• büyük kartacalı kumandan. hannibal barca olarak da bilinir.

    babası hamilcar barca(barca kartaca'da bir kent) birinci pön savaşları'nda kartaca ordusunun başındaydı. kendisi de bu savaşların ikinci evresinde kartaca ordusuna kumanda edecektir.

    ön bilgi: kartaca milattan önce 9. yüzyılın sonlarında kurulmuş bir finike(phoenicia) kolonisidir. bu yüzden roma ile aralarındaki savaş 'bella punica' olarak adlandırılıyor. akdeniz üzerinde (özellikle sicilya ve ispanya'da) bu iki büyük devletin çıkarları çatışınca savaş başlıyor.

    denizcilikte çok ileri olan kartaca, savaşın başlarında üstün durumda fakat roma da hızla çağdaş denizciliğe adapte oluyor ve birinci pön savaşı'ndan galip çıkıyor. bu durum hannibal'in babası hamilcar'ı çok sinirlendiriyor ve efsaneye göre oğullarına, roma'ya düşmanlık yemini ettiriyor. hannibal'in hayatı boyunca babasının mağlubiyetini silmek ve yeminini onurlandırmak için bir motivasyona sahip olduğunu not edelim. bu yemin gerçek değilse bile hannibal'in kişiliğini anlatmak için iyi kurgulanmış. (bkz: se non e vero e ben trovato) polybius'a hakkını vermek lazım.

    birinci pön savaşlarındaki kayıplarını telafi etmek isteyen kartaca'nın iber yarımadasındaki ordularına hasdrubal komuta etmektedir.(hannibal'in kardeşi olan değil, kayınbiraderi olan 'adil' hasdrubal)

    po havzasındaki keltleri roma'ya karşı doldurmakta, potansiyel bir italya seferi için ittifaklar inşa etmektedir. bu esnada bir süikaste uğradığı için iberya'daki kartaca ordularının komutasını hannibal devralır.

    çok geçmeden bir roma vasalı olan saguntum şehrini kuşatır ve ikinci pön savaşları başlar. mö 218 yılında kartaca ordusu iberya'dan çıkıp pireneleri -çeşitli yerel kabilelerle savaşarak- geçer. 40.000 asker ve 38 fille yoluna başlayan kartaca ordusunun italya yarımadası'na inebilmek için önünde enteresan bir engel vardır: alpler.

    burada bir parantez açalım: hannibal'in alpler üzerinden italya'ya inmesinin tek sebebi güneyden gelen roma ordusu ile karşılaşmamak değildir, aynı zamanda uzun zamandır italia eyaletinde düşman askeri görmemiş romalıları da sürprize uğratmak niyetindedir.

    alpler'den geçerken hannibal yerel kabileler tarafından saldırıya uğrar, yolunu birçok kez şaşırır, soğuk ve lojistik problemlerden dolayı büyük zorluklar çeker. hatta geçebilecek bir yol bulamadığı esnada kendisine "geri dönelim" diyenlere tarihe geçecek bir vecizle cevap verecektir. ya bir yol bulacağım, ya bir yol açacağım. (aut inveniam viam aut faciam)

    yolu açtığı da olur, tarihçi livy'nin aktardığına göre bir geçittteki büyük kayaları sirke ve ateş kullanarak kırmış, roma'ya giden yolu açtırmıştır. fakat zorlu yolculuğundan sonra italya yarımadası'na indiğinde 15.000 askerini, fillerinin neredeyse tamamını, enfeksiyondan dolayı da bir gözünü kaybedecektir.(iltihaplı gözü kendisi çıkarmıştır)

    roma'nın yayılmacılığından usanan kadim düşmanı galyalıların da desteği ile roma ordusunu, trebia'da (hayatında ilk defa fil görmüş romalı askerlerin korkusunun da katkısı ile) tarumar eder.

    ardından trasimene gölü'nde toplanmış başka bir roma ordusuna karşı zafer kazanır. roma yılmayacak, ordu üzerine ordu toplayacaktır. fakat hannibal kararlı bir biçimde yoluna devam edecektir, zira yeni aldığı zaferlerin de getirdiği motivasyonla tarihteki en ünlü muharebe meydanlarının birinde ordusunun başındadır: cannae.

