• isveç dışişleri bakanı tobias billström'ün beyanı.
    bu linkten ulaşılabilir.

    orijinal kaynak da burası.

    bakanın böyle bir açıklama yapma gereği siyasetçi rasmus palu'nun stockholm türkiye büyükelçiliği önünde kuran yakma eylemi sonucunda doğdu. buradan görülebilir.

    kişisel olarak sembollerin yakılması aracılığı ile sapiens gruplarının birbirlerine tepki göstermesini saldırganlıktan ziyade pasifist bir eylem olarak görüyorum. (bkz: neden semboller için ölüyoruz?) başlığında insanlar olarak nasıl oluyor da mecazla gerçeği ayıramıyoruz anlatmıştım. buradan din ile ilgili bir meseleye geçmek gerekiyor aslında.

    din insanların mecazlarla gerçekler arasında geçiş yapmalarını zorlaştıran bir olgu. allah denen kavramı gerçek bir yapı ve ona atfedilen metni doğrudan onun bir parçası gibi görmek ister istemez seküler toplumlarda bir gelişmemişlik göstergesi olarak yorumlanıyor. ki tamamen yalan da değil.

    insanların hala bir dine inanıyor olması hakikat ile olan ilişkilerinde hala bilimsel metodu idrak edememiş olmalarının doğal bir sonucu. bunu idrak etmiş batılıların sırf doğuluları incitmek için böyle şeyler yapıyor olması aslında bizim adımıza da bir utanç. batıda bir devlet bir şey yaptığı zaman kimse incil yakmıyor zira bunun bir anlamı olmadığını, onların incile göre yaşamadıklarını zaten biliyorlar. hollanda devletine kızıp portakala zulmetmek ile aynı şey isveçli siyasetçinin yaptığı. doğru mu? bu başka bir konu ancak ifade özgürlüğü mü? evet ifade özgürlüğü. gerçek bir çatışmaya yol açmayacak semboller üzerinden bir pozisyon ortaya koymak sorunların barışçıl bir yolla çözülmesi için en kötü yol değil. adam bizdekiler gibi müslüman mahallesine gidip müslüman sivilleri de dövüp, öldürebilirdi.

    gelelim müslümanlardaki kızgınlığa. kimse bir diğerinin kutsal saydığı ancak herhangi bir billimsel hakikat iddiası olmayan kavramlara, o kavramları kutsal sayan insanların arzuladığı şekilde yaklaşmak zorunda değildir. insanlar zeus, enki ve allah'a aynı uzaklıkta olabilir ve bunları "sapienslerin tanrıları" başlığı altında antropolojik bir veri olarak okuyabilir. üstelik, eğer insanlar kutsallarına saygı talep ediyorlarsa karşı tarafın kutsallarına da saygı gösteriyor olmalıdırlar. ancak biz portakal kasalarına, bayraklara, kiliselere hatta zaman zaman doğrudan o gruba mensup insanlara saldırırken pek saygı gözetmiyoruz. daha geçen sene anti-lgbt+ yürüyüşü düzenlendi, ülkemizin en az %10'u müslüman olmayan herkesin gavat, orospu, iğrenç, hayvandan aşağı, allahı bulamayacak kadar aptal olarak niteliyor, çin protestosu yaparken uygur dövdük, her sene aralık sonunda noel baba bıçaklama şenlikleri yapılıyor, insanlar oruç tutmadığı için dövülüyor vs. bugün bu kuran protestosuna karşı çıkan, ifade özgürlüğünün bu olmadığını düşünen insanlar bu insanlar işte. tarafımızı seçmemiz gerekiyor arkadaşlar.

    bir dini gruba mensup insanlar kendi gerçekliğini hiçbir delil göstermeye tenezzül etmeden dayatmaya çalışıyor. diğer insanlar ise bununla alenen dalga geçiyor ve gerektiği zaman buradan inançlı insanların canını yakıyor. sapiens grupları arasındaki ilişkileri incelemek için iyi bir başlangıç noktasından fazla değil yaptığı. saldırgan cehalete karşı saldırgan cehaletle karşılık veriyor sadece.

    son olarak, insanlar diğer insanların özgürlük alanlarını kapatmadıkları sürece istedikleri sembolle dalga geçebilir, istedikleri kavramı istedikleri şekilde eleştirebilirler. eğer bununla ilgili bir sorununuz varsa sizin de açık toplum düşmanı olduğunuzu var sayıyor ve sakince medeniyete davet ediyoruz.