• hesiodos'un işler ve günlerinde anlattığı kadarıyla 5 adettir.

    birincisi altın soylu insanlar. mutlu mesut yaşarlar öldükleri zaman ise diğer insanlara yardımcı olan cinlere dönüşürlerdi.

    ikincisi gümüş soylu insanlar. bunlar çok şanssızdır. ilk 100 sene boyunca çocuk kalırlar. sonra birden çok hızlı büyüyüp yaşlanıp ölürler. sık sık şiddete başvururlar ve tanrılara saygı göstermezler. yine de toprağa düştükleri zaman cin olmalarına izin verilir.

    üçüncüsü tunç soylu insanlar. bunlar gümüşten de beterler. bunlar korkunç görünümlü, aşırı saldırgan ve güçlüdür. silahları gibi evleri ve aletleri de tunçtandır.demir işlemeyi bilmezler. bunlar ölünce cin olmalarına izin verilmiyor ve doğrudan hadesin yanına postalanarak sonsuza kadar karanlıklar içinde yaşamaya mahkum ediliyor.

    dördüncüsü kahramanlar soyu olarak biliniyor. bunlar tunç soyundan daha iyidir. bunlar ölmüyorlar zeus'un tartatos'tan kurtardığı kronos'un egemenliği altındaki kutsanmışlar adasına gidiyorlar. orada her türlü acıdan münezzeh sakin bir yaşam sürüyorlar.

    beşincisi demir soylu insanlar. bunlar hesiodos'un yani bizlerin soyu. bunlar gündüzleri didinir ezilirler geceleri de kıvranır dururlar. yani iyice bokun boku bir hayattır yaşadıkları.

    bu soy meselesinin doğudan alındığı bilinmektedir. eski iran'da bir kral rüyasında bir heykel görmüştür başı altından, kolları gümüşten, kalçaları ve karnı tunçtan bacakları demirden ayaklarının da birazı demirden birazı kilden. bu hikayenin yunanistan'daki yansıması olabilir hesiodos'un soylar anlatısı.