distopik 1. nesil yazar

söylev ı
söylev ıı

ilk tam türkçe çevirisi, ne muazzam bir yapıt.

geçenlerde videosuna denk gelmesem haberimin olmayacağı bir şeydi.
5 mg cıvayı keçenin üstüne döken şahıs sonrasında kağıt altını cıvanın üstüne bıraktı, ben civa altın sarısı olur diye beklerken cıva altını deyim yerindeyse yedi. peçetenin suda ıslandığını göüzünüzün öününe getirin bi', aynı mantık ama burda altın görünebilir bir durumda değildi. yok oldu.
ben altın veririm; deneyin, çekin, atın, diyen biri varsa bekleriz.

bunun bir de kolayı ters çevirerek buzdolabında saklama versiyonu var. yani çok anlamlandıramadığım bir olay. 2.5 litre olanın bitirilip bitirilemeyeceği az çok bellidir. baktınız kalacak gibi duruyor, içmeyiniz efendim,zira zararlı böyle şeyler.

gecenin bir vakti ansızın uykudan uyandığın kısacık anlarda bile, bulanık bilincinle onu düşünecek kadar sevmek.

kaynak: aşkı yaşayan insanlar

üstteki yazara gıpta ettim. ölüm kalım düşünerek telefon sesini açık bıraktığım olmadı hiç. genelde iş ya da kriz durumları için açık bırakıyorum.
kapitalizm telefon zil sesime kadar işlemiş, vah bana.

şöyle bir düşününce; neye göre, kime göre pahalı sorularını bir kenara bırakırsam, benim pahalı bir zevkim yok galiba.
aylık gider cetvelimde sorumluluk giderleri hariç ilk sırayı bakım ürünlerim alır.
pahalı değiller ama bitmeden alma huyum yüzünden standart bir gider gibi.
ekonomi de kötü zaten, stok yapmak kötü bir şey değil bence. :)

daktilolarım.
fottoğraflarını eklemeyi isterdim ama fark ettim ki hiç çekmemişim, uygun bir zamanda bir editle görseli eklerim. :)

madem amacımız saf bilgi (elbette saf bilgi yoktur burada ekşi sözlük için bir gönderme yaptığımı varsayabiliriz)

günün bilgi başlığı olmalı. mesela; "bilmeyenleri ya da anlamayanları için excel kısayolları" gibi. :)

tabii bu değiştirilebilir ama moderasyon tarafından belirlenen bir başlık, rağbet görebilir gibi. etkileşimi yüksek olur diye düşünüyorum. bilgi ve fikir aktarımı açısından belli bir konu üzerinde çoğu görüşün alınacağı ortak bir kanal, işlevsel olur. (bence)

sıklıkla yorulmaktan dahi yorulduğum bir şey var ki; bence hepimiz bundan muzdaribiz.

yaptığı her eylemle tüm gününü anlatan insan kişisi.
uyandım, tavana baktım, kalktım, üstümü değiştirdim, onu gördüm, şunu yaptım...

ayy yeter! anlatmayın gerek yok, vallahi gerek yok. gözümün önünde gökten yıldız düşse gördüm demem, tüm gününüzü detaylarıyla dinlemek zorunda değilim bence ya.

beste yapmak konusunda sayısız yazı ve makale olsa da beste yapabilen insanların beyin fonksiyonlarının "normal" insanlara göre farklı olduğu hepsi tarafından kabul edilmiş bir gerçektir. nitekim;
"pek çok insanda müziksel aktivitenin oluşumu, sağ yarıkürenin ortasında yer
alır. yalnızca müziğin elemanlarından biri olan ritim, sol yarıkürede yer almaktadır." *

tezinin benim açımdanda kabul edilebilir bir yanı olduğunu söyleyebilirim. monofonik, polifonik ve homofonik yapıdaki müziği bir kır sessizliğinde ya da çok gürültülü bir ortamda düşünebilen bir insan, müziği kafasının içinde sayısız enstrümanla ortaya çıkarabilmiş demektir.
söz yazmak zor olsa da; sözlü ya da sözsüz bir beste yapabilmek.
müziği, müzik yapan bu diye düşünüyorum.

kaynak: * sylwester, r. (1995). "a celebration of neurons an educator's guide to the
human brain", association for supervision and curriculum development,
virginia.

bu başlığa zamanı geldiğinde sayısız yazılar yazılacak olsa da şunu belirtmeden soruyu yanıtlamak istemem;
- bir insan ne ister? bu sorunun cevabı başlık sorusunun cevabının tamamını karşılar.

çalışan bir kadın dinlenmek ister, sevgisiz bir kadın sevgi ister, aç bir kadın yemek ister, güzelik kompleksi olan bir kadın güzellik ister... çoğaltılabilir örnekleri sıralamak mümkün olsa da bu hepimizin vaktini alır, ki kabul edelim hiçbirimiz uzun yazılar okuma konusunda iyi değiliz. (genelleme yaptığımın farkındayım)

bir kadın olarak sayısız isteğimin arasında bazı isteklerimin beni de şaşırttığını kabul ediyorum. bana göre siz bu yazıyı okurken dünyaya asteroit çarpabilir, hatta çarpsın. sinir olduğum herkesin dili kesilebilir, asalaklar beden işçisi olarak kullanılabilir.

öznesi bir belirteç olsa da başlık sorusu için şunu söyleyip yazımı sonlandırıyorum; vakti, yeri, durumu gibi etkenler söz konusuyken istek dediğimiz şeyin ne olacağını bilemeyiz.

şu an ekip arkadaşlarımın da benimle olduğu 15 günlük bir tatil istiyorum. yarın hepsini boğmak isteyebilirim. kim bilir?

kaynak: 25 senelik "kadınlık" deneyimim

edit: kaynak-imla

diyanet işleri başkanı olma potansiyeli taşıdığını düşündüğüm (burada, dış görünüşüyle bağdaştırlımaması hususunu arz ederim) bir şahsın, nasıl ekonomik çıkarımlar yaptığını anlamayarak söylüyorum ki; 16 yaşındaki bir gencin, asgari ücret artmasın, gelin zamları kaldırın 1000 lira maaş alalım dediği ülkede, "asgari ücret mi? ehe ehe" sorusunu yüksek sesle söylediği zaman; tamam dedim!
bu adamın görme kabiliyeti kadar duyma kabiliyetinde de şahsıma göre bir problem olmalı. muhtemelen.