    cannae üzerine yazılacak ve okunacak birçok şey var ama kendi başlığında değerlendirmek daha uygun olur. yalnızca şöyle özetleyelim: cannae muharebesi, tarihin bu döneminde bir general tarafından yönetilen ilk kusursuz muharebedir.

    kendi ordusundan iki kat kalabalık olan roma ordusunu çevreleyerek imha eden hannibal artık roma'ya yürümeye hazırdır. fakat talih yalnızca cesurdan yana değil, pes etmeyenden de yanadır. (bkz: fortuna favet fortibus)

    hannibal, italya yarımadası'nda kalan roma kuvvetlerini kovalayarak, potansiyel muharebelerden galip çıkarak roma'ya, kartaca'nın dikte ettiği bir anlaşmayı kabul ettirmek istiyordu. fakat fabius, açık alanda hannibal ile karşılaşmıyor, kartaca ordusu'nun geçeceği yerlerdeki ekinleri yakıyor, kuyuları zehirliyor, kartaca ikmal hatlarına zarar veriyor, velhasıl kartaca ordusu'nu asıl amacına ulaşmaktan alıkoyuyordu. kendisine bu yüzden 'rötarcı fabius' denir.

    silarus, hardonia ve zama muharebelerini bir sonraki girdiye saklıyorum. takipte kalınız.


    kaynaklar:
    warrior, v. m. (2006). the history of rome. hackett publishing .
    mills, cliff (2008), hannibal, chelsea house, new york.

  • kartaca'dan yola çıkan ordu ardı ardına roma kuvetlerini yenilgiye upratırken kendisi de bir takım kayıplar veriyordu elbette. alpleri aşan ordu italya'daki müttefik ve paralı askerlerle ikame ediliyordu ancak bu "taze kan" kartacalı askerler kadar savaşkan ve eğitimli değildi.

    buna rağmen, hannibal'in askeri dehası sayesinde, kartaca ordusu silarus'ta, yeni toplanan on altı bin lişilik roma ordusunu da imha etmiş, sonrasında hardonia'da da bir bu kadar romalıyı yenilgiye uğratmış ve öldürmüştür.

    bir parantez daha açalım: roma devleti'nin bugün hâla -fikren- var olabilmesinin sebebi bu kadar büyük kayıplara rağmen kötü bir barış anlaşmasını kabul etmemesidir. ne olursa olsun, mağlubiyet roma için söz konusu değildir. hannibal italya yarımadası'nda on beş yıl boyunca karşısına çıkan bütün orduları "yok etmiş"se de, roma hâla iberya'da ve akdeniz'de kartaca kuvvetlerine saldırıyor, nispeten başarılı da oluyordu. bu başarılarından bir tanesi de hannibal'in kardeşi hasdrubal'ın ele geçirilmesidir(kellesini hannibal'in tahkimatına atarlar).

    geçen zaman, zayıflayan ikmal hatları, diğer cephelerde alınan yenilgiler ve hannibal'in politik rakipleri olan kartaca oligarşisinin baskıları hannibal'i kartaca'ya dönmeye zorlar. kartaca'da bertaraf etmesi gereken büyük bir tehlike de vardır: scipio africanus

    daha önceki savaşlardaki kılıç artığı lejyonerleri, sicilya'daki paralı askerleri ve kartaca'ya hıyanet eden berberileri ordusunda toplayan scipio, ikinci pön savaşını kartaca anakarasına taşır. utica ve 'great plains' muharebelerindeki galibiyetlerle ordusunun motivasyonunu arttırmış olan scipio'nun, kartaca ordusundaki şok unsuru olan fillerle mücadele etmek için bir fikri de vardır.

