• "alman idealizminin ilk sistemci filozofu olarak bilinir ve kendisinden daha genç olan diğer alman idealistleri, özellikle schelling ve hegel üzerinde yaptığı büyük etkiyle tanınır." hegel diyalektik türetme yöntemini kendisinden almıştır. esasında uzun sürelere hakettiği ilgiyi gören fichte, özellikle ikinci dünya savaşından sonra nazizmle ilişkilendirildiğinden kendisine karşı olan ilgi azalmıştır. konuyla ilgili doğan özlem şöyle yazar: "fichte'nin ulusçuluğu ile alman faşizmi arasında doğrudan bir bağıntı kurulamayacağı bugün artık iyice anlaşılmıştır."(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 9)

    ülkemizde ise daha meşhurdur. özlem bunun sebebi olarak alman ulusuna söylevler adlı ünlü konuşmasının 1927 gibi erken bir tarihte türkçeye çevrilmiş olmasını gösterir. (kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 10)

    güçlü ateşoğlu fichte hakkındaki yazısına şöyle başlıyor:"19 mayıs 1762'de, saksonya'nın kırsal bir kesimi olan rammenau köyü'nde doğan johann gottlieb fichte, lessing, kant ve herder gi­bi alt tabakadan bir ailenin çocuğuydu. küçük bir vadide yer alan, dinsel adetlerin ve ataerkil alışkanlıkların hüküm sürdüğü bu yerde, herkesin sağlam karakterli olmasıyla sevip saygı gösterdiği babası, köyde keten bezi dokumacılığıyla uğraşırdı. ailenin çok çocuklu olmasının da etkisiyle fichte, oldukça zor ve yoksul koşullar içinde ha­yata ilk adımını attı."(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 11)

    çocukluğundan itibaren özel kimse olduğu fark edilen fichte, gittiği lisenin de baskıcılığı karşısında ilk özgürlükçü düşüncelerini geliştirmeye başladı. jena üniversitesi'nde devam eden eğitim hayatında spinoza etkileri görülmektedir. kendisini himaye eden baron öldükten sonra parasız kalan fichte, arkadaşı kendisine zürich'te bir iş bulunca yol parası bulamadığı için jena'dan zürich'e yürüyerek gitmiştir. bu dönemde zengin bir tüccarın kızı ile nişanlanmıştır. sonrasında kariyerini sürdürmek için almanya'ya dönen fichte, nişanlısının maddi yardım taleplerini kabul etmemekte ancak iş de bulamamaktadır. bu süreçte bir özel öğrencisinin kendisine kant'ı anlatmasını rica etmesi üzerine kant felsefesine girmiş ve kantçı düşüncenin kendisinde yarattığı devrim bundan sonraki felsefesinin ana izleğini belirlemiştir.(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 13)

    "rous­seau ve montesquieu'nun eserlerini okumuş ve onların düşüncelerinden esinlenen fransız devrimi'ni büyük bir heyecan ve içtenlikle kutlamaktan da geri kalmamıştır." sonrasında nişanı evliliğe evrilmeyince varşova'da özel öğretmenlik yapmaya başlamış orada da kontes'in kendisine karşı olan tavırlarından dolayı istifa etmiştir. "dönerken, königsberg'de kant'la bu­luşmuş, fakat kendisi için hayal kırıklığı yaratan bu buluşmada, ününün doruklarında olan kant tarafından pek itibar görememiştir." sonrasında ise kant'ın gözüne girmek için kant felsefesi üzerine bir metin yazarak kendisine iletmiş ve bu şekilde onun dikkatini çekebilmiştir. metni beğenen kant yayımlanması için metni kendi yayımcısına göndermiştir. metin basıldığında herkes bunun kant'a ait bir eser olduğunu düşünmüştür ancak kant durumu açıklayınca fichte birden üne kavuşmuştur. kant'ın da yardımıyla danzig'de bir iş bulan fichte bu süreçte ayrıldığı nişanlısı ile tekrar birleşmiş ve evlenmiştir.(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 14)

    fransız ihtilaline olan ateşli desteği sebebiyle ünlü bir jakoben olarak anılmaya başlamıştır. kant çalışmalarını sürdüren fichte zaman içerisinde kendi felsefesinin yaratmaya başlamıştır.(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 16) her ne kadar fichte kendi felsefesini kant'ın felsefesinin tamamlanması olarak görüyorduysa da kant kamuya açık bir şekilde kendi felsefesi ile fichte felsefesinin tamamen ayrı olduğunu söylemiştir.

    "böylece 1794 yılında fichte, esinini kant'ın eleştirel felsefesi ve reinhold'un temel felsefesinden alan yepyeni bir felsefe, mutlak bir ilk ilke temelinde yükselen felsefi bir bilim öğretisi geliştirmeye baş­ladı. transendental idealizm'in bu yeni şekline fichte, wissenschaftslehre [bilim öğretisi] adını verdi."(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 17) aynı yıl jena üniversitesinde bir koltuk boşalınca orada ders vermesi için davet edilmiş ve 6 sene jena üniversitesi'nde görev yapmıştır.

    yazdığı bir metin yüzünden ateizm ile suçlanmış ve üniversitedeki görevinden istifası istenmiştir. o da istifasını basıp berlin'e gitmiş ve burada özel öğretmenlik yapmaya devam etmiştir. burada "ka­palı ticaret devleti" ismiyle bir eser yayımlamış ve otarşik bir devlet sosyalizmini savunmuştur.(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 19)

    fichte'nin coşkusu gerçekten göz dolduracak niteliktedir. örneğin 1801 yılında yazdığı metnin ismi "en yeni felsefe­nin edimsel özü üzerine kamuya gün gibi açık bildiri: okuyu­cuyu anlamaya zorlayan bir girişim." napolyon orduları almanya'yı işgal ettiğinde prusya ordusu'nda vaizlik için başvuruda bulunmuş ancak reddedilmiştir. o da yukarıda değinilen alman ulusuna söylevleri yazmış bu sebeple de yanlış olarak alman milliyetçiliğinin babalarından olarak anılmasını sağlamıştır. 1814 yılında bir alman hastanesinde gönüllü hemşire olarak çalışan eşinden bir mikrop kaparak 29 ocak'ta hayata gözlerinin yummuştur.(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 21)

    ateşoğlu'na göre "fichte'nin felsefesi, öznenin ya da ego'nun monadik kavranılışının 'öznelerarasılık' (intersübjekti­vite) kavramı sayesinde ilk sistemli eleştirisini yapmış; teori ve pratik arasındaki ayrımın ortadan kaldırılmasını savunmuş ve bireyin ken­disinin, yapıp etmelerinin bir bütünü olduğunu söylemesi ile modern anlamda 'edim'e ve 'etkinlik'e ön sırayı vererek kendisinden sonra gelen idealistleri, marx'ı ve varoluşçu düşünürleri yakından etkile­miştir." (kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 22) "fichte'nin felsefesini anlamak, kant'tan başlayan ve kant'a karşı eleştirileri de içine alan bir dönemin düşünce yapısını anlamakla ancak mümkün olabilir."(kılıçaslan & ateşoğlu, 2006, s. 23)

    (bkz: johann gottlieb fichte'nin felsefesi)

    kaynak
    kılıçaslan, e. a., & ateşoğlu, g. (ed.). (2006). alman idealizmi. doğubatı yayınları.