tesadüf şiirlerinin ikincisi, tevfik fikret'in şiiridir. bu sefer aşık olduğu kadınla yolda karşılaşır. ''ilk tesadüf'' şiirinde bahsettiğim gibi. bu şiirden sonra 'son tesadüf' şiiri var, o da son şiiri bu üçlüden. en son tesadüfü, sevdiği kadını başkasının koluna görmesidir. servet-i fünun dergisinde original dilinde mevcut ancak çevirisini bulamadım.
''bu gün o çehrede boş bir nazarla dinlendim:
didişmeden geliyordum gam-ı hayâtımla;
dedim ki sonra: şu müz'iç te'essürâtımla
önünde ağlayıversem… ve olmasam nâdim!
o sanki fikrimi bilmiş de ihtirâz ediyor
gibiydi; gözleri yerlerde, bakmadan geçti.
güneş ufukta bu hâk-i sefîle bir ebedî
vedâ eder gibi rikkatle ihtizâz ediyor,
semâ bulutlanıyorken, onun civârından
güzârı böyle soğuk bir yabancı tavrıyla
bütün karârımı kâfî göründü ta'dîle…
dedim ki: "işte hakîkat bu, hep küsûru yalan;
değil garâm-ı heves-perverâne mu'tâdım,
bu dîdelerde fakat bir nigâh-ı aşk aradım!''
kaynak:
zeynep merdam, ruh müzem, tevfik fikret, ikinci tesadüf
servet-i fünun, y. 8, c. 15, nr. 367, 12 mart 1314, s. 38.
hoş: tümü
|
bugün
başlıkta ara