bir insan.
    narsist popülasyonunun çok olduğunu düşündüğüm bu platformda (ben de az kibirli değilimdir aklım konusunda) kendisi gibi ince ruhlu nazik birini bulmak mutlu etti.

  • su

    #3269 işbu entry'ye binaen söyleyebilirim ki suyun taksimi dışında pek çok şeye bakılarak insan toplumu hakkında fikir geliştirilebilir. örneğin; sanata bakış.
    geçmişe dönüşün çeşitli topluluklar için neye tekabül edeceğini de tahayyül edebiliyorum fakat gerçekler acıdır. bu yaşanacaksa yaşanacak.
    diğer yandan tabi ki düşünce özgürlüğü denen bir şey var ve istediğiniz şey üzerine düşünebilirsiniz ama problemin kendisini çözmeye vakıf bir bilim insanı değilseniz suyun nasıl dağıtıldığını düşünmenin pratikte bence bir faydası yok.
    vandallığın övülmesi ise beni ziyadesiyle şaşırttı. daha dün dozer seyreden toplumumuza şiddet pornosu yakıştırması yapılmıştı. bir şeyleri 'yapmak' yerine 'yıkma'nın daha basit olduğunu biliyor fakat bu basit hareketle herhangi bir önemli mevzuya dikkat çekilebileceğini düşünmüyorum.
    sanat yapmak için bütün toplumsal meselelerin çözülmesi beklenseydi yeryüzünde tek bir sanat eseri olmazdı. var olan sanata verilmeyen kıymet ise bazı insanlar ve toplumlar hakkında çok şey söylüyor.
    edit: gülücük :)

  • su

    modern çağın ve günün teknolojisinin getirisi tabi ki cyborg hayalleri olacaktır, olmalıdır da. seraplar çoktan gerçek oldu. suyun taksimi üzerine kafa yormak ise ilkelliktir. iklim aktivistlerinin yaptığı vandallıklar bu fikrimi destekliyor bence. örneğin inci küpeli kıza kafasını yapıştıran aktivist
    örneğin van gogh tablosunu boyayan aktivist
    ha gün gelecek geçmişe dönüş yaşanacak su kaynaklarımız tükendiğinde. işte o zaman ilkelleşeceğiz. ya da aklımızın ucundan bile geçmeyen yöntemlerle su sorunu çözülecek; çocuklarımız da siborglarla takılacak.

  • !yazarların burada olma nedeni

    anlatsam roman olur.

  • 22 mart su günü

    suyun önemini hatırlamak ve yeryüzündeki su sıkıntısına dikkat çekmek için kutlanır.
    hala izlemeyen varsa bugüne dair 25 litre belgeselini izleyebilir.

  • 8 mart dünya kadınlar günü nedir?

    kutlayıp anmadığınız, ataerkiyi ve her şeyi kendi haline bıraktığınız takdirde hayal ettiğiniz eşit dünyaya kavuşmanız, kızdığınız adaletsizliği sona erdirmeniz mümkün olmadığından ve mümkün olana dek bağırmamız gereken gündür. sonra hepimiz susabilir ve hep birlikte böyle bir "gün" olmasını saçma bulabiliriz.

  • !kadın şair olur mu?

  • keh keh keh

    üçleme değil ikileme olması gerekiyor. kehkeh.

  • myers-briggs kişilik tipleri nelerdir?

    1942 yılında ısabel briggs myers ve annesi katharine briggs tarafından c. g. jung'un teorisine dayanarak oluşturulan psikolojik tercihleri ölçme anketine göre dört temel psikolojik işlevin (içe dönüklük/dışa dönüklük, sezgisel/gözlemci, düşünür/hisseder, yargılayıcı/algılayıcı) farklı kombinasyonları 16 farklı kişilik tipini oluşturur:

    1. ıntj-a / ıntj-t: "architect" mimar: hayalperest ve stratejik.
    2. ıntp-a / ıntp-t: "logical" mantıkçı: objektif, yenilikçi.
    3. entj-a / entj-t: "commander": cesur ve hayalperest, inatçı lider.
    4. entp-a / entp-t: "debater": yaratıcı, meraklı düşünürler.
    5. ınfj-a / infj-t: "advocate": sessiz ve gizemli, duyarlı idealistler.
    6. infp-a / infp-t: "mediator": nazik ve şair ruhlu, sadık idealistler.
    7. enfj-a / enfj-t: "protagonist": karizmatik, ilham verici ve manipülatif liderler.
    8. enfp-a / enfp-t: "campaigner": coşkulu, güleryüzlü, sosyal ve özgür ruhlar.
    9. istj-a / istj-t: "logistician": pratik, gerçekçi, yargılayıcı.
    10. isfj-a / isfj-t: "defender": duyarlı, ve sıcakkanlı savunucular.
    11. estj-a / estj-t: "executive": realist yöneticiler.
    12. esfj-a / esfj-t: "consul": popüler ve yardımsever kontrolcüler.
    13. istp-a / istp-t: "virtuoso": özgüvenli, çabuk sıkılan, deneyim peşinde koşan 'jack of all trades'ler.
    14. isfp-a / isfp-t: "adventurer": sakin ruhlu sanatçılar, kaşifler.
    15. estp-a / estp-t: "entrepreneur": uçlarda yaşayan, enerjik ruhlu gözlemciler.
    16. esfp-a / esfp-t: "entertainer": coşku dolu eğlendiriciler.

    buna göre i: introvert e: extravert s: sensitive n: intuitive t: thinker f: feeler j: judgemental ve p: perceiver 'ı temsil eder.

    kaynakça:
    1. myers&briggs
    2. 16 personalities
    3. wiki
    4. the minds journal

  • yalnızlık

    özgürlüktür.

« / 26 »