    italya'dan gelen hannibal'in ordusunu zama'da karşılar ve muharebe başlar. ilk saatlerde kartaca ordusundaki seksen filin de katkısıyla muharebeyi kartaca kazanacak gibi görünmektedir. fakat ateşle ve gürültüyle filleri ürküten roma ordusu scipio'nun bizzat komıuta ettiği bir süvari hücumu ile kartaca kuvvetlerini bozar ve galip gelir.

    kartaca'ya birinci pön savaşındaki gibi, elverişsiz koşullarda bir barış anlaşması dayatılır ve yüklü bir tazminata da hükmedilir. barış zamanında suffete(konsül benzeri bir rütbe) olarak atanan hannibal, savaş tazminatı borçlarını ödeyebilmek amacıyla finansal düzenlemelere girişir. yedi yıl boyunca devlet adamlığı yapan hannibal, babasına ettiği yemini hatırlar ve doğuya, roma ile hala savaşan devletlerle işbirliği için gönüllü sürgüne gider.

    yazının son kısmını bir sonraki girdiye bırakıyorum.

    kaynaklar:
    warrior, v. m. (2006). the history of rome. hackett publishing .
    mills, cliff (2008), hannibal, chelsea house, new york.

  • hannibal, kartaca'lı oligarklarla çekişmekten bıkıp, babasına olan yeminini hatırladıktan sonra doğuya doğru yola çıkar. önce kartaca'nın kartaca olmazdan önceki anavatanına: tyre şehrine gider. buradan da efes'e.

    efes'e gitmesinin sebebi sebebi seleukos kralı antiohos'tur (3. büyük antiohos). antiohos hannibal'i krallar gibi karşıladı ve onu danışmanı yaptı. romalılar üzerine sefer düzenlemek istediğini söyleyen antiohos, hannibal'e ordusunu gösterip tavsiyelerini dinler. hannibal orduyu fazlasıyla yeterli bulacaktır.

    ancak hannibal'in yeterli bulduğu ordu romalılarca hezimete uğratılır. adana'da imal edilen gemilerle italya anakarasına tekrar çıkmak isteyen hannibal de yolda rodoslu denizciler tarafından engellenecek. roma'nın fethi başka bahara kalacaktır. (666 yıl sonraya)

    bu noktada hannibal'in hikayesi öcalan'ın hikayesine döner. antiochus hannibal'i istediği gibi kullanamadığı için roma'ya teslim etmeyi düşünmektedir. önce ermenistan krallığına sığınan hannibal burada da teslim edilebileceği tehlikesini görerek girit'e kaçar.

    aynı tedirginliği girit'te de yaşadığı için bithynia'ya sığınır.(batı karadeniz'de bir krallık) hannibal'in bithynia'da olduğunu öğrenen romalılar onu ele geçirmek için askerler gönderir.

    ölümü hakkında çeşitli iddialar var: bunlardan ilki küçük bir yaradan enfeksiyon kaparak öldüğü yönünde, ikinci iddia sığındığı kalenin romalılarca kuşatılması üzerine kendini zehirlediği. appian'ın aktardığına hikayeye göre de bu büyük kumandan, bithynia kralı prusias'ın, kendi elleriyle verdiği zehri içmesiyle ölüyor.

    mezarı bugünkü gebze'nin içine aldığı bir antik kent olan libyssa'dadır. ancak mustafa kemal'in bulunması için yoğun çabalar sarf etmesine rağmen bulunamamış, bu antik kent yakınlarında sembolik bir mezar yapılmıştır.

    kaynaklar:
    warrior, v. m. (2006). the history of rome. hackett publishing .
    mills, cliff (2008), hannibal, chelsea house, new york.

  • bir hikaye daha var:

    cannae muharebesi sonrasında hannibal roma'dan teslim olmasını ister. zira daha geçen hafta yapılan muharebeden roma'nın kahraman 80.000 (seksen bin) evladını buğday biçer gibi biçmiştir.

    senatonun verdiği cevap ise çok manidar. teslim olmak şöyle dursun, hannibal ile neredeyse alay niteliğinde bir mektup gelir.

    "teslim olmuyoruz. üzerinde bulunduğunuz topraklar için de kira gönderin"