• bir dilin konuşulmasının yasaklanması zamanında türkiye cumhuriyeti'nin de denediği ancak başarılı olmadığı gibi üstüne o dili konuşan insanlar üzerinde düşmanlık hisleri yaratan, çağ dışı, aptalca bir uygulama.

    insanlığın artık bir tür olarak kendini düşünmesi gereken çağda kendi alt kültür gruplarını budayarak kendi ulus devletinin temellerini güçlendirme çabası iyimser ihtimalle sadece bir tür dil içinde anlam bulan düşünceyi yok eder, kötümser ihtimalle o dili konuşan insanların gerekirse silahla dünyayı istediği gibi ifade etme hakkını savunmasını sağlar.

    bu bağlamda tüm sapiens kültür gruplarının dilleri eşit derecede yüksek değer ve sanat yaratabilme kapasitesine sahiptir ön kabulünden yola çıkarak, bu yasağın derhal kaldırılması ve türkiye'nin kırmançi, zazaki, azerice, çerkesçe vb. dillerini koruması ve bir zenginlik olarak kullanması gerektiği gibi, kerkük'te de facto egemen olanların da türkçe'nin koruması ve değerlendirmesi için gerekli önlemleri alması gerekir.

    aksi hal, hem türkiye ile olan ilişkileri zedeleyecek hem de sapiensin medeniyet yaratım sürecine darbe vuracaktır.

    wittgenstein'ın dediği gibi "dilinin sınırları dünyanın sınırlarıdır". bir arada yaşayan diller dünyaların, vizyonların, iş birliklerinin, anlamların çoğulculaşması ve genişlemesini sağlama ihtimaline sahiptir. bu sebeple 1930 model bir milliyetçilikle budanması değil, 2023 model bir hürriyetçilik ile korunması gereken bir durumdur.

  • ırak bakanlar kururu kararıyla türkçe yasaklanmış. gerçekten büyük bir rezalet ve türkiye'nin, bu durumun üstüne gitmesi gerekir.

    kaynak