• @true scotsman sağ olsun, 'safsata' tüm türev ve çeşitlemeleriyle sürekli karşımıza çıkan bir sözcük.
    gerçi burası her ne kadar 'entelektüel' birikimi yüksek, 'seçilmiş' 'zat'ların yazdığı bir sözlük olsa da sözcüğün sürekli karşımıza çıkarttığı olumsuz çınlamalar, sonunda bizleri bu sözcüğün çağrıştırdığı 'salata'dan bile soğutacak kıvamda.
    nedir?
    şöyle azıcık kurcaladığımızda sözcüğün kökeni, antik yunan. nişanyan şöyle açmış: "bu sözcük eski yunanca aynı anlama gelen sophistia sözcüğünden alıntıdır. eski yunanca sophistes 'sofist, laf ebesi' sözcüğünden +ia ekiyle türetilmiştir."
    türkçeye geçişi elbette arapçadan. araplar taa 8.yy.dan itibaren aristo'yu çevirmeye başlamışlar. safsata sözcüğü de o zamanlarda eski yunancadan arapçaya ve araplardan da bizim dilimize geçmiş.
    sofist sözcüğünden 'safsata'ya evrilerek yerlerin dibine sokulan bu sözcük için
    yine nişanyan'dan şu cümleyi de alıntılayıp yazıyı kolaylayalım: "mö 4. yy atina'da "mantık ve retorik hocası" anlamına gelen 'sofist' sözcüğü, sokrates ve öğrencisi platon'un şiddetli eleştirisi sayesinde olumsuz anlam kazanmıştır." (ve elbette yüce aristo'nun asıl katkısını da unutmayalım.)
    bu yazı daha çok sular getirir, götürür bence ama devamı başka yazılara diyerek bilgi okyanusunda hemen karşıma çıkan ve baktığımda seçilen resimlerin hoşuma gittiği ilk bilgi sayfasını da paylaşayım bu arada. açıklamaları açık ve anlaşılır bence. tık
    bu sayfayı da beğendim, üsluplarımız yakın sanki: bi tık daha

    son olarak; bu kadar olumsuz anlamdan sonra, birçoğumuzun bayılarak kullandığı 'sofistike' sözcüğünü de bir ara kurcalamak lazım.