• "eleştiri daha çok okur veya izleyiciyi her şeyden önce kavramların değişmesiyle kaybolabilecek veya yapıtın dışsal zorluklarıyla ulaşılamaz hale gelebilecek; kabul edilmiş kültürel donanımın yerleştirmede yetersiz olduğu yapıtın etkisine yanıt vermek için gereken bilgiyle donatmaya yarar."

    arthur, d. (2019). sıradan olanın başkalaşımı (e. berktaş & ö. ejder, çev.; 2. bs). ayrıntı yayınları. sf.195.

    yani bir eserde anlamaya değer nelerin olduğunu söyleyen kişiye sanat eleştirmeni diyoruz.

    bu yaklaşımın üç sorunu var bana göre. birincisi sanat eleştirmeninin objektif bir değerlendirme yaptığını ve sanatçı adayından bir çıkar sağlamadığını nereden biliyoruz? "bu eserden bana 10.000 dolar kazandır üstü senin, kıps".

    ikincisi eleştirmenin sanat eserinde görülmesi gerektiğini düşündüğü şeylerin hem var olduğunu hem de sanatçının gerçekten bunu düşünerek çalıştığına nasıl emin olabiliriz? yani sanatçı yanlışlıkla, hiç haberi olmadan fırça darbeleri ile büyük bir sanatçıyı andırmışsa ona bir referans verdiğini ya da sanatına ondan "aşırdıklarını" eklediğini iddia eden eleştirmene karşı ne diyeceğiz?

    üçüncüsü ise "yapıtın etkisine yanıt vermek için gerekli olan bilgi"lerin ne olduğuna kim/ler karar veriyor? bana bu yaklaşım daha çok sanat eleştirmeni olarak piyasadan ekmek yemek isteyenlerin dayatmasıymış gibi geliyor. hele sanat eserinde "anlaşılacak" bir şey olması zorunluluğu iddiası başlı başına bir tartışma konusuyken.