hayret verici bir övgü.
bu japonlar bu satırlardan 25 sene sonra nanjing'de 300.000 sivili öldürüp 20.000 kadına tecavüz edecek olanlar değil sanırım.
(bkz: nanjing katliamı)
(bkz: unit 731)
-
-
süleymaniye kürsüsünde manzumesinin bir kısmında rastladığım hayret verici olay, şiirin bir parçası şöyle...
"sorunuz şimdi, japonlar da nasıl millettir?
onu tasvire zaferyâb olamam, hayrettir!
şu kadar söyleyeyim: din-i mübinin orada,
ruh-u feyyazı yayılmış, yalınız şekli: buda.
siz gidin, safvet-i islam'ı japonlarda görün!
o küçük boylu, büyük milletin efradı bugün,
müslümanlıktaki erkanı siyanette ferid;
müslüman denmek için eksiği ancak tevhid.
doğruluk, ahde vefa, va'de sadakat, şefkat;
acizin hakkını i'laya samimi gayret;
en ufak şeyle kanaat, çoğa kudret varken;
yine ifrat ile vermek, veren eller darken;
kimsenin ırzına, namusuna yan bakmayarak,
yedi kat ellerin evladını kardeş tanımak;
"öleceksin" denilen noktada merdane sebat;
yeri gelsin, gülerek, oynayarak terk-i hayat,
ihtirasat-ı hususiyyeyi söyletmeyerek,
nef'-i şahsiyi umumunkine kurban etmek...
daha bunlar gibi çok nadire gördüm orada.
ademin en temiz ahfadına malik bir ada.
medeniyyet girebilmiş yalınız fenniyle...
o da sahiplerinin lahik olan izniyle.
dikilip sahile binlerce basıret, im'an;
ne kadar maskaralık varsa kovulmuş kapıdan!
garbın eşyası, eğer kıymeti haizse yürür;
moda şeklinde gelen seyyie gümrükte çürür!
gece gündüz açık evler, kapılar mandalsız;
herkesin sandığı meydanda, bilinmez hırsız."